15. Ceza Dairesi 2021/348 E. , 2021/2896 K.
"İçtihat Metni"
Dolandırıcılık suçundan sanık ..."ün, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 157/1 ve 52. maddeleri gereğince 1 yıl 6 ay hapis ve 4.000,00 Türk lirası adli para cezaları ile cezalandırılmasına dair Alanya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 21/09/2010 tarihli ve 2008/840 esas, 2010/573 sayılı kararının kesinleşmesini müteakip, 02/12/2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 34. maddesi ile 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 253. maddesinde yapılan değişiklik neticesinde infaza konu ilamdaki suçun uzlaştırma kapsamına alındığından bahisle hükümlünün hukuki durumunun yeniden değerlendirilerek, infazın durdurulup durdurulmayacağına dair bir karar verilmesi yönündeki talebin kabulüne ve dosyanın uzlaştırma bürosuna gönderilmesine ilişkin Alanya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 01/08/2017 tarihli ve 2008/840 esas, 2010/573 sayılı ek kararını takiben, taraflar arasında uzlaşma sağlanamaması sebebiyle cezasının aynen infazına dair Alanya 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/11/2017 tarihli ve 2008/840 esas, 2010/573 sayılı ek kararına karşı yapılan itirazın reddine ilişkin mercii Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/12/2017 tarihli ve 2017/1174 değişik iş sayılı kararı aleyhine, Yüksek Adalet Bakanlığınca verilen 13/11/2020 gün ve 94660652-105-07-13809-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine dayanılarak dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 15/12/2020 gün ve 2020/103364 sayılı tebliğnamesiyle Dairemize gönderilmekle okundu.
Kanun yararına bozma isteyen tebliğnamede;
Dosya kapsamına göre, uzlaştırmacı tarafından tanzim edilen 10/10/2017 tarihli uzlaştırma raporunda, sanığa uzlaşma daveti ile ilgili yapılan tebligatın bila tebliğ iade edildiği, müşteki ..."e yapılan tebligata rağmen 3 günlük süre içerisinde dönüş yapılmadığı gerekçe gösterilerek taraflar arasında uzlaşma sağlanamadığı belirtilmiş ise de;
Benzer bir olay nedeniyle Yargıtay 19. Ceza Dairesinin 05/07/2018 tarihli ve 2016/13052 esas, 2018/8222 karar sayılı ilamında belirtildiği üzere, muhatap yerine daimi memur ya da müstahdemlerinden birine tebligat yapılması durumunda, 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 20 ve Yönetmeliğin 29. maddelerindeki açık düzenlemeler karşısında, tebligatın muhatap yerine bu kişilere yapılmasının nedeni ve tebligat yapılan kimsenin kimliğinin tebliğ mazbatasında belirtilmesi gerektiği nazara alındığında, somut olayda müşteki adına düzenlenen uzlaşma formunun müştekinin iş adresine tebliğe çıkarıldığı, işyerinde daimi işçisi olduğu belirtilen şahsa teslim edilerek tebliğ edildiği ancak muhatabın neden orada olmadığına ilişkin bir açıklamanın, bir diğer anlatımla tebliğin muhatap yerine neden daimi çalışana yapıldığı hususunun belirtilmediği, dolayısıyla anılan tebliğin usulsüz olduğu, bununla birlikte uzlaşma formunun sanığın adresine gönderildiği ve bila tebliğ iade edildiği 02/10/2017 tarihinde sanığın cezaevinde olduğu anlaşılmakla, uzlaşma teklif formunu içeren tebligatın bulunduğu cezaevi kurumu aracılığıyla sanığa bizzat yapılması gerektiği gözetilmeden, itirazın bu yönlerden kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
5271 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozma talebine dayanılarak ihbar olunmuştur.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Kanun yararına bozmaya atfen düzenlenen ihbarnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, itirazın reddine ilişkin Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/12/2017 tarih ve 2017/1174 D.İş sayılı kararının 5271 sayılı CMK"nın 309. maddesi gereğince BOZULMASINA, hükümlü bu suç nedeniyle cezaevine alınmışsa CEZASININ İNFAZININ DURDURULMASINA, başka suçtan tutuklu ya da hükümlü değilse derhal TAHLİYESİNE, bu konuda ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına müzekkere yazılmasına, müteakip işlemlerin mahallinde takdir ve ifasına, dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 15/03/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.