16. Hukuk Dairesi 2016/18167 E. , 2019/7124 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 07.11.2019 gün ve saatte temyiz eden taraftan gelen olmadı. Aleyhine temyiz istenilen ... ve diğerleri vekili Avukat ... geldi. Gelenin yüzüne karşı duruşmaya başlandı. Sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucu, ... Köyü çalışma alanında bulunan dava ve temyize konu 536, 552, 554, 556, 558, 560, 565,566, 568, 570, 574, 575, 577, 578, 580, 581, 584, 585, 589, 590, 592,596, 602, 604, 605, 607, 611, 612, 615, 616, 619, 620, 621, 625, 627, 628, 636, 638, 640, 644, 646, 647, 648, 650, 651, 652, 654, 657, 658, 659, 661, 662, 663, 664, 665, 666, 667, 668, 670, 671, 672, 674 ve 675 parsel sayılı muhtelif yüzölçümlü taşınmazlar, irsen intikal, taksim, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ve hibe nedeniyle davalılar ... ve arkadaşları adına ayrı ayrı tespit ve tescil edildikten sonra, 536 ve 585 parsel sayılı taşınmazlar, kamulaştırma nedeniyle 26.04.2011 ve 30.05.2011 tarihlerinde kayden Hazine adına tescil edilmiştir. Davacı ... ve arkadaşları, satın alma ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ve eşit paylarla adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, davacıların dayandıkları satış vaadi sözleşmesinde satıcı sıfatıyla yer alan kişilerin, dava konusu taşınmazların kadastro tespit maliki ve tapu kayıt maliki olmadıkları kabul edilerek yazılı olduğu şekilde karar verilmiştir. Ne var ki, dava, kadastro tespitinden önceki sebebe dayalı olarak 3402 sayılı Kanun"un 12/3. maddesi kapsamında açılmış tapu iptal ve tescil davası olduğuna göre uyuşmazlığın, tespit tarihi itibariyle mevcut olan hukuki duruma göre çözümlenmesi zorunludur. Davacılar 05.11.1973 tarihli "Resen Gayrimenkul Satış Vaadi ve Gayrimenkul Satışı ve Zilyetliğin Devri Senedine" dayandıklarına göre uyuşmazlık; çekişmeli taşınmazların kadastro tespitinden önce ilk malikinin kim olduğu, kimden kime nasıl intikal ettiği noktasında toplanmaktadır. Ne var ki Mahkemece, bu konuda yapılan inceleme ve araştırma yeterli değildir. Mahallinde yapılan keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar beyanlarında, davacıların ikamet ettiği köyden (... köyü) birtakım kişilerin, çekişmeli taşınmazları satın aldıklarını ve kendi malları gibi zilyet ettiklerini belirtmiş ise de kendilerinden çekişmeli taşınmazların her birinin zilyedinin kim olduğu, kimden ne zaman satın alındığı, zilyedi tarafından ne şekilde tasarruf edildiği ayrı ayrı sorulmamış; davacı tarafça dayanılan noter senedinde belirtilen taşınmazların çekişmeli taşınmazlar olup olmadığı tespit edilmemiş; çekişmeli taşınmazların zilyetleri ile senedin satıcıları ile alıcıları arasındaki irtibat duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmemiştir. Böylesine eksik ve yetersiz bir incelemeye dayalı olarak karar verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece öncelikle, taşınmazlar üzerinde zilyetlik bulunup bulunmadığına ilişkin tanık ve yerel bilirkişi beyanlarının değerlendirilmesi yönünden kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesi üç ayrı döneme ait farklı tarihlerde çekilmiş stereoskopik hava fotoğrafları getirtilerek dosya arasına konulmalı, çekişmeli taşınmazlara komşu parsellerin kadastro tespit tutanakları ve varsa dayanakları, hükmen yada ihdasen oluşan tapu kayıtları bulunmakta ise oluşumlarına ilişin ilam, belge ve haritalar, başka davanın konusu olanlar bulunmakta ise ilgili dava dosyaları getirtilmeli, dosya bu şekilde ikmal edildikten sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan şahıslar arasından seçilecek üç kişilik yerel bilirkişi kurulu, tespit bilirkişilerinin tümü ve taraf tanıkları ile fen bilirkişisi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendisi bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif yapılmalıdır. Yapılacak keşifte, yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarından, çekişmeli taşınmazların geçmişte ne durumda bulundukları, kime ait oldukları, kimden kime ne şekilde intikal ettikleri, taşınmazlar üzerindeki zilyetliğin hangi tasarruflarla, kim tarafından, ne şekilde ve ne zamandan beri sürdürüldüğü, dayanak noter satış vaadi senedindeki taşınmazlar ile çekişmeli taşınmazların aynı olup olmadığı, çekişmeli taşınmazları zilyet edenler ile iş bu senetteki satanlar arasındaki irtibatın ne olduğu sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı; bilirkişi ve tanık beyanları arasında çelişki doğduğu takdirde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmesine çalışılmalı; tespite aykırı sonuca ulaşılması halinde HMK"nın 31. maddesi kapsamında tespit bilirkişileri tanık sıfatıyla dinlenilmeli; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan ve jeodezi mühendisi bilirkişisinden (hava fotoğrafları incelenmek suretiyle) çekişmeli taşınmazların niteliğini, ekonomik amaca uygun zilyetlik varsa hangi tarihten beri hangi tasarruflar ile sürdürüldüğünü, çekişmeli taşınmazların kullanım durumunu belirleyen, bilimsel verilere dayalı ve komşu taşınmazlarla mukayeseli değerlendirmeyi içerir, ayrıntılı rapor alınmalı, çekişmeli taşınmazların kadastro tespit gününden öncesine ilişkin bulunabilecek en eski tarihli uydu fotoğrafları ve ortofotoları da temin edilip dosyaya konulmalı; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir ayrıntılı rapor ve kroki aldırılmalı; mahalli bilirkişi ve tanık beyanları, teknik raporlar ile komşu parsel tutanakları ve dayanak kayıtlarıyla denetlenmeli, yapılan araştırma ve inceleme neticesinde toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar göz ardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, davacılar vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.