MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R

Davacı şirket, davalının şirkete ait ... Hastanesi ...protokol numarası ile almış olduğu sağlık hizmet bedeli karşılığı ödemesi gereken 3.892,02 TL’nin ödemediğini, alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibinin itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini istemiştir.
Davalı, geçirdiği iş kazası nedeniyle davacı şirkete ait hastaneye götürüldüğünü ve acil kaydı ile giriş yapıldığını, iş kazaları nedeniyle yapılan hasta kayıtlarının ...’lı şeklinde yapılması ve yapılan masraflarında ...’dan talep edilmesi gerektiğini, kayıt esnasında ...’lı olduğunun söylendiğini, bu nedenle yapılan masrafların ...’dan talep edilmesi gerektiğini, talep edilen tedavi giderlerinin fahiş olduğunu ve gerçeği yansıtmadığını, hastanede sadece 24 saat kaldığını ve gözetim altında tutulması hariç herhangi bir işlem yapılmadığını, davacı tarafça delil olarak dayanılan ve tek taraflı düzenlenen faturada imzasının bulunmadığını beyan eden savunma yaparak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanınkabulüne, itirazın iptali ile takibin devamına, asıl alacak üzerinden hesaplanacak %20 icra inkar tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, tedavi giderlerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, davalının davacı kuruma ait sağlık kurumunda tedavi gördüğü, 3.892,02 TL tutarında hizmet aldığı, hastanedeki evrakların hasta yakını olan davalının halasının oğlu ...tarafından imzalandığı, yapılan sağlık hizmeti tutarının ... tarafından karşılanmaması nedeniyle davalının yapılan bu tedavi giderini ödeme yükümlülüğü bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda, davalının tedavi giderlerinden sorumlu olup olmadığına dair bir belirleme yapılmadığı gibi takibe konu faturalarda belirtilen tedavi giderlerinin içeriğine ve yerindeliğine ilişkin bir değerlendirme yapılmamıştır. Rapor bu haliyle yetersiz olup hüküm kurmaya elverişli değildir. Bu durumda mahkemece, tarafların tüm iddia ve savunmalarını karşılayacak mahiyette taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli bilirkişi raporu alınarak yapılacak değerlendirme sonucunda hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-1 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/12/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.