Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3037
Karar No: 2022/4885
Karar Tarihi: 04.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3037 Esas 2022/4885 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, sigorta başlangıcının tespitini istemiştir. İlk derece mahkemesi davanın reddine karar vermiş, istinaf başvurusunda ise esastan reddine karar verilmiştir. Temyiz istemiyle incelenen kararın kamu düzeniyle ilgili olduğu ve sigortalılık sürelerinin doğru tespit edilmesinin önemli olduğu belirtilmiştir. Dosya içinde mevcut olan bordro ve işyeri tanıklarının dinlenmesi gerektiği vurgulanarak, mahkemenin hüküm kurarken delilleri değerlendirerek kesin ve ikna edici biçimde çözümlenmesi gerektiği ifade edilmiştir. Davacı vekilinin temyiz itirazları kabul edilmiş, istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin karar bozulmuştur.
506 sayılı Kanunun 79. ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddeleri sigortalılık başlangıcının doğru tespitiyle ilgilidir. Mahkemenin dosya içindeki belgeleri değerlendirip, delilleri araştırarak herhangi bir kuşku bırakmayacak biçimde karar vermesi zorunludur.
10. Hukuk Dairesi         2022/3037 E.  ,  2022/4885 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... 8. İş Mahkemesi

    Dava, sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti istemine ilişkindir
    İlk Derece Mahkemesince, davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı, sigorta başlangıcının 10/05/1988 tarihi olarak tespitini istemiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı Kurum vekili, davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, “davacı beyanında; ... İdaresinin Bahçelievler de bulunan Genel Müdürlük Binasında, ... Ltd. Şti de temizlik görevlisi olarak çalıştığını, ... binasının adresini bilmediğini, binanın ... in merkezinde olduğunu, 20 katlı bir bina olarak hatırladığını, aradan zaman geçmesi nedeni ile ... te çalışanların isimlerini bilmediğini, beraber çalıştıkları ... isimli kişi ve ekip şefi ... bey ile ... isimli kişilerin çalışanlar olduğunu belirttiği ... Dağıtım A.Ş Genel Müdürlüğü İnsan Kaynakları Müdürlüğü'nün 03/01/2020 tarihli yazısında ise 1988 yılında ... Genel Müdürlüğü ile ... Ltd. Şti arasında imzalanan temizlik sözleşmesinin teşekkülleri kayıtlarında bulunmadığının bildirildiği, tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde davacının çalıştığı iş yerinin adresi ile iş yerinde çalışan kişilerin isimlerini hatırlamaması, ... Genel Müdürlüğü ile davacının çalıştığını belirttiği dava dışı ... Ltd. Şti arasında temizlik sözleşmesine ulaşılamaması dikkate alındığında davacının dava dışı şirkette çalıştığı iddiasının duraksamaya yer vermeyecek şekilde güçlü kanıtlarla kanıtlanamadığı” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesi, “davacının davalı şirkete bağlı temizlik elemanı olarak ... Genel Müdürlüğünde çalıştığını belirtmesine rağmen buradan tanık bildirememesi, komşu işyeri tanığı tespit edilememesi, davacının işe giriş bildirgesi verilen işyeri ile ... Genel Müdürlüğü arasında 1988 yılında imzalanan temizlik sözleşmesinde kaydının bulunmaması ve tüm dosya kapsamı ile birlikte değerlendirilerek, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri ile istinaf edenin sıfatı gözetilerek, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı” gerekçesiyle davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı vekili, davalı yan ile Türkiye Elektirik Kurumu Genel Müdürlüğü arasındaki ilişkiye bakılmadığını, dosyaya sunulan personel kartının davacının bu firmada çalıştığını gösterdiğini, davalılardan ... Gayrimenkul Menkul Bakım ve Onarım ve Temizlik İşleri Limited Şirketi ile dava dışı ... Gayrimenkul Menkul Bakım ve Onarım ve Temizlik İşleri Limited Şirketi arasında organik bağ olduğu bilgisi edinildiğini, şirketlerin paravan şirket olarak başkaca şirketler kurarak resmi işlemlerini bu şirketler üzerinden yaptırdıklarını, davacının çalıştırıldığı zaman diliminde sözleşmesinin başka bir paravan şirket ile yapılma ihtimali bulunduğu halde herhangi bir araştırma yapılmadığını, davacı ile aynı yerde çalışmayan kişilerin davacıyı tanımalarının beklenemeyeceğini, davacı ile aynı yerde çalışan veya davacının çalıştığı yere yakın yani komşu yerlerde çalışan kişilerin tanıklığına başvurulması gerektiğini belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davacının davalılardan ...’nde çalıştığı ve buna ilişkin 10/05/1988 tarihinde işe başladığına ilişkin işe giriş bildirgesi verildiği halde dönem bordrosunda ismine rastlanmadığı gerekçesiyle Kurum tarafından bu tarihin başlangıca esas alınmadığı ve bu tarihin sigortalılık başlangıç tarihi olarak tespitine ilişkin davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanunun 79. ve 5510 sayılı Kanunun 86. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
    Sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınarak, davanın kamu düzenine ilişkin olduğu da gözetilerek, davacının işyerinde fiili çalışması bulunup bulunmadığının tereddütsüz şekilde ortaya konulması açısından, dosya içinde mevcut 1988/2. dönem bordrosunda kayıtlı sigortalılar arasından bordro tanıkları ile komşu işyeri tanıkları tespit edilip dinlenmeli, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip, deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
    Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin, eksik araştırma ve inceleme ile yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. Maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 04.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi