Hırsızlık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2018/2973 Esas 2019/4800 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Ceza Dairesi
Esas No: 2018/2973
Karar No: 2019/4800
Karar Tarihi: 13.03.2019

Hırsızlık - özel belgede sahtecilik - Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2018/2973 Esas 2019/4800 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanığın hırsızlık ve özel belgede sahtecilik suçlarından dolayı yargılandığı ve mahkûm olduğu bir davada, sanığa yüklenen suçlara göre öngörülen cezaların türü ve yukarı sınırına göre 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) belirtilen maddeleriyle 5237 sayılı TCK'nın aynı suça uyan maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, sanık hakkındaki kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yargılamaya devam edildiği gerekçesiyle kararın bozulduğu belirtilmiştir. Kararda, suçun işlendiği tarihten itibaren geçen zamanaşımı süresi de değerlendirildikten sonra, sanık hakkındaki kamu davalarının düşürülmesine karar verildiği ifade edilmiştir. Kanun maddeleri olarak, 765 sayılı TCK'nın 491/3, 522 ve 345/1. maddeleri ile 102/4 ve 104/2. maddeleri ve 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK'nın aynı suça uyan 142/1-b, 207/1, 66/1-e. maddeleri ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 223/8, 231/8 ve 231/11. maddeleri belirtilmiştir.
2. Ceza Dairesi         2018/2973 E.  ,  2019/4800 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Hırsızlık, özel belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü;
    Sanığa yüklenen 765 sayılı TCK"nın 491/3, 522 ve 345/1. maddelerinde belirtilen suçlar için öngörülen cezaların türü ve yukarı sınırına göre, aynı Kanun"un 102/4, 104/2. maddeleri ile 01/06/2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK’nın aynı suça uyan 142/1-b, 207/1, 66/1-e. maddelerinin ayrı ayrı ve bir bütün olarak uygulanması sonucu, anılan Kanun"un 7/2, 5252 sayılı Kanun"un 9/3. maddeleri ışığında, dava zamanaşımı bakımından 765 sayılı TCK hükümlerinin sanık yararına olması ve 5271 sayılı CMK’nın 231. maddesinin 8. fıkrasında, hükmün açıklanmasının geri bırakılması halinde, denetim süresi içinde dava zamanaşımının duracağı ve maddenin 11. fıkrasında, denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlenmesi halinde mahkemece hükmün açıklanacağı düzenlenmiş olup, duran zamanaşımının, denetim süresi içinde işlenen suçtan dolayı verilen hükümlülük kararının kesinleşmesi koşuluyla suçun işlendiği tarihte yeniden işlemeye başlayacağı, dosya kapsamına göre hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleştiği 23.02.2012 tarihi itibariyle duran zamanaşımının kesinleşen sonraki mahkûmiyete konu suçun işlendiği 16.08.2016 günü yeniden işlemeye başladığı belirlenerek yapılan incelemede;
    Sanığın eylemlerine uyan 765 sayılı TCK"nın 491/3, 522 ve 345. maddelerinde belirtilen suçlar için öngörülen cezanın miktar ve nev’i itibariyle tabi olduğu aynı Kanun"un 102/4 ve 104/2. maddelerinde belirtilen 7 yıl 6 aylık dava zamanaşımı süresinin, (hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı sonucu oluşan 4 yıl 5 ay 24 günlük durma süresi de eklendiğinde) suçun işlendiği 19.06.2004 gününden 11.10.2017 tarihli hüküm tarihine kadar geçmiş bulunduğu gözetilmeden, sanık hakkındaki kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle düşürülmesi yerine yargılamaya devamla yazılı şekilde hüküm kurulması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenle istem gibi BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan, 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, sanık hakkında açılan kamu davalarının, 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddesi gereğince DÜŞÜRÜLMESİNE, 13/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.