23. Hukuk Dairesi 2016/990 E. , 2018/5350 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tespit ve alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik verilen hükmün süresi içinde asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- K A R A R -
Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında 04/02/2011, 29/06/2012 ve 19/12/2012 tarihlerinde sistem kullanım anlaşması imzalandığını, davalı tarafça sözleşmenin ihlal edildiği gerekçesiyle ceza faturaları gönderildiğini, ihtirazi kayıtla istenen bedelin ödendiğini ileri sürerek asıl davada toplam 73.326,87 TL"nin davalıdan tahsiline, birleşen 2013/745 Esas sayılı davada 109.823,16 TL ceza faturası ile birleşen 2014/156 Esas sayılı davada kesilen 110.841,80 TL miktarlı ceza faturalarının hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek müvekkilinin fatura bedelleri kadar borçlu olmadığının tespitine, asıl dava yönünden ihtirazi kayıtla ödedikleri 73.326,87 TL’nin, birleşen davalar yönünden de davalı kurum tarafından müvekkili aleyhine farklı tarihlerde kesilen sistem kullanım ceza ücretleri gereğince ihtirazi kayıt koyarak ödemiş olduğu, birleşen 2013/745 Esas sayılı dava yönünden toplam 109.823,16 TL’nin, birleşen 2014/156 Esas sayılı dava yönünden ise toplam 110.841,80 TL’nin ödeme tarihinden itibaren gecikme zammı ile birlikte davalı kurumdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili, görevsizlik itirazının kabulü ile sistem kullanım cezalarının mevzuata ve sözleşmeye uygun olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davalı şirketin, taraflar arasındaki sistem kullanım anlaşmasının 10. maddesine aykırı şekilde davacı şirkete herhangi bir ihtar göndermeksizin doğrudan ceza faturaları düzenlediği, davalı kurumca tahsil edilen ücretlerin usulüne uygun olarak süre verilmediği gerekçesiyle davacı tarafça ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine dair asıl dava ve birleşen davalar yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davalarda davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 19.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.