
Esas No: 2020/4619
Karar No: 2022/5001
Karar Tarihi: 05.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2020/4619 Esas 2022/5001 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2020/4619 E. , 2022/5001 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : Yozgat İş Mahkemesi
Dava, 1479 sayılı Yasa kapsamında basamak intibakının yapılması ve 12. Basamaktan yaşlılık aylığı bağlanması gerektiğinin tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesince verilen kararın, davalı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı dava dilekçesiyle özetle; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: Davacının ... bağ-kur numarası ile bağkur sigortalısı olarak tescil edildiğini, davacının davalı kuruma aylık 300,00 TL prim ödeyerek emekli olduğunu, davacı emekli olduktan sonra davalı kurumun müvekkili davacıya aylık 516 TL maaş bağladığını, oysaki davalı kurumdan daha düşük prim ödeyerek emekli olan sigortalıların hatta Tarım Bağ-Kur sigortasından emekli olan sigortalıların dahi aylık 650-750 TL maaş aldıklarını, bu durumda müvekkili davacının açık bir haksızlığa uğradığının aleni olduğunu, davacının alması gereken gerçek maaş miktarının tespitinin gerektiğini, müvekkili davacının alması gereken maaş miktarının tespitine karar verilmesini talep ve dava ettiği anlaşılmıştır.
II-CEVAP:
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının dava dilekçesi ile ilgili olarak Kurum işlemi yasal mevzuata uygun olduğunu; 6607 653 498 bağkur numaralı davacının 1479 sayılı Yasaya tabi olarak 14.05.1999 tarihinde 1. basamaktan kuruma kayıt ve tescilinin yapıldığını, davacının 14.05.1999 tarihi itibariyle 1. basamaktan kayıt ve tescil gördüğünü, davacının 1320 gün yurt dışı, 600 gün askerlik borçlanması olmak üzere toplam 4065 gün sigortalılık süresinin bulunduğunu, davacının tahsis talebine istinaden 01.02.2011 tarihi itibariyle kendisine yaşlılık aylığı bağlandığını, davacıya bağlanan yaşlılık aylığında herhangi bir hata olmadığını, ilk giriş basamağını yüksek tercih etmiş olsa idi bağlanan maaşın da yüksek olacak olduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI
A-İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesince; Konusunda uzman bilirkişi ... tarafından hazırlanan 14.11.2017 tarihli raporun incelenmesinde: Yurtdışı sözleşmeler ve emeklilik daire başkanlığı tarafından bilirkişi raporunda sigortalı hakkında basamak seyri ile ilgili bir bilgi olmadığından işlem yapılmadığının bildirildiği, 05.08.2016 günlü geçici hesap ekstrasının incelenmesinde, 27.03.2013 tarihli raporda belirlenen basamaklara göre düzenlenmiş hesap ekstrasına göre davacının 5.015,40 TL prim aslı borcunun, 12.302,22 TL gecikme zammı borcu olacağının belirtildiği, bununla birlikte 06.09.2013 tarihli hesap ekstrasında ise prim borcu aslı 3.030,84 TL olarak belirtildiği, yine davacının bu borca karşılık olarak 02.03.2016 tarihinde 3.100,00 TL ödeme yaptığı görülmediği, gelen kayıtlara göre davacı tarafından her ne kadar faiz borcu ödenmediğine ilişkin itiraz yapılmış ise de bu konu hukuki değerlendirme olup takdirin mahkemeye ait olduğunu, hali hazırda raporda belirlenen basamaklara göre aylık hesabının yapılamadığı, maaş miktarının tespitinin istenmesi nedeni ile bu husus raporlarda belirtildiği üzere Yargıtay uygulamaları gereği kurumca yapılması gereken bir hesap olup tarafından yapılması mümkün olmadığı, davacının intibaktan kaynaklanan farkı ödediği anlaşılmakla kuruma bir müzekkere yazılarak; davacının geçici olarak basamaklarının tescil tarihinde 3. basamak ve sonrasında sırasıyla 01.10.1999'da 4. basamak, 01.10.2000'de 5. basamak, 01.10.2001'de 6. basamak, 01.03.2003'de 7. basamak, 01.03.2004'de 8. basamak, 01.03.2005'de 9. basamak, 01.03.2006'da 10. basamak, 01.03.2007'de 11. basamak, 01.03.2008'de 12. basamak olarak kabulü halinde 01.02.2011 itibari ile bağlanacak SYZ, ek ödeme, sağlık gibi tüm ekleme ve mahsuplar hariç 30 günlük çıplak aylığının ne olacağının bildirilmesinin istenilmesi gerektiği bildirilmiştir.
