16. Hukuk Dairesi 2019/216 E. , 2019/7103 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Uygulama kadastrosu sırasında, ... Mahallesi çalışma alanında bulunan ve tapuda davacı ... adına kayıtlı eski 646 parsel sayılı 5.560,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 154 ada 1 parsel numarasıyla ve 5.168,38 metrekare yüzölçümlü olarak; dahili davalı ... adına tapuda kayıtlı eski 647 parsel sayılı 3.840,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, 154 ada 2 parsel numarasıyla ve 4.034,07 metrekare yüzölçümlü olarak; mera vasfıyla özel sicilinde kayıtlı 697 parsel sayılı 65.000,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz ise, 154 ada 38 parsel numarasıyla ve 65.168,41 metrekare yüzölçümlü olarak tespit edilmiştir. Davacı ..., uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünün eksildiği iddiasına dayanarak dava açmıştır. Yargılama sırasında ... ve Hazine davaya dahil edilmiştir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli 154 ada 1 ve 2 parsel sayılı taşınmazların uygulama kadastro tespitlerinin iptali ile, 154 ada 2 ve 38 parsel sayılı taşınmazların sınırlarının gösterildiği 30.10.2014 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide kesik hatla çizilen ve (X) işareti ile gösterilen sınırların ve bu sınırları oluşturan 1540184 ve 154180 nolu noktaların iptal edilerek, krokide gösterilen P.155, 1881 ve N1 nolu noktaların tespitine ve krokide düz hatla çizilen sınırların kadastro paftasında gösterilmesine, uygulama kadastrosu ile 154 ada 38 parsel sayılı taşınmaz içerisinde bırakılan ve (A) harfi ile gösterilen 127,60 metrekarelik bölümün 154 ada 38 nolu parselden ifraz edilerek 154 ada 1 nolu parsel ile tevhid edilmesine, çekişmeli 154 ada 38 parsel sayılı taşınmazın 65.040,81 metrekare yüzölçümlü olarak özel siciline tesciline, 154 ada 1 parsel sayılı (eski 646) taşınmazın 5.568,79 metrekare yüzölçümlü olarak; 154 ada 2 parsel sayılı (eski 647) taşınmazın ise 3.926,26 metrekare yüzölçümlü olarak tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 22/a maddesi uyarınca yapılan uygulama kadastrosuna itiraza ilişkindir. Davacı, uygulama kadastrosu sırasında kendisine ait taşınmazın yüzölçümünde eksilme meydana geldiğini ileri sürerek ve Kadastro Müdürlüğüne husumet yöneltmek suretiyle dava açmıştır. Yargılama sırasında ise çekişmeli taşınmazın sınırında bulunan ve paftasında yol olarak gösterilen taşınmaz ile eski 697 yeni 154 ada 38 parsel sayılı mera parseli yönünden yasal hasım durumunda bulunan Hazine davaya dahil edilmiştir. Bu tür davalarda, Hazinenin yanında ilgili kamu tüzel kişiliğinin de hasım olarak yer alması zorunludur. Yasal hasım konumundaki tüzel kişiler davaya dahil edilmeden yargılamaya devamla hüküm kurulması mümkün değildir. Somut olayda Hazine davaya dahil edilmiş ancak, karar tarihinden önce yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun"un 1. maddesi gereğince, çekişmeli taşınmazın bulunduğu İstanbul Büyükşehir Belediyesi"nin sınırlarının il mülki sınırı olarak belirlenmesi nedeniyle İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nın ve taşınmazın bulunduğu İlçe Belediye Başkanlığının da davada taraf olmaları gerektiği halde, mahkemece bu husus göz ardı edilerek, usulünce taraf teşkili sağlanmaksızın hüküm verilmesi cihetine gidilmiştir. Taraf teşkilinin sağlanması dava şartlarından olup, bu koşul yerine getirilmeden davanın esasına girilemez.
Hal böyle olunca, mahkemece İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı"nı ve taşınmazın bulunduğu İlçe Belediye Başkanlığını davaya dahil etmesi için davacı tarafa süre ve imkan tanınmalı, taraf teşkilinin sağlanması halinde, dahili davalılardan davaya ilişkin savunmaları ve delilleri sorulmalı, bildirmeleri halinde delilleri toplanmalı, bundan sonra tarafların iddia ve savunmalarına ilişkin tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulmalıdır. Mahkemece, bu husus gözetilmeksizin yazılı şeklide karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları anılan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.