Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/2387 Esas 2018/5348 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/2387
Karar No: 2018/5348
Karar Tarihi: 19.11.2018

Yargıtay 23. Hukuk Dairesi 2016/2387 Esas 2018/5348 Karar Sayılı İlamı

23. Hukuk Dairesi         2016/2387 E.  ,  2018/5348 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi(Ticaret Mahkemesi Sıfatıyla)


    Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
    - K A R A R -
    Davacı vekili; davalının kooperatif ortağı olduğunu, ödemekle yükümlü bulunduğu ortak gider aidatı ve genel kurulca alınan kararlar uyarınca ödenmesi gereken giderler için takip başlatıldığını takibe haksız olarak itiraz edildiğini, iddia ederek itirazın iptalini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili; davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; ortağın istifa iradesini noter vasıtasıyla kooperatife duyurması ortaklıktan çıkmanın gerçekleşmesi için yeterli olduğu, davalının 19.04.2012 tarihi itibari ile istifa ettiği, bu tarihten sonraki aidatlardan sorumlu olmadığı ortak giderlerden davalının yararlandığının davacı tarafından isbatlanamadığı, 29.04.2012 tarihli genel kurulda ek bütçe adı altında ortakların sorumluluğunu ağırlaştırma yoluna gittiği, bu kararın bütün ortakların 3/4"ünün rızası ile alınması gerektiği, bu kararın mutlak butlanla batıl olduğu, bu karara istinaden davalıdan alacak talebinde bulunulamayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, kooperatif aidat ve sair borçların tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
    2-1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 81/2 maddesi uyarınca tasfiye haline girmiş kooperatiflerde çıkma veya çıkarılma halinde konutu geri alınamaz ancak bu kişilerin tasfiye masraflarına katlanması gerekir. Davalının kooperatif bağımsız bölümünü aldıktan sonra istifa ettiği sabittir. Ancak kooperatifin 29.04.2012 tarihli genel kurulda alınan ödeme kararı tasfiye payı olarak nitelendirilebilecek bir ödeme olup bu kararının genel kuruldan 3/4 çoğunlukla alınmasına gerek yoktur. Geçerli genel kurul kararına istinaden kararlaştırılan bu ödemeye davalının katılması gerekir. Bu gerekçe ile davalının ödemesi gereken miktarın belirlenerek davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3-Kabule göre de; davalının kötüniyetli olduğu gerekçelendirilmeden kötüniyet tazminatına karar verilmesi doğru görülmemiştir.

    SONUÇ:Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 19.11.2018 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.














    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.