22. Hukuk Dairesi 2012/15083 E. , 2013/3849 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar, kötüniyet ve iş güvencesi tazminatı, yıllık izin, fazla mesai, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatil ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı ... Belediye Başkanlığı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiği belirterek kıdem – ihbar ve kötü niyet tazminatı ile iş güvencesi tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ve ulusal bayram ve genel tatil ve hafta tatili alacağı talebinde bulunmuştur.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile kötü niyet tazminatı, iş güvencesi tazminatı, yıllık izin, fazla mesai ve hafta tatili alacaklarının reddine karar verilmiştir.
Hüküm, davalı Belediye vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2- Taraflar arasında uyuşmazlık, davalının, reddedilen tazminat ve alacaklara göre vekalet ücretine hak kazanıp kazanmadığı noktasında toplanmaktadır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 326/2 maddesinde “Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.” öngörülmüştür.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 326/2 maddesinde “Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır.” öngörülmüştür.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 12/1. maddesinde, "Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Belirlenen bu ücret Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten az olamaz." hükmü yer almaktadır. Buna göre hükmedilecek vekalet ücreti -dava miktarı itibariyle 1.200 TL’nin aşağısında kalmasına rağmen- anılan madde gereği 1.200 TL’den az olamayacaktır. Ancak, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu"nun 30.06.2011 tarihli YD İtiraz No : 2011/321 numaralı kararı ile konusu para ile değerlendirilen davalarda hükmedilecek nispî avukatlık ücretinin Tarifeye göre belirlenen maktu avukatlık ücretinin altında kalması durumunda, hükmedilecek maktu vekâlet ücretinin de asıl alacağı geçmeyeceği yönünde bir sınırlandırma getirilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeden, asıl alacak tutarından fazla maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi sonucunu doğuracak şekilde asgari sınır getirilmesine yönelik tarife kuralının tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenecek nispî avukatlık ücretinin, tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre tespit edilen ücretten (maktu avukatlık ücreti) az olamayacağına ilişkin kısmında hukuka uyarlık bulunmadığından Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 12/1. maddesinin son cümlesinin yürütmesinin durdurulmasına karar vermiştir.
Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 12/2. maddesi "Şu kadar ki asıl alacak miktarı 3.333,33 TL’ye kadar olan davalarda avukatlık ücreti, tarifenin ikinci kısmının, ikinci bölümünde, icra mahkemelerinde takip edilen davalar için öngörülen maktu ücrettir. Ancak bu ücret asıl alacağı geçemez." hükmünü içermektedir.
Davacının reddedilen talep miktarı 400,00 TL"dir.
Mahkemece, yukarıda ifade edildiği üzere, davacının bir kısım taleplerinin reddine karar verilmiş olmasına rağmen, reddedilen kısmın takdire dayalı olduğu gerekçesiyle davalılar yararına vekale ücretine hükmedilmemiş ise de, bu husus sadece hakkaniyet indirimi yapılmasına mahsus olup, davacının belirtilen talepleri tümden reddedildiği için davalı yararına vekalet ücretine karar verilmemesi doğru görülmemiştir.
Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda, davalı yararına 400,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, hükmedilmemiş olması hataldır.
Belirtilen bu husus hükmün bozulmasını gerektirmekte ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 438/7. gösterilen şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
Yukarıda sayılan bu husus hükmün bozulmasını gerektirmekte ise de, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün aşağıda gösterilen şekilde düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararda hüküm kısmında geçen “Reddedilen kısım takdire dayalı olduğundan davalılar yararına ücreti vekalete hükmedilmesine yer olmadığına ” bendinin hüküm fıkrasından çıkarılarak “Karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"ne göre hesaplanan 400,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı Belediye"ye verilmesine” şeklinde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine, 26.02.2013 gününde oy birliğiyle karar verildi.