3. Ceza Dairesi Esas No: 2019/12877 Karar No: 2019/13747 Karar Tarihi: 26.06.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/12877 Esas 2019/13747 Karar Sayılı İlamı
3. Ceza Dairesi 2019/12877 E. , 2019/13747 K.
"İçtihat Metni"
Kasten yaralama suçundan sanık ...’un, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 86/2 ve 62/1. maddeleri uyarınca 3 ay 10 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Konya 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.11.2018 tarihli ve 2017/980 Esas, 2018/922 Karar sayılı kararına karşı Adalet Bakanlığının 08.05.2019 tarihli ve 2019/4010 sayılı yazısıyla kanun yararına bozma isteminde bulunulduğundan bu işe ait dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 21.05.2019 tarihli ve 2019/52846 sayılı tebliğnamesi ile Dairemize gönderilmekle incelendi. Mezkur ihbarnamede; Dosya kapsamına göre, söz konusu suçun mağduru olan ..."un 04.11.2017 tarihinde kolluk tarafından alınan beyanı ile yargılama aşamasında 23.01.2018 tarihli oturumda alınan beyanında sanık hakkındaki şikayetinden vazgeçmesi sebebiyle, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 73/4 ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 223/8. maddeleri uyarınca sanık hakkında açılan kamu davasının düşürülmesine karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmediğinden bahisle, 5271 sayılı CMK"nin 309. maddesi gereğince anılan kararın bozulması lüzumunun ihbar olunduğu anlaşıldı. Gereği görüşülüp düşünüldü: Mağdurun aşamalarda değişmeyen beyanlarında sanığın kafasına silahtan sayılan tabanca kabzesi ile vurduğunu bildirmesine, adli raporundaki muayene bulgularında kafasında 2-3 cm.lik laserasyon şeklinde yaralanma tespit edilmesine göre sanığın eylemini silahtan sayılan bir alet ile gerçekleştirdiği ve silahla basit kasten yaralama suçunun da takibinin şikayete tabi olmadığı anlaşılmaktadır. Ayrıca, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 04.03.2008 tarihli 2008/6-47 Esas ve 2008/43 sayılı kararı uyarınca "sanığın, önceki yanılgılı uygulama nedeniyle ortaya çıkan hafif sonuç cezadan, ikinci kez mahkumiyetin sonuçlarını kapsayacak şekilde yararlandırılmasını sağlayacak sanığa daha önce bir kez tanınmış olan atıfet genişletilmek suretiyle hakkaniyete aykırı sonuçların doğmasına, adalet ve eşitlik ilkelerinin zedelenmesine yol açmış olacağı" da dikkate alınarak talebin aşağıdaki şekilde reddine karar verilmiştir. Açıklanan bu nedenlerle Adalet Bakanlığının kanun yararına bozma isteyen yazısına dayanan tebliğnamede ileri sürülen düşünce yerinde görülmeyerek kanun yararına bozma talebinin REDDİNE, dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 26.06.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.