15. Hukuk Dairesi 2014/2259 E. , 2015/1528 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Hukuk Hakimliği
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki taraf vekillerince istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Davacı-birleşen dava davalısı yüklenici tarafından açılan asıl davada, sözleşmenin feshine ilişkin işlem ile teminat mektuplarının irad kaydedilmesine ilişkin işlemlerin iptâli ve alacak talebinde bulunulmuş; davalı iş sahibi tarafından açılan birleşen davada ise fazla ödemeyle, yeniden ihaleye çıkılması nedeniyle oluşan zararın tazmini talep edilmiş, mahkemece her iki davanın kısmen kabulüne dair verilen karar taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre taraf vekillerinin aşağıdaki bendinin dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacı yüklenici açmış olduğu davasındaki alacak taleplerini 29.01.2009 tarihli dilekçeyle 1.344.270,75 TL"ye çıkartmış ve tamamını 01.04.2010 tarihli temliknameyle ..."ya temlik etmiştir. Mahkemece, gerekçeli karar başlığında ... temlik alan davacı olarak gösterildiği halde, hüküm fıkrasında temlik alan ... hakkında hüküm kurulmaması doğru olmamış, kararın davacı yüklenici yararına bozulması gerekmiştir.
3-Mahkemece hükme esas alınan 25.09.2012 tarihli 3. bilirkişi kurulu raporunda davacı-birleşen dava davalısı yüklenicinin malzeme fiyat farkı alacağı 69.199,00 TL, ihzarat bedelinden alacağı ise 23.502,74 TL olarak belirlenmiştir. Yine aynı rapor içeriğine göre yükleniciye yapılan fazla ödeme tutarı ise 139.838,79 TL olup, bu miktara tekabül eden fiyat farkı 8.027,04 TL"nin mahsubuyla davacı yüklenicinin talep edebileceği malzeme fiyat farkı 61.172,53 TL olarak tespit edilmiştir. Mahkemece 61.172,53 TL malzeme fiyat farkı, 23.502,74 TL ihzarat bedeli olmak üzere asıl davada 84.675,27 TL"ye hükmedilmesi gerekirken, fazla ödemeye isabet eden fiyat farkı düşülmeden 92.702,13 TL"ye hükmedilmesi doğru olmadığı gibi, hüküm altına alınan alacağa daha öncesinde davalı iş sahibi usulüne uygun olarak temerrüde düşürülmediği halde dava tarihi yerine fesih tarihinden faiz yürütülmesi de doğru olmamış davalı iş sahibi yararına bozulması gerekmiştir.
4-Hükme esas alınan bilirkişi raporunda, iş sahibi tarafından açılan birleşen davada fazla ödeme miktarı 139.838,39 TL olarak bulunmuş, mahkemece yüklenici tarafından açılan asıl davada belirlenen fiyat farkı alacağı, fazla ödeme miktarından mahsup edilerek KDV"si ile birlikte 92.825,71 TL"ye hükmedilmiştir. Oysa yüklenicinin fiyat farkı alacağı asıl davada hüküm altına alınmış olması nedeniyle birleşen davada mahsup yapılmaksızın 139.838,79 TL"nin KDV"si ile birlikte tahsiline karar verilmesi, ancak davadan önce temerrüt oluşmadığından bu alacağa fesih değil, dava tarihinden faiz yürütülmesi gerekeceğinden taraflar yararına bozulması uygun bulunmuştur.
5-Mahkemenin kabul şekline göre de, asıl ve birleşen davada kabul ve reddedilen miktarlar dikkate alınarak, taraflar yararına vekâlet ücreti tayini gerekirken, reddedilen kısımlar yönünden hiç vekâlet ücretine hükmedilmemesi de doğru olmamış, taraflar yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ:Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle tarafların diğer temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davacı birleşen dava davalısı yüklenici, 3. bent gereğince davalı birleşen dava davacısı iş sahibi, 4 ve 5. bentler gereğince de taraflar yararına, BOZULMASINA, ödedikleri temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden taraflara geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 26.03.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.