Davacı vekili 28.06.2018 tarihli ıslah dilekçesinde özetle: Müvekkilinin davalı Kuruma tescil tarihinde 3. basamak ve sonrasında sırayla 01.10.1999 tarihinde 4. basamak, 01.10.2000 tarihinde 5. basamak, 01.10.2001 tarihinde 6. basamak, 01.03.2003 tarihinde 7. basamak, 01.03.2004 tarihinde 8. basamak, 01.03.2005 tarihinde 9. basamak, 01.03.2006 tarihinde 10. basamak, 01.03.2007 tarihinde 11. basamak, 01.03.2008 tarihinde 12. basamakta olduğunun kabulü ile davacının en son 12. basamaktan yaşlılık aylığı alması gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep ve ıslah ettiği anlaşılmıştır.
İncelenen tüm dosya kapsamı, bilirkişi raporu ve ıslah dilekçesi hep birlikte değerlendirildiğinde: Davacı vekili, davacının alması gereken gerçek yaşlılık aylığının tespiti istemiyle iş bu davayı ikame etmiştir.
Davanın mahiyeti ve Yargıtay kararları doğrultusunda, davalı Kuruma müzekkere yazılarak davacının; geçici olarak basamaklarının tescili tarihinde 3. basamak ve sonrasında sırasıyla 01/10/1999'da 4. basamak, 01/10/2000'de 5. basamak, 01/10/2001'de 6. basamak, 01/03/2003'de 7. basamak, 01/03/2004'te 8. basamak, 01/03/2005'de 9. basamak, 01/03/2006'da 10. basamak, 01/03/2007'de 11. basamak, 01/03/2008'de 12. basamak olarak kabulü halinde 01/02/2011 itibari ile bağlanacak SYZ, ek ödeme, sağlık gibi tüm ekleme ve mahsuplar hariç 30 günlük çıplak aylığının ne olacağının birden fazla kez sorulmasına rağmen kurum tarafından gerekli hesaplamanın yapılmadığı, yargılamanın sürüncemede kaldığı ve davacı vekilinin davasını ıslah etmek suretiyle talebini basamak tespiti olarak değiştirdiği anlaşılmıştır.
Davacının 14.05.1999 tarihinde kuruma 1. basamaktan kayıt ve tescilinin yapıldığı tespit edilmiştir.
Davacının yurt dışı borçlanması yapmak suretiyle prim borçlarını davalı Kuruma ödediği, ancak kurum tarafından bu sürelerin basamak intibakında dikkate alınmadığı görülmüştür.
