22. Hukuk Dairesi 2012/14952 E. , 2013/3809 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
AVUKAT ...
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, izin, ücret, ulusal bayram ve hafta tatili ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, asıl işveren olan davalıya ait işyerinde alt işveren işçisi olarak 30.09.1998-06.01.2010 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin işverence haksız feshedildiğini, işyerinde fazla çalışma yaptığını ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışmanın devam ettiğini, yıllık izinlerinin kullandırılmadığını ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir. Davalı vekili, davacının uyuşmazlık konusu dönemde çalıştığı şirketler ile müvekkili şirket arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığını, davacının haftalık çalışma süresine ilişkin iddiasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu ve ulusal bayram genel tatil günlerinde işyerinde çalışma yapılmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haksız olduğu, davacının fazla mesai ve ulusal bayram genel tatil günlerinde çalışma iddiasını tanık beyanları ile ispatladığı, yıllık izinlerin kullandırıldığını ve dava konusu ücret alacaklarının ödendiğini gösterir delil ibraz edilmediği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmaların uzun bir süre için hesaplanması ve miktarın yüksek çıkması halinde Yargıtay’ca son yıllarda hakkaniyet indirimi yapılması gerektiği istikrarlı uygulama halini almıştır.
Somut olayda, davacının çimento ve hazır beton üretimi yapan davalıya ait iş yerinde, sabit pompa operatörü olarak çalıştığı ve üretimi yapılan hazır betonlarının teslimi aşamasında görev aldığı anlaşılmaktadır. Davalı tanıklarının beyanından, hazır beton üretim ve tesliminin sipariş üzerine gerçekleştirildiği anlaşılmaktadır. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının haftada yedi gün, günde üç saat fazla çalışma yaptığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır. Mahkemece, bilirkişi tarafından belirlenen fazla çalışma süresinden % 30 indirim yapılarak sonuca gidilmiştir.
Fazla çalışma ücretinden indirimi öngören bir kanuni düzenleme olmasa da, bir işçinin günlük çalışma süresinin üzerine sürekli olarak fazla çalışma yapması hayatın olağan akışına aykırıdır. Hastalık, mazeret, izin gibi sebeplerle belirtilen şekilde çalışılamayan günlerin olması kaçınılmazdır. Fazla çalışma ücretinden, belirtilen bu hususlarla birlikte, çalışılan işin niteliği de dikkate alınarak bir indirim yapılması gerekir. Somut uyuşmazlık açısından, davalı işyerinde sipariş üzerine çalışma yoğunluğunun değiştiği dikkate alındığında, kabul edilen fazla çalışma süresinden %50"den az olmamak üzere indirim yapılarak sonuca gidilmesi gerçek duruma uygun düşer. Mahkemece indirim oranının %30 olarak belirlenmesi dosya kapsamına uygun bulunmadığından kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3- Davacı, dava dilekçesinde ücret alacağı talebinde bulunmuştur. Davacı vekili tarafından dosyaya ibraz edilen 12.10.2011 tarihli açıklama dilekçesinde bu talebin fesih tarihi olan 06.01.2010 tarihinden önceki son otuzaltı günlük çalışmaya ilişkin olduğu belirtilmiştir.
Davalı işveren tarafından dosya içerisine ibraz edilen 2009 Yılı Aralık ayı ücret bordrosu itirazi kayıtsız imzalanmış olup, davacıya 693,00 TL brüt ücret ödemesi yapıldığı görülmektedir. Davacı konusu ücret alacağı yönünden yapılan bu ödeme miktarı dikkate alınmasızın hüküm kurulması hatalıdır.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.02.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.