22. Hukuk Dairesi 2017/23584 E. , 2019/15545 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili dava ve ıslah dilekçesiyle; müvekkilinin 1995 yılında KOSKİ"de çalışmaya başladığını, çalışmasına ara vermeden davalı ... bünyesinde tramvayda vatman olarak devam ettiğini, 18/09/1998 tarihinde taşeron şirket tarafından çıkışının verildiğini, 21/09/1998 tarihinde ... Büyükşehir Belediyesi tarafından kadroya geçerildiğini, bu tarihe kadar davacının sigorta kayıtlarının alt işveren konumundaki şirketler üzerinden gösterildiğini, bunun sürekli devir yaptığını, çalışmasında kesinti veya değişiklik olmadığını, iş sözleşmesinin 30/06/2013 tarihinde emeklilik nedeniyle feshedildiğini, 15/07/2013 tarihinde yaşlılık aylığı bağlandığını, çalıştığı süre boyunca yıllık izinlerini tam olarak kullanamadığını belirterek, müvekkilinin fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak çeşitli kalemlerden oluşan ve ödenmeyen 150,00 TL alacağının faizleriyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili cevabıyla; davalı idare ile KOSKİ"nin tüzel kişiliklerinin ve bütçelerinin ayrı olduğunu, bu nedenle davalı idareye husumet yöneltilemeyeceğini, dosya kapsamında davacının imzasını taşıyan yıllık izin formlarından da anlaşılacağı üzere, davacının yıllık izinlerini kullandığını belirterek, davanın reddini istemiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
Taraflar arasında, davada husumetin kime yöneltileceği konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır.
Bir kişinin belli bir davada gerçekten davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı hususu usul hukuku değil, dava konusu hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk meselesidir.
Somut olayda, davacı vekili, dava dilekçesinde davacının KOSKİ Genel Müdürlüğünde su saatleri okuma endeksinde görevli iken daha sonra davalı Belediyenin tranvay hattında vatman olarak görevlendirildiğini, burada çalışırken 18/09/1998 tarihinde çıkışının verildiğini ve 21/09/1998 tarihinde davalı Belediyede kadrolu olarak çalıştığını iddia etmiştir. Dosya içinde yer alan SGK kayıtlarına göre, davacı 01/02/1995-18/09/1998 yılları arasında dava dışı Büyükşehir Belediyesi KOSKİ Genel Müdürlüğünden ihale ile iş alan ... Bilgisayar Ltd. Şti., ... San. A.Ş. ve ... ... Temizlik Ltd. Şti. alt işverenleri nezdinde, 21.09.1998- 14.07.2013 tarihleri arasında ise davalı Belediyede kadrolu işçi olarak çalıştığı sabittir. Davalı Belediyenin dosya içinde yer alan cevabına göre de, davacının 01/01/1995-01/01/1999 yılları arası Belediyeden ihale alan müteahhit firmada çalışmasının bulunmadığı bildirilmiştir. Yine davacı tarafından tanık olarak bildirilmiş ...; "..Davacı da ben de KOSKİ"de tahsildar ve sayaç okuma görevinde bulunduk ve 3-4 yıl birlikte çalıştık." şeklinde, diğer davacı tanığı ... ise; "..Davacı da ben de KOSKİ"de 1994 yılında sayaç okuma görevlisi olarak işe başladık. 2003 yılına kadar da aynı görevde çalıştım. Davacı da sayaç okuma görevlisi olarak çalıştığı için 3-4 yıl birlikte çalıştık." şeklinde beyanda bulunmuşlardır. Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, davacının 01/02/1995 tarihinden, davalı Belediyede kadroya geçtiği 21/09/1998 tarihine kadar, dava dışı KOSKİ Genel Müdürlüğünde hizmet alım sözleşmesi ile iş alan alt işverenler nezdinde çalıştığı, davacının asıl işveren olan KOSKİ Genel Müdürlüğünde çalışırken davalı belediyede görevlendirildiğinin ispat edilemediği anlaşılmıştır. Dava dışı KOSKİ Genel Müdürlüğü ise, Büyükşehir Belediyesine bağlı müstakil bütçeli ve kamu tüzel kişiliğe haiz kuruluştur. Bu durumda davacının asıl işvereninin farklı bir tüzel kişiliğe haiz KOSKİ Genel Müdürlüğü olduğunun kabulü ve davalı belediyenin davacının 01/02/1995-18/09/1998 tarihleri arasındaki çalışması nedeni ile bir sorumluluğunun bulunmadığının kabülü gerekir. Mahkemece davanın husumet yokluğundan reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.09.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.