Esas No: 2021/7973
Karar No: 2022/4827
Karar Tarihi: 31.03.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/7973 Esas 2022/4827 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/7973 E. , 2022/4827 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
İlk Derece
Mahkemesi :... 3. İş Mahkemesi
Dava, davacının 2926 sayılı Yasa kapsamında Tarım Bağ-Kur sigortalılığının geçerli olduğunun tespiti ile aksine davalı Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile, ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak, davanın reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayanağı maddî delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz eden ilgiliden alınmasına, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, Üye ...'ın muhalefetine karşı, Başkan V. ..., Üyeler ..., ... ve ...'ün oyları ve oy çokluğuyla 31/03/2022 gününde karar verildi.
KARŞI OY GEREKÇESİ
1. Çoğunluk ile aradaki temel uyuşmazlık, davacı sigortalının yeşil zeytin ürünü teslimi içeren, farklı gerçek ve tüzel kişilerce düzenlenen, ancak prim kesintisi yapılıp yapılmadığı anlaşılmayan 08/03/1998,01/11/1999, 08/02/1999, 02/04/1999, 18/04/2000, 11/01/2001, 08/06/2001, 10/04/2002, 05/08/2002, 06/11/2003, 08/11/2003, 26/04/2004, 05/09/2005 ve 30/10/2006 tarihli müstahsil makbuzlarının 1998-2004 yılları için tarım bağkurluluk tespiti için yeterli kabul edilip edilmeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. Yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda “2926 sayılı tarımda kendi adına ve hesabına çalışanlar SGK uygulama tebliğinin (seri no 4) 26/03/1994 tarihli ve 21886 sayılı Resmi Gazetede yayınlanmıştır, buna göre tevkifat yapılacak olanlar bölümünde 193 sayılı gelir vergisi Kanun Hükümleri uyarınca çiftçilerden satın aldıkları ürün bedelleri üzerinden vergi tevkifatı yapmak zorunda olan gerçek ve tüzel kişiler çiftçilerden ürün alımlarından yaptıkları vergi tevkifatı yanı sıra ürün bedellerinden bu tebliğdeki esaslar dahilinde %1 oranında prim tevkifatı yapılacağı düzenlenmiştir. Buna göre kamu idare ve müesseseleri iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar (kooperatifler ve diğer kurumlar) ticaret şirketleri, iş ortakları, dernekler, vakıflar , dernek ve vakıfların ikdisadi işletlemeleri, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme esasına göre tespit edilen çitfçifler ve gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı olanların tebliğe göre satın aldıkları ürün bedelleri üzerinden vergi tevkifatı yapmak zorundadırlar ve yapılan bu tevkifatı bir ay içerisinde tevkif ettikleri tutarları ertesi ayın 20.günü akşamına kadar kurum hesaplarına intikal ettirmeleri gerekmektedir. Bu bağlamda çiftçiden ürün satın alan ve yukarıda zikredilen kişilere tebliğ ile yükümlülük getirmiştir. Bir başka anlatımla yukarıda zikredilen 4 nolu tebliğ ile başvuranın ürününü satın alan tüzel kişiye ürün bedeli üzerinden prim tevkifatı yapma yetkisi ve yükümlülüğü getirildiği, böylelikle prim tevkifatı yapılmaması noktasında çiftçi davacının sorumluluğunun bulunmadığı sorgulanmıştır. Bu yönüyle davacının ürün bedellerinden prim tevkifatı yapmamasının ya da yapılmasının sorumlusunun ilgili gerçek veya tüzel kişilerdir, zira yürütme organı içerisinde göre alan SGK veyahutta vergi ile ilgili kurumlar ürünü satın alan gerçek ya da tüzel kişileri denetlemiş olsalar idi söz konusu primlerin zamanında ilgili gerçek ya da tüzel kişilerden tahsili yoluna gidilecek böylelikle davacının herhangi bir mağduriyeti olmayacaktır. Söz konusu davacının yukarıda teslim ettiği müstahsil makbuzlarında satılan ürünün yeşil zeytin olduğu davacının 1996 tarihinden itibaren ... ziraat odası başkanlığında kaydının bulunduğu, 1979 tarihinden itibaren çeşitli tarihlerde davacının zeytinlik ve boş tarla satın aldığı ve 4 nolu tebliğ çerçevesinde tebliğ, 4-i bendinde tevkifat yapacak olan gerçek veya tüzel kişilerin satın aldıkları ürün bedellerinden bunların prim borçlarına mahsuben bu tebliğdeki esaslar çerçevesinde tevkifat yapmamaları veya yaptıkları tevkifat tutarlarının süresi içerisinde tam olarak kurum hesaplarına intikal ettirmemeleri halinde söz konusu gerçek veya tüzel kişilerin kuruma karşı sorumlu olduğu ve sorumlulardan yasal faiziyle birlikte tahsil edileceği hükmü karşısında davacıya atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığı” gerekçesi ile istemin kabulüne karar verilmiştir.
