14. Hukuk Dairesi 2018/5806 E. , 2019/4829 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 06.11.2015 tarihinde verilen dilekçeyle menfi tespit talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 15.12.2016 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davalı vekili tarafından talep edilmiştir. .... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi"nce istinaf talebinin esastan reddine dair verilen kararın davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, menfi tespit istemine ilişkindir.
Davacı vekili, daha önce müstakil olarak davacı müvekkilinin şirketi adına kayıtlı olan taşınmazda yapılan imar düzenlemesi sonucunda 666 ada, 5 parsel numarasını alarak 10506/35570 hissesi Maliye Hazinesine, 25604/35570 hissesi müvekkili şirkete ait olmak üzere tescil edildiğini, 666 ada 7 parsel de müstakil olarak Maliye Hazinesi adına tapuya tescil edildiğini, davalının hissedar haline geldiği, 666 ada 5 parsel üzerinde davacı müvekkilinin şirketine ait 636 yatak kapasiteli 5 yıldızlı ... isimli oteli bulunduğunu, Maliye Hazinesinin otelin bulunduğu zemine (arsa) 10506/35570 oranında hissedar olması nedeniyle bu hissesine ilişkin olarak davacı müvekkil lehine 26/05/2003 tarih 2290 yevmiye No"lu resmi senet ile 49 yıllığına daimi ve müstakil üst hakkı tesis ettiğini, müstakil olarak Maliye Hazinesi adına tapuda kayıtlı olan 666 ada 7 parselde bulunan taşınmazın otelin bahçesi olarak kullanılması amacıyla 26/05/2003 tarih, 2291 yevmiye No"lu resmi senet ile 49 yıllığına, daimi ve müstakil üst hakkı ayrıca tesis edildiğini, üst hakkı bedellerinin müvekkili şirket tarafından aksatılmadan ödendiğini, davalı bakanlık müvekkilinin şirketinin hisselerinin devredilmiş olmasının üst hakkının devir olarak nitelendirip, 324 sıra No"lu Milli Emlak Genel Tebliğinin Genel Esaslar başlıklı 2. Bölümüne istinaden resmi senedin 12. maddesi hükmünü uygulamak istediğini, müvekkilinin davalıya 09/02/2015 tarih ve 1130 yevmiye sayılı resmi yazı ile talep edilen şekilde ve tutarda borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesi, davanın kabulü ile davacının, T.C. ...Kaymakamlığı Milli Emlak Müdürlüğünün 09.02.2015 tarih, 53380755-07140103430/1130 sayı ve "Üst hakkı bedelleri ve resmi senet düzenlenmesi hk." konulu resmi yazısında belirtilen .... Mahallesi 666 ada 5 parsel sayılı taşınmaz için eksik 876.704,00TL üst hakkı bedeli ile Manavgat İlçesi, ... Mahallesi 666 ada 7 parsel sayılı taşınmaz için eksik 143.911,00TL üst hakkı bedeli ile ilgili olarak belirtilen şekilde ve miktarda davalı idareye borçlu olmadığının tespitine karar vermiştir.
Davalı vekili, istinaf talebinde bulunmuştur.
.... Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi davalı vekilinin istinaf başvurusunun HMK"nin 353/1-b-1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda, ilk derece mahkesince davanın kabulüne, Bölge Adliye Mahkemesince davalı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiş ise de; 324 sıra numaralı Milli Emlak Tebliğinin "Sözleşmenin Devri" başlıklı 15. maddesinin 3. bendinde "Hak lehdarının şirket olması halinde; kullanma izni verilen veya irtifak hakkı tesis edilen tarihteki ortaklık yapısına göre, daha sonra yapılacak ve şirket hisselerinin yüzde ellisinden fazlasının devri sonucunu doğuracak işlemler sözleşmenin devri olarak kabul edilecektir. "Hükmü ve Hazine Taşınmazlarının İdaresi Hakkındaki Yönetmeliğin "Sözleşmenin Devri" başlıklı 53. maddesinin 4. bendinde "6362 sayılı Kanuna tabi olan ve payları borsada işlem gören şirketler ile bağımsız ve sürekli nitelikli irtifak hakları hariç olmak üzere, irtifak hakkı lehtarı veya kullanma izni sahibinin şirket olması halinde; şirketin, irtifak hakkı tesis edilen veya kullanma izni verilen tarihteki ortaklık yapısına göre daha sonra yapılacak ve şirket hisselerinin yüzde ellisinden fazlasının devri sonucunu doğuracak işlemler, irtifak hakkı veya kullanma izninin devri olarak kabul edilir ve ikinci fıkraya göre işlem yapılır." hükmü uyarınca davacı şirketin hisselerinin %50 sinden fazlasını devrettiği anlaşıldığından yukarıda yer alan yönetmelik ve tebliğ hükmü uyarınca davalı ile davacı arasında yapılan sözleşmenin devredildiği kabul edilmelidir. Bu durumda davacı ile davalı arasındaki 26.05.2003 tarihli irtifak hakkı sözleşmesinin devir başlıklı 12. maddesi "Üst hakkını herhangi bir şekilde devir alan gerçek ve özel hukuk tüzel kişileri, bu devre ilişki tapuda yapılan tescil tarihinden itibaren en geç bir ay içerisinde, kalkınma bankası veya başka bir kamu kuruluşu tarafından belirlenen cari yıl birim maliyet bedelleri esas alınarak veya Turizm Bakanlığınca o tarihte emsali tesis için belirlenen üst hakkı bedeli ve/veya Maliye Bakanlığınca 2886 sayılı Devlet İhale Kanunun 9. ve 13. maddeleri uyarınca günün rayicine göre belirlenecek bedel üzerinden yeniden sözleşeme yapmak zorundadır." hükmüne göre davalı tarafından 09.02.2015 tarih, 53380755-07140103430/1130 sayılı yazının davacıya gönderilmesi hukuka aykırı olmadığından davanın reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile HMK 373/1. maddesi gereğince temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kaldırılmasına, yerel mahkeme hükmünün BOZULMASINA, karardan bir örneğin Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesine, dosyanın İLK DERECE MAHKEMESİNE GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 28.05.2019 tarihinde oyçokluğu ile kesin olarak karar verildi.
K A R Ş I O Y
Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanması görüşünde olduğumuzdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılamıyoruz.