12. Ceza Dairesi Esas No: 2019/4933 Karar No: 2020/1365 Karar Tarihi: 11.02.2020
Taksirle Yaralama - Yargıtay 12. Ceza Dairesi 2019/4933 Esas 2020/1365 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, taksirle yaralamaktan mahkum edilmiştir. Gece aydınlatması olmayan üç şeritli bölünmüş asfalt yolda farları açık olmayan bir motosikleti kullanırken, yolun sağında seyreden ve sanığın çarptığı mağdurun basit tıbbi müdahale ile giderilemeyen 5. derece kemik kırığı ve yüzde sabit iz bırakan yaralanmasına neden olmuştur. Mahkeme, sanığın asli kusurlu olduğunu kabul ederek mahkumiyet kararı vermiştir. TCK'nın 89/1, 89/2-b-d, 62/1, 52/2-4, 53/6 maddeleri uyarınca mahkumiyet hükmü verilmiştir. Taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK'nın 61/1. maddesinin (b) bendinde yer alan \"suçun işlenmesinde kullanılan araçlar\", (g) bendinde yer alan \"failin güttüğü amaç ve saiki\" ve (f) bendinde yer alan \"failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı\" gerekçelerine dayanılamayacağı belirtilmiştir.
12. Ceza Dairesi 2019/4933 E. , 2020/1365 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Taksirle Yaralama Hüküm : TCK"nın 89/1, 89/2-b-d, 62/1, 52/2-4, 53/6. maddeleri uyarınca mahkumiyet
Taksirle yaralama suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre katılanın soruşturma aşamasındaki ifadesinde uzlaşmak istemediğini beyan ettiği anlaşıldığından, tebliğnamedeki CMK’nın uzlaşma başlıklı 253 ve 254. maddelerinde düzenlenen uzlaşma hükümleri uygulanıp, sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine dair bozma öneren görüşe iştirak edilmemiştir. Sanığın sevk ve idaresindeki motosikletle gece vakti aydınlatmasız üç şeritli bölünmüş asfalt yolda farları yanmaksızın seyri sırasında, yolun sağında bulunan araçların arasından kaplamaya giren katılana çarpması sonucu katılanın basit tıbbi müdahale ile giderilemeyecek 5. derece kemik kırığı oluşacak ve yüzde sabit ize neden olacak şekilde yaralanması ile sonuçlanan olayda, sanığın asli kusurlu olduğunun kabulü ile mahkumiyet kararı verilmesi bakımından mahkemenin takdirinde isabetsizlik görülmemiştir. Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 07.07.2009 tarih ve 2009/9-62-191 sayılı kararında da vurgulandığı üzere, taksirli suçlar açısından temel cezanın belirlenmesinde TCK"nın 61/1. maddesinin (b) bendinde yer alan ""suçun işlenmesinde kullanılan araçlar"", (g) bendinde yer alan "failin güttüğü amaç ve saiki" ve (f) bendinde yer alan ""failin kasta dayalı kusurunun ağırlığı"" gerekçelerine dayanılamayacağının gözetilmemesi; Kanuna aykırı olup, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca kısmen isteme uygun olarak BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konuda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hükmün birinci paragrafında yer alan "suçun işlenmesinde kullanılan araçlar", "kusurunun ağırlığı" ve "failin güttüğü amaç ve saik" ibarelerinin hükümden çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 11/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.