16. Ceza Dairesi Esas No: 2018/4650 Karar No: 2019/65 Karar Tarihi: 15.01.2019
Silahlı terör örgütüne üye olma - Yargıtay 16. Ceza Dairesi 2018/4650 Esas 2019/65 Karar Sayılı İlamı
Özet:
16. Ceza Dairesinin kararı, bir kişinin silahlı terör örgütüne üye olmak suçundan mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddedildiğini belirtmektedir. Temyiz talebinin reddi nedenlerinin olmadığından işin esasına geçildiği belirtilerek, sanığın örgütsel konumuna göre tayin edilen temel cezada alt sınırdan daha fazla uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiği, iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı belirtilmektedir. Kararda geçen kanun maddeleri şöyle sıralanmaktadır: TCK\"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK\"nın 62, 53, 58/9, 63.
16. Ceza Dairesi 2018/4650 E. , 2019/65 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Ceza Dairesi Suç : Silahlı terör örgütüne üye olma Hüküm : TCK"nın 314/2, 3713 sayılı Kanunun 5/1, TCK"nın 62, 53, 58/9, 63 maddeleri gereğince mahkumiyetine dair istinaf başvurusunun esastan reddi
Bölge Adliye Mahkemesince verilen hüküm temyiz edilmekle; Temyiz edenin sıfatı, başvurunun süresi, kararın niteliği ve temyiz sebeplerine göre dosya incelendi, gereği düşünüldü; Temyiz talebinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi; Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede; Sanık hakkında tayin edilen cezanın hesaplanmasında herhangi bir hata bulunmadığı anlaşılmakla tebliğnamede bu hususta bozma isteyen görüşe iştirak edilmemiş, tüm dosya kapsamına göre sanığın örgütsel konumuna göre tayin olunan temel cezada alt sınırdan daha fazla uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır. Yargılama sürecindeki usuli işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, hükme esas alınan tüm delillerin hukuka uygun olarak elde edildiğinin belirlendiği, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde eksiksiz olarak sergilendiği, özleri değiştirmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, yaptırımların kanuni bağlamda şahsileştirilmek suretiyle uygulandığı anlaşılmakla; sanık müdafiinin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden CMK’nın 302/1. maddesi gereğince temyiz davasının esastan reddiyle hükmün ONANMASINA, 15.01.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.