14. Hukuk Dairesi 2017/2069 E. , 2019/4825 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.11.2012 gününde verilen dilekçe ile ipoteğin yeniden tescili mümkün olmazsa uğradığı zararın tazmini talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 16.06.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ..., ..., ..., ..., davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacı .... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, ipoteğin yeniden tescili mümkün olmazsa uğradığı zararın tazmini talebine ilişkindir.
Davacı vekili, davalılardan ... ile arasında imzalanan kredi sözleşmesinin teminatı olmak üzere davalılardan ...."a ait 4693 ada 39 parsel 2, 3 ve 5 nolu bağımsız bölümde davacı ... lehine ipotek tesis edildiğini, kredi sözleşmesinin tarafları ile varılan anlaşma gereğince sadece 3 nolu bağımsız bölümdeki ipoteğin terkini için tapuya yazı yazıldığı halde diğer bağımsız bölümlerdeki ipoteklerinde terkin edildiğini, terkin işleminden hemen sonjra 2 nolu bağımsız bölümün ..."e, 5 nolu bağımsız bölümün ..."e devredildiğini, davalıların kötüniyetli olduğunu, yapılan terkinin yolsuz olduğunu, 2 ve 5 nolu bağımsız daireler yönünden ipoteklerin terkin tarihinden önceki aynı koşulları içerir şekilde yeniden tescile mümkün olmadığı takdirde davacının uğradığı zararın tahsilini dava ve talep etmiştir.
Davalı ..., kızı olan davalı ..."in davacı bankadan kullandığı kredinin teminatı olarak, adına kayıtlı üç adet daire üzerine ipotek tesis olunduğunu, daha sonra davacı banka tarafından yazılan ipotek fekki istemli yazıyı alıp tapu müdürlüğüne götürdüğünü ve yazı gereğince terkin işlemi yapıldığını, yazı içeriğini bilmediğini, 2 ve 5 bağımsız bölü nolu daireleri sattığı kişilerle herhangi bir akrabalığı veya tanışıklığı bulunmadığını, yolsuz terkin işleminde kendisinin herhangi bir müdahalesinin söz konusu olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ..., davaya konu 2 ve 5 bağımsız bölüm nolu daireler üzerindeki ipotek terkini işlemini davalı ... müdürlüğünce gerçekleştirildiğini ve kendisinin bilgisi dışında gerçekleşen bu terkin işlemi nedeniyle kendisinin herhangi bir sorumluluğunun bulunmadığını, taşınmazları satın alan kişilerle de herhangi bir akrabalığı veya tanışıklığının bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... vekili, ipoteklerin terkin edilmesinde davalı ... müdürlüğünün bir kusurunun bulunmadığını, dava konusu 2 ve 5 nolu dairelerin ipotek terkin işleminden sonra satın alan birleştirilen dava davalıları ... ve ... ile daireleri satan davalı ... ve diğer davalılar arasında akrabalık ilişkisi bulunduğunu beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen dava davalısı ..., dava konusu daireyi satan davalı ... ile herhangi bir akrabalığı veya yakınlığının bulunmadığını, dava konusu 5 nolu daireyi ihtiyacı nedeniyle satın aldığını, aldığı tarih itibariyle tapu kaydında davacı banka lehine herhangi bir ipotek şerhi bulunmadığını, tapuya güvenerek daireyi satın aldığını, yolsuz terkin işlemiyle herhangi bir ilgisinin bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Birleştirilen dava davalısı ..., davaya konu 2 nolu daireyi davalı ..."tan satın aldığını ve bedelini de ödediğini, satın aldığı tarih itibariyle tapu kaydında davacı banka lehine herhangi bir ipotek şerhinin bulunmadığını, yolsuz terkin işlemiyle ilgisinin bulunmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
Davalı ... yanında feri müdahiller ... ve ..., davacı banka tarafından gönderilen ipotek terkini yazısını yanlış anlamaları sonucu her üç daire üzerindeki ipotek şerhini sehven terkin ettiklerini ancak söz konusu terkin işleminden sonra ipotek şerhinin korunması gereken 2 ve 5 nolu dairelerin davalı ... tarafından akrabası ve yakın ilişki içinde oldukları ... ve ..."e satıldığını, bu satış işlemlerinin tarafların birbirlerini tanıyor ve akraba olmaları nedeniyle danışıklı(muvazaalı) ve hileli olarak yapıldığını, dilekçeleri ekinde sundukları nüfus kayıtları ve diğer delillere göre taraflar arasında yapılan işlemin danışıklı olduğundan dolayı kendilerinin sorumlu tutulamayacaklarını beyan etmişlerdir.
Mahkemece, davanın ve birleştirilen davanın kabulüne, 4693 ada, 39 parsel numarasıyla, 1. normal kat, 2. Bağımsız bölüm nolu ve konut niteliği ile davalı ... adına, 4693 ada, 39 parsel numarasıyla, 2. normal kat, 5. Bağımsız bölüm nolu ve konut niteliği ile davalı ... adına, 1/1(Tam) Pay(hisse) ile tapuya kayıtlı taşınmaz üzerine 12/03/2012 tarih ve 3301 yevmiye numarası ile alacaklı: ...., borç: 600.000,00-TL, Derece/sıra:1/0, Süre:FBK ve Müşterek olarak tesis olunan, ancak 19/06/2012 tarih ve 9280 yevmiye numarası ile yolsuz olarak terkin olunan ipoteğin, davacı .... lehine, ilk tescil tarihi olan 12/03/2012 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, yani terkinden önceki haliyle ve aynı şartlarla geçerli olmak koşuluyla yeniden tesisine karar verilmiştir.
Hükmü, davalılar ..., ..., ..., ... vekili, davalı ... vekili ve katılma yoluyla davacı .... vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda, dava konusu 2 nolu bağımsız bölüm üzerine Ziraat Bankası A.Ş. lehine 150.000,00TL bedelli borçlusu ... olan ipoteğin 01.10.2012 tarihinde konulduğu, taşınmazın 16.10.2012 tarihinde ..."e satıldığı, yine dava konusu 5 nolu bağımsız bölümün üzerine TEB A.Ş. lehine 108.000,00TL bedelli borçlusu ... olan ipoteğin 12.03.2012 tarihinde konulduğu, taşınmazın 08.10.2012 tarihinde davalı ..."e satıldığı anlaşıldığından, ipotek lehdarları ... Bankası A.Ş. Ve ... A.Ş."nin davada taraf olmadığı mahkemece verilecek olan kararın ipotek lehdarlarının haklarınıda etkileyeceği anlaşıldığından taraf teşkili sağlanmadan davanın esası hakkında karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.