
Esas No: 2014/9842
Karar No: 2014/12776
Karar Tarihi: 29.04.2014
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/9842 Esas 2014/12776 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun 2. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 26/02/2014
NUMARASI : 2014/111-2014/153
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız icra takibine karşı borçlu icra mahkemesine başvurarak; ilgisi olmayan adrese tebligat çıkartıldığını, iade gelince mernis adresi şerhi ile ödeme emrinin tebliğ edildiğini, tebliğ yapılan adreste oturmadığını, mernis adresine direk Tebligat Kanunu"nun 21/2.maddesine göre tebligat çıkartılamayacağını ileri sürerek usulsüz tebligat şikayetinde bulunduğu, mahkemece, şikayetin kabulüne karar verildiği görülmektedir.
7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun "Bilinen Adreste Tebligat" başlıklı 10/1. maddesine göre; ""Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartiyle her yerde tebligat yapılması caizdir."" 11.01.2011 tarihinde 6099 Sayılı Kanunun 3.maddesiyle eklenen aynı maddenin ikinci fıkrasına göre ise; "Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır."" Aynı Yasanın "Tebliğ İmkansızlığı ve Tebellüğden İmtina" başlıklı 21. maddesine 6099 Sayılı Kanunun 5. maddesiyle eklenen ikinci fıkraya göre; ""Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır."" Aynı Yasanın "Usulüne Aykırı Tebliğin Hükmü" başlıklı 32. maddesinde ise; ""Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur"" hükmü yer almaktadır.
Tebligat Kanunu"nun Uygulanmasına Dair Yönetmelik"in "Bilinen Adreste Tebligat" başlıklı 16/2.maddesine göre; ""Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır."
6099 Sayılı Kanunun genel gerekçesinde; ""... Uygulamada yaşanan sorunları önlemek üzere Tasarıda yer verilen en önemli değişiklik, 25/4/2006 tarihli Nüfus Hizmetleri Kanununda kabul edilen "adres kayıt sistemi"nin Tebligat Kanununa intibakının sağlanmasıdır. Hatta bu yolla, bazen on-onbeş tebligatla dahi sonuç elde edilemeyen durumlarda (ilânen tebligatın gerektirdiği istisnaî hâller hariç), en fazla iki veya üç tebligatla sorun çözülebilecektir.
Tebligat Kanunu"nun 10. maddesine ek fıkra eklenmesine ilişkin 6099 Sayılı Kanunun 3.maddesinin gerekçesinde; "" Tebligat Kanununun 10. maddesine eklenen ikinci fıkra ile tebligata ilişkin sorunların belki de en önemli kısmının çözüme kavuşturulması amaçlanmıştır. Yapılan yeni düzenlemeyle, önce yine bilinen en son adrese tebligat yapılacaktır. Böylelikle, muhataba daha kolay ulaşılabilecek bir adres biliniyorsa oraya tebligat yapılması imkânı açık tutulmuştur. Ancak, tebligatın yapılmasını isteyenin veya tebligatı çıkartan makamın bildirdiği adresin, tebligata elverişli olmadığının anlaşılması ya da bu adrese tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın 5490 Sayılı Kanuna göre adres kayıt sistemindeki adresi bilinen son adresi olarak kabul edilerek, tebligat buraya yapılacaktır. Hiç kimse, adres değişikliğini bildirmemek suretiyle ihmali veya adresini belirsiz hâle getirecek kötü niyetli davranışlarıyla hak elde etmemelidir. Hukuk düzeni, kişinin açık ihmal veya kötü niyetini korumaz. Adres kayıt sistemi dışında ayrıca bir adres araştırması yapılmayacaktır. Bu açıdan, adres kayıt sistemindeki adres, başkaca araştırma yapılmasını gerekli kılmayan son adres olarak kabul edilmiştir. Bu durumda, ne tebligatı çıkartan merciin ne de posta memurunun başkaca bir adres araştırması yapmasına gerek bulunmamaktadır. Adres kayıt sistemiyle ilgili olarak yapılan bu düzenlemenin sonucu olarak gereksiz zaman, işgücü ve maddî kaybın önüne geçmek için, bilinen adrese yapılan tebligatın karşılıksız kalması halinde adres kayıt sistemindeki adrese yapılan tebligatın geçerli sayılacağı kabul edilmiştir." Yine 21. maddeye ek fıkra eklenmesiyle ilgili 4.maddenin gerekçesinde; ""Tebligat Kanunu"nun 21. maddesi çok sık uygulanan bir hükümdür. Bu maddede, muhatap veya kendisine tebliğ yapılabilecek kimselerden hiçbiri tebliğ adresinde bulunmaz veya bulunduğu hâlde tebellüğden imtina ederse, hangi yolun izleneceği belirtilmiştir. Bu durumda maddenin birinci fıkrasındaki yol izlenerek tebligat yapılacaktır. Bu maddeye ikinci fıkra eklenmiş, eklenen fıkrayla adres kayıt sistemindeki adrese tebligat yapılması hâlinde izlenecek yöntem belirtilmiştir. Zira, 10. maddede yapılan değişiklikle birlikte, bilinen en son adrese çıkartılan tebligattan sonuç alınamazsa, adres kayıt sistemindeki adres esas alınacak, başkaca araştırma yapılmadan tebligat o adrese yapılacaktır"" ifadelerine yer verilmiştir.
Tebligat Kanunu"nun 10.maddesine eklenen ikinci fıkra ile, gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Muhatabın adresi, takip alacaklısı (veya davacı) tarafından bildirilecek ve normal tebligat çıkarılacaktır. İlk defa bildirilen adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adresi olması arasında fark bulunmamaktadır. Her iki adres de Tebligat Kanununun 10/1. maddesi kapsamında bilinen adrestir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacaktır.
Somut olayda, borçlu B.. Y.. adına ödeme emrinin ilk olarak takip talebinde ve ödeme emrinde gösterilen "......52/1 Merkez Samsun" adresine tebliğe çıkarıldığı, bu tebligatın muhatabın ismen tanınmadığından bahisle iade edilmesi üzerine bu kez tebliğ zarfı üzerine "mernis adresi" olduğu yazılarak "İstasyon mahallesi Övgü sokak no.35 ,iç kapı no:2 İlkadım Samsun" adresine tebliğe çıkarıldığı ve posta memuru tarafından TK"nun 21/2. maddesine göre 18.12.2013 tarihinde tebliğ edildiği anlaşılmıştır. Şikayet konusu yapılan ve borçlu B.. Y.."a gönderilen ödeme emrinin, TK"nun 10/2. maddesine göre borçluya bilinen adresinde tebliğe çıkarıldığı ve bilinen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi üzerine, bu kez muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu"nun 21/2. maddesine göre çıkartıldığı ve bu tebligatın yukarıda anlatılan nedenlerle usulüne uygun bir tebligat olduğu anlaşılmaktadır.
O halde mahkemece şikayetin reddi gerekirken yazılı gerekçeyle kabulü yönünde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.