6. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/264 Karar No: 2016/7645 Karar Tarihi: 19.12.2016
Yargıtay 6. Hukuk Dairesi 2016/264 Esas 2016/7645 Karar Sayılı İlamı
(Kapatılan) 6. Hukuk Dairesi 2016/264 E. , 2016/7645 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tahliye
İcra mahkemesince verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Davacı alacaklı tarafından davalı borçlu aleyhine kira alacağı ve tahliye istemli olarak başlatılan icra takibine davalı borçlunun itirazının bulunmaması üzerine davacı icra mahkemesinden tahliye isteminde bulunmuş mahkemece davalıya ödeme emri tebligatının usulüne uygun tebliğ edilmediğinden bahisle istemin reddine karar verilmiş karar davacı alacaklı tarafından temyiz edilmiştir. Borçluya gönderilen 13(51) örnek ihtarlı ödeme emri 27/02/2015 tarihinde 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 21.maddesine göre “Muhatap belirtilen adresinde tevziat saatlerinde bulunamadığından komşusu isim vermedi soruldu. Muhatabın adreste oturduğu nereye gittiğinin bilmediğini beyan etti. Beyanı imzadan imtina ettiğinden tebligat mahalle muhtarına teslim edildi. 2 nolu ihbarname kapısına yapıştırıldı. Komşusu isim vermedi bilgi verildi.” şerhi ile tebliğ edilmiştir. Ödeme emri usule uygun tebliğ edilmemiş olması halinde dahi dava dilekçesi ve duruşma gün ve saatini bildirir davetiye borçluya usule uygun olarak tebliğ edilmiş ve davalı savunma yapmamıştır. Davalı borçlunun ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü bu tarihte öğrendiğinin kabulü gerekir. Ne var ki bu tarih itibariyle tebligatın usulsüzlüğünü icra mahkemesinde şikayet yoluyla ileri sürüp, tebliğ tarihini düzelttirmediği gibi, süresindede itirazda bulunmadığından 27/02/2015 tarihinde yapılan tebligat kesinleşmiştir. İcra mahkemesi ödeme emrinin tebliğindeki usulsüzlüğü kendiliğinden nazara alamaz. YHGK.30.3.2005 gün ve 2005/6-190-220 ve 28.09.2005 tarih 2005/6-518-518 sayılı kararları da bu doğrultudadır. Kesinleşen takip üzerine yasal sürede ödemede bulunmadığından borçlunun temerrüdü de gerçekleşmiştir. Mahkemece tahliyeye karar verilmesi gerekirken istemin reddine karar verilmesi doğru değildir. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 19/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.