Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12422
Karar No: 2019/4833
Karar Tarihi: 28.05.2019

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2016/12422 Esas 2019/4833 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan tapu iptali ve tescil davasına ilişkin mahkeme kararı temyiz edilmiştir. Temyiz incelemesi sonucunda, Tebligat Kanunu'nda gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Bununla birlikte, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın \"Hak arama hürriyeti\" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun hükümlerine aykırı olacaktır. Kararda ayrıca, Tebligat Kanunu'nun 35. maddesi açıklanarak, somut olaya ilişkin beş adet karar alınmıştır. Bu kararlara göre, kararın davalıya ve ilgili mirasçılara tebliği, taşınmazın tapu kayıtlarının ilgili tapu müdürlüğünden getirtilmesi, imar düzenlemelerine ve encümen kararlarına ilişkin evrakların ilgili belediyelerden istenmesi ve kesinleşmiş gerekçeli karar suretlerinin getirtilerek temyiz incelemesi yapılması için dosyanın iadesine karar verilmiştir. Kanun maddeleri ise, Tebligat Kanunu'nun 10/2, 21/2 ve 35. maddeleridir.
14. Hukuk Dairesi         2016/12422 E.  ,  2019/4833 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm dahili davalılar ... vekili, ... Belediye Başkanlığı vekili, davalılar Hazine vekili, ... vekili, Kenan Sensalıver vekili ve ... vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    I- 7201 sayılı Tebligat Kanunu, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunla değiştirildikten sonra, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir.
    a) Bu kanun değişikliğine göre, muhatabın adres kayıt sistemindeki adresine, Kanunun 21/2. maddesi uyarınca doğrudan tebligat yapılması mümkün değildir. Muhataba çıkarılan ilk tebligatın, öncelikle bilinen veya gösterilen en son adresine, mavi renkli zarf kullanılmaksızın ve adres kayıt sistemindeki adres olduğuna ilişkin şerh verilmeksizin Kanunun 10. maddesine göre normal bir şekilde çıkarılması gerekir. Muhatabın bu adreste bulunmaması durumunda, tebliğ memurunca Kanunun 20 ve 21. maddesinin birinci fıkrası ile Tebligat Yönetmeliğinin 29. maddesi uyarınca, muhatap lehine olan araştırmalar yapılarak tebligatın kendisine ulaşması ve bilgilendirme işlemlerinin yerine getirilmesi gerekir.
    b) Muhatabın gösterilen adresten sürekli olarak ayrılması ve yeni adresinin de tebliğ memurunca tespit edilememesi durumunda, tebliğ evrakının tebligatı çıkaran mercie geri gönderilmesi gerekir. Ancak bu aşamadan sonra, Kanunun 10/2 ve Yönetmeliğin 16/2. maddeleri nazara alınarak, tebliğ evrakının açık mavi renkli zarfla, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, Kanunun 21/2. maddesine göre tebliği mümkün olabilecektir.
    Tebligat Kanununun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak, başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılması muhatabın savunma hakkını kısıtlayacağından, Anayasanın "Hak arama hürriyeti" kenar başlıklı 36. maddesine ve Tebligat Kanununun yukarıda bahsi geçen hükümlerine aykırı olacaktır.
    II- Tebligat Kanununun 35. maddesinin;
    a) Birinci ve ikinci fıkralarında, gerçek kişilerle ilgili olarak, muhatabın kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmasından sonra, eğer bu kişi adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecbur olduğu; adresini değiştiren kişinin yeni adres bildirmemesi ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshasının eski adrese ait binanın kapısına asılacağı ve asılma tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı hükmüne yer verilmiştir.
    b) Dördüncü fıkrasında, tüzel kişi muhataplara daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişilerin resmî kayıtlarındaki adreslerinin esas alınacağı ve bu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir.
    Yukarıda açıklanan ilkeler ışığında somut olaya gelince,
    1-Gerekçeli kararın davalı ... "ın yerleşim yeri adresi araştırılmaksızın yukarıdaki ilkelere aykırı olarak önceki tebliğ yapılan adresine TK. 35. maddesine göre tebliğ edildiğinden usulsüz olduğu anlaşılmakla yukarıdaki ilkeler doğrultusunda adı geçen davalıya gerekçeli kararın tebliği ve temyiz süresinin beklenilmesi için,
    2-Davacı ..."nın mirasçılık belgesinin ilgilisinden temin edilerek gerekçeli karar ve temyiz dilekçesi tebliğ edilmeyen mirasçısı var ise gerekçeli karar ve temyiz dilekçesinin bu mirasçılara yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda tebliğ edilmesi için,
    3-Davalı ..."e gerekçeli kararın tebliğ edildiğine ilişkin tebligat parçasına dosya içerisinde rastlanamadığından anılan davalıya gerekçeli kararın yukarıdaki ilkeler doğrultusunda tebliğ edilerek temyiz süresinin beklenilmesi için,
    4-Dava konusu 568 kadastral parsel sayılı taşınmazın ilk tesisinden itibaren tedavüllü tapu kayıtlarının, geldi-gitti kayıtları denetlenebilir şekilde (sayfanın kapanma sebebi kısmını içerir şekilde ve taşınmazda yapılan 1., 2. ve varsa diğer imar uygulamaları sonucu oluşan tüm sayfalar da dahil) kütük sayfası suretlerinin ilgili tapu müdürlüğünden getirtilmesi için,
    5-Dava konusu 568 kadastral parsel sayılı taşınmazın bulunduğu alanda Seyhan Belediyesince yapılan 37 No"lu imar düzenlemesine dayanak Encümen Kararı ve yine aynı bölgede Adana Büyükşehir Belediyesince yapılan 2. İmar düzenlemesine dair Encümen Kararı ve tüm evrakın (şuyulandırma cetveli vs.) ilgili belediyeden istenmesi için,
    6-Adana 1. İdare Mahkemesinin 31.03.2003 tarihli, 2002/2191 Esas, 2003/361 Karar sayılı ve aynı mahkemenin 13.05.2008 tarihli 2007/1740 Esas, 2008/677 Karar sayılı dosyalara ilişkin kesinleşme şerhli gerekçeli karar suretlerinin ilgili mahkemesinden getirtilerek evraka eklendikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 28.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi