MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
ADINA VEKİLİ AVUKAT ...

DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı ve ücret alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.
Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıya ait işyerinde 17.06.2006-16.02.2011 tarihleri arasında çalıştığını, iş sözleşmesinin davalı işverence feshedildiğini, 2011 yılı Şubat ayı ücretinin ödenmediğini ileri sürerek, kıdem ve ihbar tazminatları ile bir kısım işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı, müvekkili şirketin Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesine hizmet verdiğini, davacınında bu hastahanede veri giriş elemanı olarak çalıştırıldığını, ilgili hastahanede görev yapan doktorlardan birinin şikayeti üzerine yapılan inceleme sonucunda, davacının aynı yerde çalışan bir başka personelin şifresi ile kayıtlara girerek hasta muayene kayıtları üzerinde değişiklik yaparak doktorların performans puanlamasında zarar görmesine neden olduğunun belirlendiğini, doğruluk ve bağlılığa aykırı bu davranışları nedeni ile iş sözleşmesinin 4857 sayılı İş Kanunu"nun 25/II maddesinin (e) bendi gereğince feshedildiği savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, davalının iş sözleşmesini fesihte haklı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı davacı taraf temyiz etmiştir.
1-İş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.
4857 sayılı Kanun"un 25. maddesinin (II) numaralı bendinde, ahlâk ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığı halinde, işverenin iş sözleşmesini haklı fesih imkânının olduğu açıklanmıştır. Yine değinilen bendin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkânı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkânı tanımaktadır.
Somut olayda, 16.02.2011 tarihli fesih ihbarnamesi ile davacının hasta muayene kayıtlarını silme yetkisine sahip bulunmadığı halde, başkasına ait kullanıcı adı ve şifresini kullanarak kayıtlarda değişiklik yaptığı ve 3. kişilerin hak kaybına sebep olduğu belirtilerek iş sözleşmesinin sonlandırıldığı görülmektedir.
Mersin Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanesi tarafından düzenlenen 14.02.2011 tarihli araştırma raporunda, Opr. Dr. ..."nin kendisi tarafından muayene edilen hastaların kayıtlarında değişiklik yapıldığı iddiası ile şikayette bulunduğu, bunun üzerine bilgisayar sisteminin veri tabanının incelendiğini, ilgili şikayet dilekçesinde yer alan hastaların Opr. Dr. ..."ye ilişkin olan kayıtlarının silinerek taburcularının yapıldığı ve bu hastaların başka doktorlara kaydırıldığının belirlendiği, her ne kadar bu işlemler ... adlı çalışana ait şifre ile gerçekleştirilmiş ise de işlemlerin yapıldıkların saatte ilgili poliklinikte ..."ın görevli olmadığı, davacının içinde bulunduğu dört personelin ilgili poliklinikte çalıştıkları ve değişiklik yapan kişinin davacı olduğunun tanık beyanları ile tespit edildiği belirtilmiştir.
Mahkemece, bu araştırma raporu çerçevesinde, davacının iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından haklı nedenle feshedildiği gerekçesi ile dava reddedilmiş ise de dosya içerisinde feshe konu olaya ilişin ilgili doktor tarafından verilen şikayet dilekçesi örneği bulunmamaktadır. Ayrıca, ilgili hasta kayıtları üzerinde değişiklik yapılıp yapılmadığı ve bu işlemlerin davacı tarafından gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği hususunda da mahkemece bir araştırma yapılmamıştır. Öncelikle, davacı hakkında hangi tarihlerde hangi hastalar ile ilgili değişiklik yapıldığına ilişkin şikayette bulunulduğu belirlenmeli, daha sonra ilgili hastahanenin bilgisayar sisteminin veri tabanına ait kayıtlar incelenerek, araştırma raporunda hastalara ilişkin muayene kayıtların silinip silinmediği, bu işlemlerin hangi tarihte hangi şifre ile hangi poliklinikteki bilgisayardan gerçekleştirildiği tespit edilmelidir. Davacının anılan tarihlerde ilgili poliklinikte görevlendirildiğine ilişkin hastane kayıtları da celp edilmek sureti ile tüm deliler bir arada değerlendirilmeli ve feshe konu eylemlerin davacı tarafından gerçekleştirildiği hususu kuşkuya yer vermeyecek şekilde saptandığı takdirde davacının kıdem ve ihbar tazminatı isteminin reddine karar verilmelidir. Eksik incelemeye dayalı olarak karar verilmesi isabetsidir.
2-Ayrıca dava konusu, davacının 2011 yılı Şubat ayı ücreti işveren tarafından davanın açıldığı 02.03.2011 tarihinden sonra 08.03.2011 tarihinde ödenmiştir. Ücret alacağı yönünden dava konusuz kaldığından bu talebe ilişkin hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmesi gerektiği halde, reddine kararı verilmiş olması da hatalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 26.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.