Bu sebeple bilirkişi marifetiyle yapılan hesaplamada davacının, Kuruma tescil edildiği tarihte 3. basamak ve sonrasında sırasıyla 01.10.1999 tarihinde 4. basamak, 01.10.2000 tarihinde 5. basamak, 01.10.2001 tarihinde 6. basamak, 01.03.2003 tarihinde 7. basamak, 01.03.2004 tarihinde 8. basamak, 01.03.2005 tarihinde 9. basamak, 01.03.2006 tarihinde 10. basamak, 01.03.2007 tarihinde 11. basamak, 01.03.2008 tarihinde 12. basamakta olduğu ile davacının 12. basamaktan yaşlılık aylığı alması gerektiğinin ayrı ayrı tespitine dair karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi, “….davacının 1479 sayılı Kanun kapsamındaki hizmetlerinden önce yurtdışında geçen çalışmalarını 3201 sayılı Kanuna göre borçlandığı sürelerin 1479 sayılı Kanun’un (4956 sayılı Kanun ile değişik) 51’inci maddesinin ikinci fıkrasına göre, diğer sosyal güvenlik kuruluşlarında geçirdiği süre gibi dikkate alınarak, aynı Kanunun 52’nci maddesinde öngörülen basamak yükseltme esasları çerçevesinde 12’nci basamak dahil basamak intibakının gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
İlk derece mahkemesince yapılan inceleme ve dosya kapsamından, isteğe bağlı sigortalı olarak 14.5.1999 tarihinde, 1. Dereceden 1479 sayılı Kanun kapsamında tescil edilen sigortalı davacının, daha sonra 1983-1988 yıllarına ilişkin olarak yaptığı yurtdışı hizmet borçlanması süresinin yukarıda belirtilen ilkelere göre Kurumca intibakının gerçekleştirilmediği, davacının yaşlılık aylığına esas alınan basamak tespiti hakkında açtığı davada, Kurumca da uyuşmazlık çıkartılmayan diğer sigortalılık süreleri ve prime ilişkin uyuşmazlık bulunmadığı görülmekle, davacının yaşlılık aylığına esas basamakların tespitine ilişkin hüküm doğru bulunarak, mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından, davalı Kurum vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b.1 maddesi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili, davacı hakkında yapılan işlemlerin usul ve yasaya uygun olduğunu aslen davanın reddi gerektiğini belirterek, kararın bozulmasını istemiştir.
V- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Eldeki davada, Uyuşmazlık, 3201 sayılı Yasa borçlanması sonucu elde edilen hizmetlerin basamak intibakında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği noktasındadır.
3201 sayılı Yasanın 11. maddesi, “1479 sayılı Kanuna tabi hizmeti bulunan ve bu Kanuna göre yurt dışında geçen çalışma sürelerini Bağ-Kur'a borçlananların Borçlandıkları süreler, Bağ-Kur'dan ayrıldıkları son basamak üzerinden, talebe bakılmaksızın basamak intibakında değerlendirilir.
Ancak, 1479 sayılı Kanunun değişik 51'nci maddesinin dördüncü fıkrası ile 52' nci maddesinin ikinci fıkrası hükümleri uygulanmaz.” hükmünü getirmiş olup, maddenin düzenleniş şeklinden, öncelikle Kurum sigortalısı olarak tescil olunduktan sonra yurt dışına giden ve tekrar Türkiye'ye dönüşte Bağ-Kur sigortalısı olarak tescil olunan ve 3201 sayılı Yasa borçlanmasında bulunanlar için intibak esaslarını belirlemiş olduğu anlaşılmaktadır.
Daha önce yurtdışında çalışıp, Türkiye'ye döndükten sonra Kurum sigortalısı olan sigortalılar için bir düzenleme bulunmadığı gibi, basamak intibakı yapılmasına engel bir düzenleme de bulunmamaktadır. O halde, genel hükümler uyarınca basamak intibakının yapılmasına engel bir hüküm yoktur.
01.10.1999 tarihinde yürürlüğe giren 4447 sayılı Yasanın 31. maddesi ile değişik 1479 sayılı Yasanın 50. maddesi hükmüne göre, sigortalıların ödeyecekleri primler ve bağlanacak aylıkların hesabında yirmi dört basamaklı gelir tablosu uygulanacağı, 51. maddesinde, sigortalının bu Kanuna göre sigortalılığın başladığı tarihte 50'nci maddede belirtilen aylık ve gelir basamaklarının ilk oniki basamağından dilediğini seçebileceği, üç ay içinde basamak seçilmemesi halinde birinci basamağın seçilmiş sayılacağı, diğer sosyal güvenlik kanunları kapsamında geçirilen süre dikkate alınarak intibak ettirileceği, basamağın yanlış seçilmesi, basamak seçiminin yazılı olarak bildirilmemiş olmasına karşın prim ve kesenek yatırılmış olması ve diğer hallerde hangi basamağın seçilmiş sayılacağı ve bu madde hükmü ile ilgili diğer işlemlerin ile ilgili işlemlerin bir yönetmelikle düzenleneceği, 52'nci maddesinde ise, sigortalının bu kanuna göre seçtiği, intibak ettirildiği veya yükseltildiği ilk oniki basamakta bekleme süresinin bir yıl, onüçüncü basamaktan itibaren her bir basamakta bekleme süresinin iki yıl olduğu, ilk onbir basamakta sıra itibarıyla basamak yükseltilmesinin, prim ödemeye ve talebe bakılmaksızın Kurumca yapılacağı, onikinci basamaktan itibaren basamak yükseltilmesi için sigortalının yazılı talepte bulunması ve talep tarihinden önceki ayın sonu itibarıyla prim ve diğer borçlarını ödemiş olmasının şart olduğu, sigortalıların Kurumca yükseltildikleri tarihten veya yazılı talepte bulundukları tarihi takip eden aybaşından itibaren, basamak yükseltme farkı ile yükseltildikleri basamak üzerinden primlerini ödeyecekleri belirtilmiştir.
