20. Hukuk Dairesi 2016/5459 E. , 2018/2071 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi, davalılardan ... ve Arkadaşları vekili ile dahili davalılardan ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Çekişmeli ...... köyü 107 ada 3 parsel sayılı 276.071,93 m² yüzölçümündeki taşınmaz, tarla vasfıyla davalılar adına tapuda kayıtlıdır. Taşınmazda ...... lehine ipotek kaydı vardır.
Davacı Orman Yönetimi, 17/12/2009 havale tarihli dilekçesiyle; çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman tahdit sınırları içinde orman sayılan yerlerden olduğunu iddia ederek, dava açmıştır.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile dava konusu taşınmazın 17/03/2015 havale tarihli fen bilirkişisi rapora ekli krokide (B1) ile gösterilen 40312,10 metrekarelik kısım ile (B1) ile gösterilen yeşil renk ile boyalı raporun metin kısmında (B2) olarak bahsedilen 605,28 metrekarelik kısmın davalılar adına kayıtlı olan tapusunun iptaliyle vasfı Devlet Ormanı olarak Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Orman Yönetimi tarafından (A) harfi ile gösterilen bölüm ile davalılardan ... ve arkadaşları vekili ile dahili davalılardan ... vekili tarafından (B1) ve (B2) harfleri ile gösterilen bölüm yönünden temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşmiş tahdide dayalı tapu iptali ve tescil niteliğindedir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede 1948 yılında 3116 sayılı Kanuna göre, orman tahdidi ile daha sonra 1999 yılında yapılan 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Tapulama çalışması 1953 yılında yapılmıştır.
Mahkemece verilen karar, usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; Kural olarak; davacı sıfatı (aktif husumet ehliyeti) hakkın malikine, davalı sıfatı (pasif husumet ehliyeti) ise o hakka uymakla yükümlü olan kişiye aittir. Tapu iptal ve tescil davalarında, davalı sıfatı, tapu malikiyle birlikte başkaca ayni hak sahibi ya da şahsi hak sahibi olarak gösterilen kişilere aittir. Keza, taraf teşkili, dava şartlarından olup, mahkemece, yargılamanın her aşamasında re"sen gözönünde tutulmalıdır. Dava konusu taşınmaza ait ve dosyada bulunan 30.12.2009 tarihli tapu kaydının beyanlar hanesinde "...." lehine ipotek şerhi bulunmaktadır. Yine, dosya kapsamından yargılama sırasında tapu kaydında ihtiyati tedbir baki kalmak üzere kişiler arasında satış ve intikaller olduğu anlaşılmakla birlikte, ipotek kaydının terkin edilmediği anlaşılmaktadır. Davada, davalı sıfatının tapu malikleri ile ipotek sahibi olarak adı yazılan......’ye ait olması gerekmektedir. Ancak
.....
davacı, dava dilekçesinde davalı olarak sadece tapu maliklerine husumet yönelterek dava açmıştır. Bu nedenle, ipotek sahibi olan bankanın davaya dahil edilerek, taraf oluşturulup savunma ve delilleri de sorulduktan sonra oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, usûlüne uygun taraf teşkili sağlanmaksızın işin esası incelenip yazılı olduğu gibi karar verilmesi usûl ve kanuna aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer yönlerin bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 21/03/2018 gününde oy birliği ile karar verildi.