3. Kararın kurum tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince “ürün tesliminin özel kuruluşa yapıldığı, özel kuruluş tarafından ürün bedelinden bir tevkifat yapılmadığı gibi tevkifatın Kuruma intikal ettirilmediği görülmekle, davacının daha önceden tescil iradesini gösterir tescil başvurusu, iradi prim ödemesi veya prim kesintisi (özel kuruluşlarda kuruma intikali gerekirken kamu kurumlarına ürün tesliminde intikal koşulu aranmaksızın) gibi hiçbir eylemi bulunmadığından sigortalı kabul edilmemeye ilişkin Kurum işleminde herhangi bir hata bulunmadığı” gerekçesi ile istinaf isteminin kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak davanın esastan reddine karar verilmiştir.
4. Kararın davacı tarafından temyizi üzerine çoğunluk görüşü ile Bölge Adliye Mahkemesi gerekçesi benimsenerek, onanmasına karar verilmiştir.
5. Belirtmek gerekir ki Yasa önünde eşitlik ilkesi” hukuksal durumları aynı olanlar için söz konusudur. Bu ilke ile eylemli değil, hukuksal eşitlik öngörülmüştür. Eşitlik ilkesinin amacı, aynı durumda bulunan kişilerin yasalar karşısında aynı işleme bağlı tutulmalarını sağlamak, ayırım yapılmasını ve ayrıcalık tanınmasını önlemektir. Adalet, hukukun hedefi olup en önemli unsurlarından birini eşitlik oluşturmaktadır.
6. İçtihatlara bakıldığında tarım bağkurluluğun tespitinde, ürün teslimi yapılan yer kamu kurumu niteliğinde ise prim kesintisi aranmamaktadır. (Y. 10. HD. 17.12.2012 tarih ve 2012/21612 E, 2012/25937 K). Ancak ürün teslimi yapılan yer özel hukuk tüzel kişisi ise prim kesintisi kuruma intikal etmemiş ise tespit yapılmamaktadır(Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 08.02.2017 gün, 2016/10-1906 Esas, 2017/215 Karar). Bu yargılama hukukunda eşitlik ilkesine, özellikle silahların eşitliği ilkesine aykırıdır.
7. Diğer taraftan Yargıtay’ın kararlılık kazanmış uygulaması ile Tarım Bağ-Kur'luluğun kanıtlanması yönünde zirai kuruluşların kayıtları karine olarak kabul edilmektedir (Y. HGK. 06.02.2002 gün ve 2002/21–69 E.-44 K.,03.07.2002 gün ve 2002/21–576 E.-584 K., 14.02.2007 gün ve 2007/21–73 E.-71 K., 14.02.2007 gün ve 2007/21–172 E.-2007/177 K., 03.03.2010 gün ve 2010/10–107 E.-127 K., 07.07.2010 gün ve 2010/10–359 E.-368 K. sayılı kararları). Dosya içeriğine göre davacı adına kayıtlı 1979 tarihli edinilen 7690 m2 tarla, 1992 edinme tarihli 68000 m2 tarla, 1999 edinme tarihli 3700 m2 zeytinlik, 2005 edinme tarihli 4450 m2 tarla, 2005 edinme tarihli 2600 m2 zeytinlik, 2005 edinme tarihli 5300 m2 zeytinlik, 3200 m2 zeytinlik ve 2007 edinme tarihli 4140 m2 tarla bulunmakta olup, davacının 20/03/1996 tarihli 27974 sicil numarası ile ... Ziraat Odasına kayıt olduğu ve halen kaydının devam ettiği anlaşılmaktadır. Müstahsil makbuzlarında gelir vergisi ve stopaj kesintisi görülmektedir.
7. Yargıtay Hukuk Genel Kurul'unun 15/02/2017 tarih 2015/10- 1283 E. 2017/242 K. sayılı kararına göre de tevkifat kesintisinin kuruma intikal etmemesi tarım Bağ-kur sigortalılık hakkı kazanmasına engel değildir. Burada ürün teslimi edilen yerin kamu yada özel hukuk tüzel kişisi olmasının önemi yoktur. Sahteliği iddia edilmediği sürece belgeye değer verilmesi gerekir. Ürün tesliminde ürün bedellerinden prim tevkifatı yapmamasının ya da yapılmasının sorumlusu sigortalı olmayıp ilgili gerçek veya tüzel kişilerdir.
8. Somut uyuşmazlıkta davacı sunduğu müstahsil makbuzları ile ürün teslimi yapmıştır. Kesinti yapılmamasından davacı sigortalı sorumlu tutulamaz. Sahteliği de iddia edilmediğine göre kararın bozulması gerekir. Açıklanan nedenlerle çoğunluğun onama kararına katılınmamıştır.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.