Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/4059
Karar No: 2013/3811

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2013/4059 Esas 2013/3811 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2013/4059 E.  ,  2013/3811 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

    Mahkemenin yukarıda tarih, esas ve karar numarası belirtilen kararın temyiz incelemesi sonucunda Dairenin 01/10/2012 günlü ve 2012/15798 esas, 2012/20569 karar sayılı ilamıyla BOZULMASINA karar verilmiştir. Davacı vekili 25.02.2013 tarihli dilekçesi ile temyiz incelemesi sonucunda mahkemenin ilgili kararını bozularak ortadan kaldırılmasına, feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiş olmasına rağmen, davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmemiş olmasının hatalı olduğunu ileri sürerek maddi hatanın düzeltilmesini istemiş olmakla; yapılan incelemede Dairemizce temyiz incelemesi sonucunda davanın kabulüne ilişkin verilen kararın kalemde yazımı sırasında maddi hata yapılarak davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmediği saptanmıştır. Buna göre, davacı vekilinin maddi hatanın düzeltilmesi talebini içerir dilekçesinin kabulü ile Dairemiz kararının ortadan kaldırılmasına karar verildi.

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 15.10.2007 tarihinden 16.09.2011 tarihine kadar makine operatörü olarak çalıştığını, müvekkilinin 17.09.2011 tarihinde işe geldiğinde işe başladığını bir süre sonra işyerini terk etmesi gerektiğinin söylendiğini, iş sözleşmesinin hangi sebeple sona erdirildiğinin açıklanmadığını, 16.09.2011 tarihinden sonra mazeret ileri sürmeden işe gelmediği gerekçesiyle tutanak tutulup noter vasıtasıyla fesihname gönderildiğini, müvekkilinin 16.09.2011 tarihinde rahatsızlığı ve yol yorgunu olması nedeniyle vardiya amirinden izin alarak işe gitmediğini, davalı işyerinin müvekkiline herhangi bir savunma hakkı vermeden ve denetime elverişli açık, net bir gerekçe göstermeden iş sözleşmesini sona erdirdiğini, davacının işyerinde uyumlu çalışma gösterdiğini devamsızlık yapma gibi bir davranışının vuku bulmadığını, davalı işverenin fazla çalışma yapan işçilerin talepte bulunması üzerine iş sözleşmelerini sonlandırdığını, bu sebeplerle müvekkilinin işe iadesine ve kanuni haklarına karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, davanın reddini talep etmiştir.
    Mahkemece, davalı tanıkları ... ve ... ise davacının devamsızlık yaptığı için işten çıkartıldığını belirttikleri, davalı tarafın iddiasını davalı tanıkları doğruladığı, davacı tanığının ise olayla ilgili bilgi sahibi olmadığını, davacının geçerli bir mazeret ile işe gitmediği yönünde bir delil gösterilmediği, bu durumda davacının devamsızlık yaptığı için işten çıkartıldığı anlaşıldığı bu durumda iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
    Hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    4857 sayılı İş Kanunu"nun 25 II-(g) bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır.
    Dosya içeriğine göre, davacının 01.01.2008-01.10.2011 tarihleri arasında davalı işyerinde makine operatörü olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin 16.09.2011-20.09.2011 tarihlerinde işe mazeret sunmadan devam etmediği gerekçesiyle haklı sebeple feshedildiği anlaşılmaktadır.
    Somut olayda, davalı işyerinin davacıya 16.09.2011-20.09.2011 tarihleri arasında devamsızlığı ve bu devamsızlığa ilişkin mazeretini sunması için Beyoğlu Noterliğince 20.09.2011 tarihinde davacıya ihtarname gönderdiği ve aynı tarihte davacının iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiği anlaşılmaktadır. Davalı tarafça gönderilen ihtarname davacıya 10.11.2011 tarihinde tebliğ edilmiştir. Söz konusu ihtarname davacıya tebliğ edilmeden iş sözleşmesi feshedilmiştir. Davacı tanığı mahkemeye verdiği dilekçe ile tanıklık yapmak istemediğini belirtmiş daha sonra mahkemenin zorla getirme kararı üzerine olaya ilişkin bilgi ve görgüsünün olmadığını beyan etmiştir. Davalı tanıkları ise davacının üç-dört gün üstüste gelmediği beyan etmiştir. Davacı 17.09.2011 tarihinde işe gittiği ancak başlatılmadığını beyan etmiştir. İş sözleşmesinin işveren tarafından fesihten sonra düzenlenen devamsızlık tutanaklarının bir değer taşımayacağı açıktır. İşverence yapılan feshin haklı yada geçerli bir sebebe dayandığı işverence kanıtlanamadığına göre yapılan feshin geçersizliğine davacının işe iadesine karar verilmesi gerekirken dosya içeriğine uygun olmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
    Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun"un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda belirtilen sebeplerle;
    1-Mahkemenin kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-Feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının İŞE İADESİNE,
    3.Davacının kanuni süre içinde başvurusuna rağmen davalı işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih sebebi dikkate alınarak takdiren davacının dört aylık brüt ücreti tutarında BELİRLENMESİNE,
    4-Davacı işçinin işe iadesi için işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarının davalıdan tahsilinin GEREKTİĞİNE,
    5-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
    6-Davacının yapmış olduğu 342,30 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
    7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.200,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    8-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, kesin olarak 26.02.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi