
Esas No: 2021/10624
Karar No: 2022/4845
Karar Tarihi: 04.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/10624 Esas 2022/4845 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/10624 E. , 2022/4845 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2019/2154-2021/1123
İlk Derece
Mahkemesi : Aydın 2. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı davalı ve feri müdahil vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı, davalı ve fer'i müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili; davacının 2004 yılı Eylül ayından 2010 yılı Haziran ayına kadar her yıl yılda 9 ay kesintisiz çalıştığını belirterek eksik bildirilen hizmetinin tespitini talep etmiştir.
II- CEVAP:
Davalı vekili;işyerinde incir işleme ve paketleme işi yapıldığını,kuru incir sezonunun her yıl eylül ayında başlayıp en geç yıl sonunda bittiğini,diğer aylarda işletmenin stokladığı ya da üreticinin elinde kalan ürünü müşteri bulunması halinde çalıştığını, talebe göre çalışıldığından, sezon başında çalışmaya başlayan işçinin de sezon sonuna kadar çalışması olmayabileceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
Feri Müdahil Kurum vekili; davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI:
A- İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesince; “ davanın kısmen kabulü ile davalı şirkete ait olup diğer davalı kurum Aydın Sigorta il Müdürlüğünde ... no.lu dosyada işlem gören iş yerinde, 01/09/2004 ila 30/04/2005, 01/09/2005 ila 30/04/2006, 01/09/2006 ila 30/04/2007, 01/09/2007 ila 30/04/2008, 01/09/2008 ila 30/04/2009, 01/09/2009 ila 30/04/2010, tarihli devrelerde ... TC kimlik nolu ...’nin sürekli olarak toplam 1440 gün hizmet akdine tabi olarak asgari ücret üzerinden çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine” karar verilmiştir.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, “davalı vekili ile fer'i müdahil SGK Başkanlığı vekilinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile Aydın 2. İş Mahkemesi'nin 14/10/2019 tarih, 2014/428 Esas ve 2019/552 Karar sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına,davanın kısmen kabulü ile; 0901012384436 sigorta sicil numaralı ...'nin, ... sicil sayılı davalı işveren ... Gıda Sanayi ve Ticarat A.Ş işyerinde, 01.09.2004 - 31.12.2009 tarihleri arasında; 2004/9 döneminde 30 gün, 2004/10 döneminde 30 gün, 2004/11 döneminde 30 gün, 2004/12 döneminde 30 gün, 2005/09 döneminde 30 gün, 2005/10 döneminde 30 gün, 2005/11 döneminde 30 gün, 2005/12 döneminde 30 gün, 2006/09 döneminde 30 gün, 2006/10 döneminde 30 gün, 2006/11 döneminde 30 gün, 2006/12 döneminde 30 gün, 2007/09 döneminde 30 gün, 2007/10 döneminde 30 gün, 2007/11 döneminde 30 gün, 2007/12 döneminde 30 gün, 2008/09 döneminde 30 gün, 2008/10 döneminde 30 gün, 2008/11 döneminde 30 gün, 2008/12 döneminde 30 gün, 2009/09 döneminde 30 gün, 2009/10 döneminde 30 gün, 2009/11 döneminde 30 gün, 2009/12 döneminde 30 gün olmak üzere 720 gün döneminin asgari ücreti ile çalıştığının ve 720 günlük çalışmasının Kuruma bildirilmediğinin tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine ” karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili, davacının çalışma süresine dair iddiasının tanıklar tarafından doğrulandığını belirterek kabul edilmeyen dönem yönünden kararı temyiz etmiştir.
Davalı vekili, hak düşürücü sürenin geçtiğini, işin sezonluk olduğunu, işletmenin bir dönem yoğun çalışmasının tüm çalışanların bu dönemde işe düzenli geldiği anlamına gelmeyeceğini, puantaj kayıtları ve ücret bordrosunun aksinin ancak yazılı delille ispatlanabileceğini belirterek kararı temyiz etmiştir.
Feri Müdahil SGK vekili, Kurum kayıtları resmi ve yazılı belge niteliğinde olup, aksinin aynı nitelikte delillerle olması gerektiği ,eksik inceleme ve araştırma ile karar verildiği gerekçeleri ile temyiz yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin tüm, davalı ile feri müdahil Kurum vekillerinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, 506 sayılı Kanunun 79/10. (5510 sayılı Kanun’un m. 86/9.) maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır. Maddeye göre, “Yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içerisinde mahkemeye başvurarak alacakları ilam ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları nazara alınır.”
Hizmet akdi ile bir veya birden fazla işveren tarafından çalıştırılanların hizmetlerinin tespitine ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkindir. Bu nedenle özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu çerçevede hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyerek, gerekli araştırmaların re'sen yapılması ve kanıtların toplanması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır.
Hizmet tespiti davalarının amacı hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
İnceleme konusu dosyada, Bölge Adliye Mahkemesinin, Aydın Ticaret Odasının 23/05/2019 tarihli yazı cevabı ile Efeler Ziraat Odası Başkanlığının 03/04/2019 tarihli yazı cevabı ve tanıkların tamamının birbirini doğrulayan beyanları ile davalı işverene ait işyerinde her yılın Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarında işlerin yoğunlaştığı ve 4 aylık dönemde tüm işçilerin tam çalıştığı , bu aylara ilişkin olarak davacının davasının tanık beyanları ile ispatlandığı; ancak davacının imzasını taşıyan ücret bordroları ve puantaj kayıtları bulunan dönemlerde , yazılı delil karşısında tanık anlatımına değer verilmesi mümkün olmadığından,bu dönemler açısından ücret bordrosunda kayıtlı süre kadar çalışma bulunduğunun kabul edileceği yönündeki tespitleri ile sezonun belirlenmesinde hangi tanık anlatımının ne sebeple üstün tutulduğuna dair değerlendirmesi, kısaca davalı işyerinde, eylül-aralık ayları arasını kapsayan sezonda, aksine imzalı ücret bordrosu ve puantaj kaydı bulunmayan dönemler açısından tam süreli çalışma yapıldığına dair kabulü yerinde ve isabetli bulunmuştur. Ancak, tespite kadar verilen çalışmanın başlangıcı ve süresi bakımından yeterli inceleme yapılmadan karar verildiği anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı adına tespiti istenen dönemde davalı işveren tarafından Kuruma bildirilen hizmet bulunmadığı, bordro tanıklarının kayıtlı çalışma dönemlerinin mahkemece tespitine karar verilen sürenin tamamını kapsamadığı, bu denli uzun süre çalışma iddiasının ispatı bakımından tespite karar verilen süreyi doğrulayan yeterli sayıda nitelikli tanık beyanı bulunmadığı anlaşıldığından, Mahkemece davacının davalı işyerinde 2004 yılı eylül ayından tespite karar verilen 2009/12 ayına kadar olan sürede çalışma iddiasının ispatı bakımından yeteri kadar bordro tanığı tespit edilerek dinlenilmeli, uyuşmazlık konusu husus, hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak biçimde çözümlenip deliller hep birlikte değerlendirilip takdir edilerek, varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmelidir.
Mahkemece yukarıda belirtilen hukuki ve maddi olgular gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı ve fer’i müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK'nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının davacıdan alınmasına, peşin yatırılan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 04/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.