4447 sayılı Yasanın 39. maddesi ile 1479 sayılı Yasaya eklenen Geçici 11. maddesinde; “Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce bağlanan malüllük, yaşlılık ve ölüm aylıkları, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ödenen son aylık tutarlar esas alınarak, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra 36'ncı maddenin son fıkrası hükmüne göre artırılarak ödenir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı olanlara bağlanacak yaşlılık aylığı;
a) Sigortalının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağının aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir tablosundaki değeri üzerinden, bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarı ile,
b) Sigortalının, bu Kanunun yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında aylar itibariyle prim ödediği gelir basamaklarının bu basamaklardaki prim ödeme süreleri de dikkate alınarak, aylık başlangıç tarihinde yürürlükte bulunan gelir basamakları üzerinden hesaplanacak ağırlıklı ortalamasının, aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınmak suretiyle bu Kanunun 36 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre bulunacak aylık bağlama oranı üzerinden hesaplanan aylığın, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra geçen sigortalılık süresinin toplam sigortalılık süresine orantılı olarak hesaplanan tutarı, toplamıdır. Bu şekilde hesaplanan aylık, bu Kanunun 36'ncı maddesinin üçüncü fıkrasına göre artırılır.
İkinci fıkraya göre bağlanacak aylık, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki toplam sigortalılık süresi esas alınarak, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce bulunduğu gelir basamağı üzerinden bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre hesaplanan aylığının, bu Kanunun yürürlük tarihi ile aylık başlangıç tarihi arasında geçen takvim yılları için, her yılın Aralık ayına göre Devlet İstatistik Enstitüsü tarafından açıklanan en son temel yıllı kentsel yerler tüketici fiyatları indeksindeki değişim oranı kadar artırılmış tutarından az olamaz.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olanlara bağlanacak malullük ve ölüm aylıkları, sigortalının bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra sigortalılık süresinin bulunması halinde, bu süreler esas alınarak hesaplanır.” hükmü öngörülmüştür.
Bütün bu açıklamalar ışığında, mahkemece, davacının 1479 sayılı Yasa kapsamındaki hizmetlerinden önce yurtdışında geçen çalışmalarını 3201 sayılı Yasaya göre borçlandığı sürelerin 1479 sayılı Yasanın (4956 sayılı Yasa ile değişik) 51. maddesinin ikinci fıkrasına göre, diğer sosyal güvenlik kuruluşlarında geçirdiği süre gibi dikkate alınarak, aynı yasanın 52.maddesinde öngörülen basamak yükseltme esasları çerçevesinde 12. basamak dâhil basamak intibakının gerçekleştirilmesinde isabetsizlik yok ise de; davacının, yaptığı askerlik borçlanması nedeniyle basamak intibakından sonra intibak farkından dolayı fark prim borcunun bulunup bulunmadığı hususunun da davalı Kurumdan sorulması ile kesin süre verilerek ödettirilmesi gereğinin gözetilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğu gibi, kabule göre, basamak farkından dolayı doğan borçları davacının 02.03.2016 tarihi itibari ile ödemesi karşısında bu ödemeyi takip eden aybaşından itibaren aylığın yeni ve arttırılmış miktar üzerinden devam ettirilmesi gerektiğinin tespitine dair herhangi bir karar verilmemiş olması da usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesi ile kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.