22. Hukuk Dairesi 2012/14936 E. , 2013/3794 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, fazla mesai alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, 01.07.2003-21.10.2009 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, işyerinde fazla çalışma yapmasına rağmen bu çalışma karşılığı ücret alacaklarının ödenmediğini ileri sürerek, fazla çalışma ücret alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, işyerinde haftalık çalışma süresinin kırkbeş saat olarak belirlendiğini, davacının fazla çalışma yapmadığını ve taleplerinin zamanaşımına uğradığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir .
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davacının işyerinde üst düzey yönetici olarak çalıştığı ve çalışma saatlerini kendisinin belirlediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı taraf temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir .
2-Davacı işçinin fazla çalışma yapıp yapmadığı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.#########
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir. İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda, ihtirazi kayıt ileri sürülmemiş olması, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının yazılı delille ispatlanması gerektiği sonucunu doğurmaktadır.
İşyerinde üst düzey yönetici konumda çalışan işçi, görev ve sorumluluklarının gerektirdiği ücretinin ödenmesi durumunda, ayrıca fazla çalışma ücretine hak kazanamaz. Bununla birlikte üst düzey yönetici konumunda olan işçiye aynı yerde görev ve talimat veren bir başka yönetici ya da şirket ortağı bulunması halinde, işçinin çalışma gün ve saatlerini kendisinin belirlediğinden söz edilemeyeceğinden, yasal sınırlamaları aşan çalışmalar için fazla çalışma ücreti talep hakkı doğar. O halde üst düzey yönetici bakımından şirketin yöneticisi veya yönetim kurulu üyesi tarafından fazla çalışma yapması yönünde bir talimatın verilip verilmediğinin de araştırılması gerekir. İşyerinde yüksek ücret alarak görev yapan üst düzey yöneticiye işveren tarafından fazla çalışma yapması yönünde açık bir talimat verilmemişse, görevinin gereği gibi yerine getirilmesi noktasında kendisinin belirlediği çalışma saatleri sebebiyle fazla çalışma ücreti talep edemeyeceği kabul edilmelidir.
Somut olayda, dosya içerisine işverence ibraz edilen belge içeriklerine göre, davacının satış danışmanı olarak işe alındığı, daha sonra mağaza sorumlusu ve son olarak da mağaza yöneticisi olarak görevlendirdiriği anlaşılmaktadır. Davacı, davalı işverene bağlı olarak 01.07.2003-21.10.2010 tarihleri arasında gerçekleşen çalışma süresinin tamamında mağaza yöneticisi olarak görev yapmamıştır. Ayrıca, davalı işveren, davacının üst düzey yönetici olduğunu ileri sürmemiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi içeriğinde, davacının işveren tarafından belirlenen saatler içerisinde iki vardiya sistemi ile çalıştırdığını beyan ettiğinden davacının mağaza yönetici olduğu dönemde de çalışma saatlerini kendisinin belirlemediği sabittir. Bu nedenle, davacının üst düzey yönetici olması nedeni ile mesai saatlerini kendisinin belirlediğine ilişkin mahkeme kabulü hatalıdır.
Davacı ve davalı tanıklarının anlatımları ve dosya içerisinde mevcut işveren tarafından düzenlenen mağaza açılış ve kapanış saatlerine ilişkin talimatname içeriği ile davacının işyerinde fazla çalışma yaptığı anlaşılmaktadır. Tüm deliller bir arada değerlendirilerek davacının haftalık fazla çalışma süresi belirlenmeli ve sonucuna göre hüküm kurulmalıdır. Eksik incelemeye dayalı hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.02.2013 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.