17. Hukuk Dairesi 2016/9328 E. , 2019/3383 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili; 16/04/2011 günü davacı ..."in kullandığı motosiklet ile davalılardan ..."ın kullandığı aracın çarpışması sonucunda davacının önemli ölçüde özürlü kalacak şekilde yaralandığını, haksız fiil nedeniyle 50.000,00 manevi tazminat tutarının olay tarihi olan 16/04/2011 tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmesi talep etmiştir.
Davalılar vekili; davacının iddia ve taleplerinin yasal dayanaktan yoksun olduğunu, açılan davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, davanın kısmen kabulü ile 25.000,00 TL manevi tazminatın 16/04/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan, tahsilde tekerrür olmamak kaydıyla müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya ödenmesine karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde, özellikle oluşa uygun olarak düzenlenen uzman bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranının hükme esas alınmasında bir usulsüzlük bulunmamasına göre, davalılar vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeni ile manevi tazminat davasıdır.
BK."nın 47. maddesi hükmüne göre (6098 sayılı BK. md. 56), hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Manevi tazminat, zarara uğrayanda, manevi huzuru gerçekleştirecek ve tazminata benzer bir fonksiyonu da olan özgün bir nitelik taşır. Manevi tazminat bir ceza olmadığı gibi, mamelek hukukuna ilişkin zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. Zarar görenin zenginleşmemesi, zarar sorumlusunun da fakirleşmemesi gerekmektedir. Takdir edilecek miktarın, mevcut halde elde edilmek istenen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır.
Somut olayda davacı vekili 50.000,00 TL manevi tazminat talep etmiş, mahkemece 25.000,00 TL tazminata karar verilmiştir. O halde, meydana gelen trafik kazası sebebiyle duyulan acı ve elemin kısmen de olsa giderilmesi amacıyla tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile birlikte olayın meydana geliş şekli, davalıların sorumluluğun niteliği, tarafların kusur oranları, davacıda meydana gelen maluliyetin derecesi de gözönünde tutularak, olay tarihindeki paranın alım gücüne uygun düşen davacı için hak ve nasafet kuralları çerçevesinde daha düşük manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, zenginleşme sonucunu doğuracak şekilde manevi tazminata hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davalılara geri verilmesine 21/03/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.