Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/14690
Karar No: 2013/3947

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2012/14690 Esas 2013/3947 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı işçi, iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine dair kesinleşen mahkeme kararından sonra işveren tarafından işe başlatılmadığını ileri sürerek dört aylık işe başlatmama ve dört aylık boşta geçen süre ücretleri yönünden başlattığı icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, davacının kanuni sürede başlatılmadığından davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak Yargıtay, işe daveti alan işçinin samimi olarak işe başlama iradesini ortaya koyan bir davranışı olmadığı için davacının icra takibinin reddedilmesi gerektiğine hükmetmiştir.
Kanun maddeleri:
- 4857 sayılı İş Kanunu'nun 21. maddesi, işçinin işe iade sürecini düzenlemektedir.
- İşçinin işe iade başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır.
- İşveren, işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.
- İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır.
22. Hukuk Dairesi         2012/14690 E.  ,  2013/3947 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
    AVUKAT ...

    DAVA : Davacı, icra takibine yapılan itirazın iptali, icra-inkar tazminatının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
    Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı işçi, iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine dair kesinleşen mahkeme kararından sonra süresi içinde başvurduğu halde işverence işe başlatılmadığını ileri sürerek dört aylık işe başlatmama ve dört aylık boşta geçen süre ücretleri yönünden başlattığı icra takibine karşı yapılan itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı işveren, çağrıya rağmen işe başlamadığını bu sebeple feshin geçerli hale geldiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece davacının kanuni sürede başlatılmadığından davanın kabulüne karar verilmiştir.
    4857 sayılı İş Kanunu"nun 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçerli bir feshin sonuçlarını doğurur. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu ciddi ve samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez.
    4857 sayılı Kanun"un 21. maddesine göre işveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde feshin geçersizliği davasında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi ve samimi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.
    İşçinin işe iade sonrasında başvurusuna rağmen işe başlatılmaması halinde, işe başlatılmayacağının sözlü ya da eylemli olarak açıklandığı tarihte veya bir aylık başlatma süresinin sonunda iş sözleşmesi işverence feshedilmiş sayılır. İhbar ve kıdem tazminatı ile iş güvencesi tazminatı belirtilen fesih tarihindeki emsal işçi ücretine hesaplanır.
    İş sözleşmesi geçersiz sebeple feshedilen işçinin süresinde başvurusuna rağmen işe başlatılmaması veya başlatılması halinde çalıştırılmadığı en çok dört aylık süre ücret ve diğer hakları geçersiz sayılan feshi izleyen dönem ücretine göre hesaplanmalıdır.
    Somut olayda, işe iade davası kesinleşmiş ve davacıya Yargıtay onama kararının tebliğ edildiğine dair belge yok ise de, davacının işe iade için işverene 07.07.2011 tarihinde noter ihtarnamesi ile başvurduğu bu başvuru isteğinin işverene 11.07.2011 tarihinde tebliğ edilmesi üzerine işverenin de noterden yaptığı 10.08.2011 tarihli davette 15.08.2011 tarihinde eski görevine mevcut ücret ve sosyal hakları ile başlamasını istediği anlaşılmaktadır. Davalı işveren kanundaki kendisine yüklenen işe başlatma iradesini bir aylık sürenin sonunda olsa da göstermiş ve işçiyi bir aylık süre içerisinde işe davet etmiş bu davet işçiye 15.08.2011 tarihinde tebliğ edildiği halde davacı işe başlamamıştır. Süresi içinde yapılan çağrının postadaki gecikmelerle bir aylık sürenin geçmesi ile işçiye tebliğ edilmesinde artık işverene sorumluluk yüklenmez. Bu durumda işe daveti alan işçinin samimi olarak işe başlama iradesini ortaya koyan bir davranışı bulunmadığı 15.08.2011 tarihli işe iadesi sonrası alacaklar için başlattığı icra takibi ile sabit olduğundan davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi isabetsiz olmuştur.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararının yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.02.2013 günü oybirliği ile karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi