22. Hukuk Dairesi 2017/23480 E. , 2019/15537 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı, iş akdinin işverence haksız nedenle sona erdirildiğini iddia ederek kıdem ve ihbar tazminatı ile fazla mesai, yıllık izin, yol ve yemek ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar Cevabının Özeti:
Davalılar, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, yapılan yargılama sonucunda yazılı gerekçeyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalılardan Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.’nin davada husumeti bulunup bulunmadığı noktasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Enerji sektöründeki özelleştirmelerin 4046 sayılı Kanun hükümleri çerçevesinde Özelleştirme İdaresi Başkanlığı tarafından gerçekleştirileceği 4628 sayılı Yasa ile düzenlenmiş, 02.04.2004 tarih ve 2004/22 sayılı Özelleştirme Yüksek Kurulu Kararı ile Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. özelleştirme kapsam ve programına alınmış, davacı şirketinde dahil olduğu 20 şirket, Türkiye"deki dağıtım bölgelerinde dağıtım lisansına sahip olarak 01.03.2005 tarihi itibariyle sermayesinin tamamı Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş."ye ait olmakla birlikte, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş."den ayrı birer tüzel kişiliğe sahip olarak faaliyete başlamış ve Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. tarafından 20 adet dağıtım şirketi kurulduktan sonra herbiri ile ayrı ayrı 24.07.2006 tarihli İşletme Hakkı Devir Sözleşmesi imzalanmıştır.
Somut olayda davacı, Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.’nın ana işveren olduğunu ve bu sebeple diğer davalı şirket ile birlikte talep ettiği alacaklardan sorumlu olduğunu iddia etmiş ise de hizmet döküm cetveli, Sosyal Güvenlik Kurumu belgeleri, hizmet alım sözleşme ve ekleri ile tüm dosya içeriğine göre davacının ... Elektrik Dağıtım A.Ş. bünyesinde alt işveren işçisi olarak çalıştığı ve davalı şirketin Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş.’ den ayrı bir bağımsız tüzel kişiliğinin bulunduğu gözetilmekle, davacının işvereni olmadığı anlaşılan Türkiye Elektrik Dağıtım A.Ş. yönünden davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece diğer davalı şirketle müşterek ve müteselsilen sorumluluğuna hükmedilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
3- Taraflar arasında, davacı işçinin fazla mesai alacağının hesaplanması konusunda uyuşmazlık bulunmaktadır
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir. Bordrolarda tahakkuk bulunmasına rağmen bordroların imzasız olması halinde ise, varsa ilgili dönem banka ve tüm ödeme kayıtları celp edilmeli ve ödendiği tespit edilen miktarlar yapılan hesaplamadan mahsup edilmelidir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacı 02.02.2011-01.08.2014 tarihleri arasında bölge koordinatörü olarak çalışmış olup hükme esas alınan bilirkişi raporunda tanık beyanlarına göre davacının haftanın 5 günü 08.00-19.00 saatleri arası 1 saat ara dinlenme ile 50 saat çalışarak 5 saat fazla mesai yaptığı, son 4 ay (Ocak 2014"den itibaren ) ise bu çalışmaya ek olarak ayda bir Cumartesi günü 08.00-19.00 saatleri arası 1 saat ara dinlenme ile 10 saat ve 4’e bölünmesi ile haftalık bazda 2,5 saat daha fazla mesai yaparak 5 saate eklenmesi ile haftada ortalama 7,5 saat fazla mesai yaptığı tespit edilmiştir. Yargılama esnasında dinlenen davacı tanıklarından ...’ın davacının eşinin kardeşi olduğu, diğer tanığın ise hangi dönem içerisinde davalı iş yerinde çalıştığına yönelik beyanda bulunmadığı görülmüştür. Ocak 2014 tarihine kadar yapılan hesaplama davalı tanık beyanları ile de desteklendiğinden isabetli olmuştur ancak bu tarihten sonrası dönem için yapılan hesaplama yönünden davacı tanığı ...’ın tam olarak hangi süre içerisinde davalı işyerinde davacıyla çalıştığı belirlenerek davacıyla birlikte ortak çalışma dönemi ile sınırlı olarak belirlenen tarih aralıkları için haftalık 7,5 saat fazla mesai yapıldığının kabulü gerekir. Bunun dışında kalan dönemler bakımından, yazılı belge bulunmadığından, davacı tanığı ...’ın davacının akrabası olup iş yerinde çalışmadığından davacının çalışma saat ve şartlarına ilişkin görgüye dayalı bilgisinin bulunamayacağı anlaşıldığından, davalı tanıkları da cumartesi çalışmasına yönelik beyanda bulunmadığından söz konusu dönemler için de fazla çalışma ücretinin haftalık 5 saat üzerinden hesaplanması gerekir.
Anılan yönler gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 09.09.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.