
Esas No: 2020/2540
Karar No: 2022/1205
Karar Tarihi: 22.03.2022
Danıştay 5. Daire 2020/2540 Esas 2022/1205 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 5. Daire Başkanlığı 2020/2540 E. , 2022/1205 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
BEŞİNCİ DAİRE
Esas No : 2020/2540
Karar No : 2022/1205
Temyiz Eden(Davacı) : ...
Karşı Taraf (Davalı) : ...Bakanlığı / ...
Vekili : Hukuk Müşaviri ...
İstemin Özeti : Davalı idare bünyesinde öğretmen olarak görev yapmakta iken, 672 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin eki listede ismine yer verilmek suretiyle kamu görevinden çıkarılan davacı tarafından, göreve iade talebiyle OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonuna yaptığı başvurunun reddine ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararına karşı yapılan istinaf başvurusunun vekalet ücreti yönünden düzeltilerek reddine ilişkin ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
Temyiz İsteminde Bulunan Davacının İddialarının Özeti: Ceza mahkemesi kararının bekletici mesele yapılması gerektiği, somut olayda ceza hukuku anlamında bir suçlama ve ceza bulunduğu, bu nedenle ceza hukukuna ilişkin tüm ilkelerin, insan haklarının ve adil yargılanma hakkının tüm gereklerinin uygulanması gerektiği, cemaatin yasal bir oluşum olarak kabul edildiği dönemde icra edilmiş yasal faaliyetlerin söz konusu yapının terör örgütü ilan edilmesinden sonra terör suçlamalarına dayanak yapılamayacağı, Bölge İdare Mahkemesinin istinaf talebini gerekçesiz olarak reddettiği, bu davanın ceza mahkemesi önündeki yargılamadan bağımsız olarak ele alınıp kamu görevinden çıkarıldığı tarihteki deliller ve temel hak ve özgürlükler dikkate alınarak karara bağlanması gerektiği, iltisak ve irtibat kavramlarının öngörülebilir olmadığı, kamu görevinden çıkarma kararının yasal dayanaktan yoksun olduğu, kamu görevinden çıkarıldığı tarihten sonra elde edilmiş ve dosyaya girmiş delillerin daha önce verilmiş bir cezayı hukuka uygun hale getirmeyeceği, mahkeme kararında dayanılan bilgi, belge ve delillerin büyük çoğunluğunun hiçbir mahkeme kararı olmadan elde edilip kullanıldığından yasa dışı delil niteliğinde olduğu, Bylock verilerinin yasa dışı delil olduğu, hiçbir yargılamada kullanılamayacağı, herkese açık telefon uygulama marketlerinden indirilen ByLock programının münhasıran Gülenistlerce kullanıldığı iddiasının yalan olduğu, ByLock deliliyle ilgili çelişmeli yargılama, silahların eşitliği ve bağımsızlık ilkelerinin ihlal edildiği, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini gösteren hiçbir somut delil olmadığı, hukuki güvenlik, ölçülülük ve öngörülebilirlik ilkelerinin, suç ve cezaların kanuniliği ve geriye yürümezliği ilkelerinin, adil yargılanma hakkının ve alt güvencelerinin, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının, şeref ve itibar hakkının, ayrımcılık yasağının, eğitim hakkının, mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddia edilmektedir.
Davalı İdarenin Savunmasının Özeti: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : ...
Düşüncesi : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Dava Dairesi kararının aşağıda yer verilen gerekçenin eklenmesi suretiyle onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Beşinci Dairesince, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Bölge idare mahkemesi idare dava daireleri tarafından verilen kararların temyiz yolu ile incelenerek bozulabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde belirtilen nedenlerden birinin varlığı halinde mümkün olup, davacı tarafından ileri sürülen hususlar bunlardan hiçbirisine uymamaktadır.
Bununla birlikte; her ne kadar İdare Mahkemesi kararında, davacı hakkında "silahlı terör örgütüne üye olma" suçundan .... Ağır Ceza Mahkemesinin ...E:..., K:...sayılı kararı ile hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve kararın istinaf aşamasında olduğu belirtilmiş ise de, UYAP kayıtlarının incelenmesinden, anılan mahkeme kararının ...Bölge Adliye Mahkemesi .... Ceza Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile müdafi görevlendirilmesi zorunlu olduğu halde, silahlı terör örgütü üyeliği suçundan yargılaması yapılan sanığa yargılama aşamasında müdafii atanmadığı gerekçesiyle bozulduğu, bozma üzerine ...Ağır Ceza Mahkemesinin E:...sayılı esasına kaydedilen dosyanın derdest olduğu görüldüğünden, yargılama süreci devam eden ceza davasının davacı aleyhine bir durum olarak değerlendirilmesi; bu ceza yargılamasının konusunun davacının terör örgütü üyeliğine ilişkin bulunması nedeniyle masumiyet karinesi gereğince mümkün değildir.
Öte yandan ...Bölge Adliye Mahkemesince verilen bozma kararının, zorunlu müdafi görevlendirilmemesinden kaynaklandığı anlaşıldığından, ceza yargılamasında yer alan mevcut delillerin geçerliliğini koruduğu açıktır.
Bu durumda, davacı hakkında yürütülen ceza yargılaması neticesinde verilen .... Ağır Ceza Mahkemesinin ...E:..., K:...sayılı kararında yer alan; "... yukarıda ayrıntıları ile belirtildiği üzere oluşturulması, dahil olunması, kullanılması ve teknik özellikleri itibariyle, münhasıran FETÖ/PDY silahlı terör örgütü mensuplarınca kullanılan kriptolu iletişim ağı bylocku ...ID ile ve ...nolu telefon üzerinden kısa bir süre kullandığı, her ne kadar kendisi kullanmadığını savunsa da BTK'dan getirtilen IP, data ve log kayıtlarına göre, Litvanya ülkesinde bulunan bylock firmasına tahsisli 9 adet IP adresi olan (..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...) şeklindeki IP'lere 15/10/2015 tarihinden 01/12/2015 tarihine kadar giriş yaptığının sabit olduğu, ... sanığın Aralık 2015'e kadar M.M.'nin bu tarihten sonrada A.G. adlı kişinin Kırıkkale il imamlığını yaptığı hiyerarşik yapıda eğitim kısmında görev aldığı ..." tespitleri, bakılmakta olan dava dosyasında yer alan diğer tespitler ile birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY ile iltisak ve irtibatının bulunduğu sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdare Dava Dairesinin yukarıda belirtilen kararı ve dayandığı gerekçe hukuk ve usule uygun olup, bozulmasını gerektirecek bir sebep bulunmadığından, temyiz isteminin reddi ile anılan kararın yukarıda belirtilen gerekçenin eklenmesi suretiyle ONANMASINA, temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, adli yardım talebinin daha önce kabul edilmiş olması nedeniyle temyiz aşamasında tahsil edilmeyen yargılama giderinin tahsili için müzekkere yazılmasına, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, bu onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen İdare Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece Mahkemesine gönderilmesine, 22/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.