Esas No: 2019/4202
Karar No: 2022/1170
Karar Tarihi: 22.03.2022
Danıştay 7. Daire 2019/4202 Esas 2022/1170 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 7. Daire Başkanlığı 2019/4202 E. , 2022/1170 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
YEDİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/4202
Karar No : 2022/1170
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Başkanlığı
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü) …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Petrol ve Madeni Yağ Ürünleri Üretim Depolama Nakliye İthalat İhracat Ticaret ve Sanayi Limited Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:.. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem: Davacı adına, satın aldığı baz yağı imalatta kullanmadan doğrudan satmak suretiyle vergi ziyaına sebebiyet verdiğinden bahisle 2013 yılının Ağustos ayının 1. dönemi için re'sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı adına 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 13. maddesinin 2. fıkrası uyarınca tarhiyat yapılmışsa da, anılan Kanun maddesinde, (I) sayılı listedeki malları düşük tutarlı vergiye tabi bir mal olarak kullanmak amacıyla satın alan mükelleflerin tarhiyata muhatap alınabilmesi için satın alınan bu malların daha yüksek tutarda vergiye tabi bir mal olarak kullanılması veya satılması gerektiği, vergi inceleme raporunda davacı şirket tarafından satın alınan baz yağın niteliği değiştirilmeden satışının yapıldığı belirtilmiş ise de, satış faturaları muhteviyatı baz yağın daha yüksek tutarlı vergiye tabi bir mal olarak kullanıldığına veya satıldığına dair herhangi bir tespitin bulunmadığı anlaşıldığından yapılan cezalı özel tüketim vergisi tarhiyatında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Hakkında düzenlenen vergi tekniği raporu ile davacının 03/09/2013 tarihinden itibaren sahte fatura ticaretine başladığı ortaya konulduğundan müstahzar satışlarına ilişkin faturaların sahte olduğu, 2013 ve 2014 yıllarında madeni yağ imalatı ve satışı yapılmayıp alınan baz yağın üretime sokulmadan satıldığı ortaya konulduğundan tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda davacının 03/09/2013 tarihinden itibaren sahte fatura ticaretine başladığı ortaya konulduğu halde 09/01/2013 ve 21/01/2013 intaç tarihli ithalat beyannameleri ile ithal edilen baz yağın Ağustos ayında yapılan satışına ilişkin faturası da sahte kabul edilerek yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığından sonucu itibarıyla yerinde olan karara yönelik temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Yedinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacı adına, satın aldığı baz yağı imalatta kullanmadan doğrudan satmak suretiyle vergi ziyaına sebebiyet verdiğinden bahisle 2013 yılının Ağustos ayının 1. dönemi için re'sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının iptali istemiyle dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'nun 1. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde, (I) sayılı listedeki malların ithalatçıları veya rafineriler dahil imal edenler tarafından tesliminin bir defaya mahsus olmak üzere özel tüketim vergisine tabi olduğu; 8. maddesinin 1. fıkrasında Kanun'a ekli (I) sayılı listenin (B) cetvelindeki malların, (I) sayılı listeye dahil olmayan malların imalinde kullanılmak üzere mükellefler tarafından tesliminde tarh ve tahakkuk ettirilen özel tüketim vergisinin Bakanlar Kurulu tarafından tarafından belirlenecek kısmının, teminat alınmak suretiyle tecil olunacağı, 13. maddesinin 2. fıkrasında ise, (I) sayılı listedeki malları teslim alanların, bu malları daha yüksek tutarda vergiye tâbi bir mal olarak kullanmak veya üçüncü kişilere satmak suretiyle vergi ziyaına sebebiyet vermeleri halinde, ziyaa uğratılan verginin bunlar adına tarh olunacağı ve tarhiyata 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 344. maddesine göre vergi ziyaı cezası uygulanacağı hüküm altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacı adına satın alınan baz yağın 4760 sayılı Özel Tüketim Vergisi Kanunu'na ekli (I) sayılı liste dışı mal üretiminde kullanılmadığı, üretime sokulmadan doğrudan veya basit bir karışımla piyasaya satıldığından bahisle cezalı tarhiyat yapılmıştır.
Hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda; davacının 03/09/2013 tarihinden itibaren madeni yağ imalatı bulunmadığı, sahte fatura ticaretine başladığı, özel tüketim vergisi beyanlarındaki satışlarının gerçek olmadığı, ithal ettiği baz yağı madeni yağ üretimine sokmuş ve satmış gibi göstererek baz yağ olarak teslim ettiğinden vergi ziyaına sebebiyet verdiği belirtilmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, davacı hakkındaki vergi inceleme raporunda, düşük oranda vergiye tabi malların herhangi bir üretime tabi tutulmaksızın satışının yapıldığı ve böylece vergi kaybına yola açıldığı belirtilerek tarhiyat önerildiği, Mahkemece de, davacı tarafından satın alınan baz yağın hiçbir üretime tâbi tutulmadan motorin yerine kullanılacak ikame ürün olarak satıldığına yönelik somut tespit bulunmaksızın yapılan cezalı özel tüketim vergisi tarhiyatında hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemin iptal edildiği anlaşılmış ise de, anılan raporda yer alan baz yağın üretime sokulmadan doğrudan veya basit bir karışımla akaryakıt olarak kullanılmak üzere satılıp faturalarda müstahzar olarak gösterildiği iddiasıyla ithal edilen baz yağ miktarı üzerinden 4760 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasına göre tarhiyat yapılmış olması karşısında, maddi ve hukuki durum yanlış nitelendirilerek yukarıda değinilen gerekçeyle işlemin iptal edilmesinde hukuki isabet bulunmadığından, anılan madde kapsamında inceleme yapılmak suretiyle karar verilmek üzere temyize konu kararın bozulmasını gerekmiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Temyiz isteminin kabulüne,
2…. Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
4. 492 sayılı Harçlar Kanunu'nun 13. maddesinin (j) bendi parantez içi hükmü uyarınca alınması gereken harç dahil olmak üzere, yargılama giderlerinin yeniden verilecek kararda karşılanması gerektiğine, 22/03/2022 tarihinde kesin olarak oyçokluğuyla karar verildi.
(X)-KARŞI OY:
Temyiz istemi, davacı adına, satın aldığı baz yağı imalatta kullanmadan satmak suretiyle vergi ziyaına sebebiyet verdiğinden bahisle re'sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile kesilen bir kat vergi ziyaı cezasını iptal eden mahkeme kararına yönelik istinaf başvurusunu reddeden bölge idare mahkemesi kararının bozulması istemine yöneliktir.
Dosyanın incelenmesinden, hakkında düzenlenen vergi inceleme raporunda, davacının 03/09/2013 tarihinden itibaren madeni yağ imalatı bulunmadığı, sahte fatura ticaretine başladığı, özel tüketim vergisi beyanlarındaki satışlarının gerçek olmadığı, ithal ettiği baz yağı madeni yağ üretimine sokmuş ve satmış gibi göstererek baz yağ teslim ettiğinden ve bu şekilde vergi ziyaına sebebiyet verdiğinden bahisle 2013 yılının Ağustos ayı için tarhiyat yapıldığı anlaşılmıştır.
Bu itibarla, davacı hakkındaki vergi inceleme raporunda, düşük oranda vergiye tabi malların herhangi bir üretime tabi tutulmaksızın satışının yapıldığı ve böylece vergi kaybına yola açıldığı belirtilerek 4760 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 1. fıkrasına uyarınca tarhiyat önerildiği halde, Mahkemece, uyuşmazlığın dayanağının davacı tarafından satın alınan baz yağın hiçbir üretime tâbi tutulmadan motorin yerine kullanılacak ikame ürün olarak satılması olarak değerlendirilerek karar verildiği anlaşılmışsa da; 09/01/2013 ve 21/01/2013 intaç tarihli ithalat beyannameleri ile ithal edilen baz yağın Ağustos ayında gerçekleştirilen satışına ilişkin faturanın sahte olduğuna dair somut bir tespit bulunmadığı halde, anılan dönem için eksik incelemeye dayalı olarak yapılan tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığından, sonucu itibarıyla yerinde olan istinaf kararına yönelik temyiz isteminin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.