20. Hukuk Dairesi 2016/5557 E. , 2018/2072 K.
"İçtihat Metni"......
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı-asli müdahil Hazine ve davalı-asli müdahil Orman Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
1991/1341 Esas sayılı asıl davada davacılar........ ve ... vekili 06/11/1991 havale tarihli dilekçesiyle müvekkillerinin ....mevkiinde bulunan 70 dönüm miktarında iki parça taşınmazlarının olduğunu, bu taşınmazların tapuda 13785 m2 miktarlı olarak tescilli olduğunu, bu nedenle Eylül 1943 tarih ve 5 sıra nolu tapu kaydının miktarının tezyidi ve yol geçmekle taşınmazın iki parçaya bölündüğünden her iki parçanın adlarına ayrı ayrı tescili için açtıkları davada mahkemece tapunun uyduğu kısım dışındaki yerlerde zilyetlik nedenine dayalı olarak tescil davası açılabileceği gerekçesiyle 18/10/1990 gün ve 1987/191 Esas 1990/1236 Karar sayılı ilamı ile ret edildiğini, kararın Yargıtayca onanarak kesinleştiğini, bu nedenle tapu miktarı fazlası olan tahmini 50 ve 20 dönüm miktarlı iki parça taşınmazda müvekkilleri yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, taşınmazların davacılar adına tescilini istemiştir.
Birleşen 1993/17 Esas sayılı dava dosyasında davacılar ....Köyü Tüzelkişiliğini, Hazineyi, Orman Yönetimini ve 1991/1341 Esas sayılı davanın birinci parafrafta adları yazılı tescil talep edenlerini davalı göstererek, 1991/1341 Esas sayılı davadaki tescil talebine itiraz ettiklerini, bu talebin yerinde olmadığını, tescili talep edilen yerin bu davanın davacılarına ait olmadığını, bu taşınmazların müvekkilleri tarafından 1951 yılından buyana malik sıfatıyla nizasız ve fasılasız kullanıldığını, davacılar yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının oluştuğunu ileri sürerek, taşınmazların müvekkilleri adına tescilini istemiştir. Yargılama sırasında vefat eden tarafların mirasçıları davaya dahil edilmiştir. Hazine ve Orman Yönetimi karşı tescil talebinde bulunmuştur. Orman Yönetimi talebini harçlandırmamıştır.
Mahkemece, her iki dava dosyası birleştirildikten sonra yapılan yargılama sonucu gerçek kişiler yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla mülk edinme koşullarının oluşmadığı, Hazine ve Orman Yönetimi tarafından açılmış dava bulunmadığı gerekçesiyle davaların reddine karar verilmiş, hüküm Hazine ve Orman Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
-2- 2016/5557-2018/2072
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, Medenî Kanunun 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ve karşı tescil talebine ilişkindir.
Mahkemece, davacı gerçek kişilerin tescil davasının reddine dair kararı temyiz edilmediğinden kesinleşmiştir. Ancak; Hazinenin ve Orman Yönetiminin karşı tescil talebi hakkında “açılmış dava bulunmadığı” gerekçesiyle davaların reddine karar verilmiş olması usul ve kanuna aykırıdır.
Bilindiği üzere Medenî Kanunun 713/6. maddesindeki "Davalılar ve itiraz edenler aynı davada kendi adlarına tescil kararı verilmesini isteyebilirler" düzenlemesi vardır, somut olayda davalılar Hazine ve Orman Yönetimi tarafından karşı tescil isteminde bulunulmuştur. Bu itibarla, mahkemece HMK"nın 297/2. maddesi uyarınca Hazinenin ve Orman Yönetiminin anılan talebine ilişkin olmak üzere işin esası hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle “açılmış bir dava bulunmadığı gerekçesiyle” davanın reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalılar Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/03/2018 günü oy birliği ile karar verildi.