22. Hukuk Dairesi 2012/12726 E. , 2013/3953 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve resmi tatil, maaş alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, davayı husumetten reddetmiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı kıdem ve ihbar tazminatı, ücret, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ücreti alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının davalı şirketin işçisi olmadığını, davacının dava dışı ...Tur. Tic. Ltd. Şti. (...Ltd. Şti.)ile iş sözleşmesi imzaladığını, davalı ile ...Ltd. Şti. arasındaki hukuki ilişki nedeniyle davalı şirketin asıl işveren konumunda olmadığını, davalı şirketin söz konusu oteli kiraladığını, ...Ltd. Şti."nin 01/04/2005-30/11/2007 tarihleri arasında oteli bir bütün olarak işlettiğini, davacının çalışmasının da bu şirkte dönemine ait olduğunu, otelin işletilmesinde davalı şirketin hiçbir yetki ve sorumluluğu olmadığını, otelde işçi çalıştırmadığını ileri sürerek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece dosyadaki "taşeron sözleşmesi" başlıklı belgeden de anlaşılacağı üzere davalı şirketin işi tamamıyla dava dışı ... Limited Şirketi"ne devrettiği, asıl işverenden alınan işin onun sigortalı olarak çalıştırdığı işe göre ayrı ve bağımsız bir nitelik taşıdığından işi alan şirketin alt işveren değil bağımsız işveren sayılacağı, işyerindeki üretimle ilgili olmayan ve asıl işin tamamlayıcısı niteliğinde bulunmayan bir işin üstlenilmesi nedeniyle 506 sayılı Kanun uygulaması yönünden aracıdan söz etme olanağının kalmadığı, ortada iki bağımsız işveren bulunduğu, davalının üst işveren olarak değerlendirilmesinin mümkün olmadığı, husumetin davalıya yöneltilemeyeceği, gerekçesi ile davacının açtığı davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Dosyaya sunulan 15.02.2007 tarihli taşeronluk sözleşmesinin ilk paragrafında sözleşmenin, 01.04.2007-30.11.2007 tarihleri arasında belirli bölümlerde yer alan işlerin taşeronluk kapsamında ...Tur. Tic. Ltd. Şti. tarafından otelin müşterilerine verilecek hizmeti kapsadığı, otel işletmesinin davalı şirkete ait olduğu taşeronun kiracı ve işletmeci vasfı bulunmayacağı, işletme hakkının taşerona verilmiş sayılmayacağıaçıklanmıştır. Sözleşmenin devam maddelerinde de bir otelin işletilmesi için gereken Restoran, bar, kat hizmetleri, temizlik, bakım onarım ve bu hizmetlerin masraflarının taşeron ait olduğunun belirtildiği davalının ise günlük müşteri sayısı kadar 22 YTLxKDV hizmet bedeli fatura karşılığı alacağı, görülen hizmetlerden dolayı meydana gelecek müşteri şikayetlerinden sorumlu olacağı ve ceza-i bedel ve tazminatları ödeyeceği ve ekte her şey dahil konsepti ile imzalı belge olduğu yazılmıştır. Davalı tanıkları da otelin işletmesinin diğer şirkete verildiğini bunun üç yıl sürdüğünü, tanıklar otelin gelirlerinin davalı şirkete giderlerinin de taşeron şirkete kaydedildiğini belirtmişleridir. Mahkemece ekleri de bulunmayan taşeronluk sözleşmesi ve davalı tanık beyanlarına göre karar verilmesi yetersiz olmuştur.
Somut olayda taşeronluk sözleşmesi içeriğinde davalının belirli işleri taşerona verdiğini belirtmesi ancak hangi işleri taşerona verilmediği konusunda bir açıklamanın yer almadığı, ilişkinin kiracı ilişkisi olmadığı, dava dışı şirketin işletmecide olmadığı belirtildiği halde taşeron yükümlülükleri başlığı altında taşeronun işletmeci firma kabul edildiği şeklinde açıklamaların bulunmasına göre sözleşmenin tek başına değerlendirilmesi ile sonuca gidilmesinde güç olduğu ortadadır. Bu konuda öncelikle sözleşmenin eki olduğu belirtilen her şey dahil konsepti olarak adlandırılan belgelerle, otel işyerinde çalışan işçiler ve işverenlerinin kimler olduğu, devirden önce ve sonra çalışan işçilerin aynı kişiler olup olmadığının belirlenmesi için Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtları, otel işyerinin muhasebe kayıtları, şirketler arasında organik bağ olup olmadığının tespiti için ticaret sicil kayıtları getirtilip gerektiğinde mahallinde incelemede yaptırılmak üzere aralarında otel işletmeciliği, muhasebecinin de bulunduğu üç kişilik heyetten alınacak raporun da değerlendirilmesi sonunda davalı ve taşeron şirket arasındaki hukuki ilişkinin belirlenmesi gerekirken eksik incelme ve araştırma ile karar verilmesi bozma sebebidir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.02.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.