Esas No: 2022/1734
Karar No: 2022/5044
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/1734 Esas 2022/5044 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2022/1734 E. , 2022/5044 K."İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2020/232-2020/1697
İlk Derece
Mahkemesi : ... 2. İş Mahkemesi
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir
İlk Derece Mahkemesince, davanın kabulüne dair verilen karara karşı, feri müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulüyle; ... 2. İş Mahkemesi'nin, 22.06.2017 tarihli, 2015/1390 E, 2017/194 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına; davanın reddine dair verilen kararın temyizen incelenmesi neticesinde dairemizle birleşen 21. Hukuk Dairesi tarafından bozulması üzerine bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi tarafınca davanın esastan reddine dair karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu. Temyiz konusu hükme ilişkin dava, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun Geçici 3. maddesi delaletiyle 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hâllerden hiçbirine uymadığından, temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili; davacının davalı işyerinde 07/09/1998-17/09/2000 tarihleri arasındaki çalışmasının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili, davacı ...'ın 07/09/1998 ile 17/06/2015 tarihleri arasında "... Turizm" unvanlı firmalarının ... Şubesinde kesintisiz hizmet verdiğini, işe başlama tarihi 18/09/2000 olarak gösterilmiş ise de fiilen işe başlama tarihinin 07/09/1998 olduğunu beyanla haklı davayı kabul ettiklerini belirtmiştir,
... Başkanlığı vekili; hak düşürücü süre itirazında bulunmuş ve çalışma olgusunun hiçbir kuşku ve duraksamaya yer bırakmayacak şekilde kanıtlanması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
Mahkemece;” Davanın kabulü ile, davacının 07/09/1998-01/10/1998 arası ... yanında 01/10/1998 - 17/09/2000 arası davalı ... Akaryakıt Turzim İnşaat Nakliyat Taahhüt Ticaret ve San. Ltd. Şti.'nde o tarihte geçerli olan asgari ücretle sigortalı olarak çalıştığının tespitine,
07/09/1998-01/10/1998 arası için 506 sayılı yasanın 82 BK 179-180 md gereğince doğacak prim borçlarından ve hukuksal sonuçlarından devrolan işveren sıfatı ile ... Akaryakıt Turzim İnşaat Nakliyat Taahhüt Ticaret ve San. Ltd. Şti müştereken ve müteselsilen ... ile birlikte sorumluluğuna," karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince yapılan incelemede “...hak düşürücü süre nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken mahkemece davanın kabul edilmesinin usul ve yasaya uygun olmadığı gözetilerek davalı ... vekilinin istinaf itirazının kabulüne” gerekçesiyle ;
Davalı ... Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle; ... 2. İş Mahkemesi'nin, 22.06.2017 tarihli, 2015/1390 E, 2017/194 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına; davanın reddine karar verilmiştir.
C-DAİREMİZLE BİRLEŞEN 21.HUKUK DAİRESİ
(Kapatılan) 21. Hukuk Dairesi tarafından, ‘...hak düşürücü sürenin söz konusu olmayacağı dikkate alınarak davacının 07/09/1998-17/09/2000 tarihleri arasındaki süreye ilişkin talebi yönünden işin esasına girilerek karar verilmeli gerekçesiyle anılan Bölge Adliye Mahkeme kararını bozmuştur.
D-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bozma sonrası yapılan yargılama neticesinde;’... davacının, 18.09.2000 işe giriş tarihli imzalı işe giriş bildirgesi içeriğinin aksini ortaya koyan herhangi bir kayıt ve belge sunulamadığı gibi; ilk derece mahkemesince dinlenen tanık beyanlarının da eylemli çalışma olgusunu kabul yönünden dayanak alınacak içeriğe sahip olmadıkları anlaşılmıştır. Diğer taraftan, imzalı işe giriş bildirgesine ek olarak, salt sigortalı tarafından yapılan imzalı sigortalılık bildirimine ilişkin 15.09.2000 t., 094456 sayılı bildirgede de, işe giriş bildirgesiyle uyumlu olarak 18.09.2000 işe giriş tarihi bilgisine yer verilmiştir.
İşi girişinden kısa süre sonra şirket müdürü olarak atanan davacının kendi sigortalılığı yönünden gerekli duyarlılıktan yoksunluğu düşünülemeyeceği; aylık başvurusu ve dava konusu dönemi de içeren süreye yönelik borçlanma başvurularının sonuçsuz kalması üzerine 2015 yılında hizmet tespitine yönelik dava açılması da iddianın inandırıcılığının sorgulanmasını gerektirdiği gibi; davacının sigortalı özlük dosyasında yer alan, "01.01.1992-2014 yılları arası her yıl düzenli olarak aylık ve 4 aylık süreler halinde Arabistan'da ikamet ettim... Bu süreleri yurtdışı borçlanması yapmak istiyorum." içerikli imzalı beyanı da, dava konusu dönemde eylemli çalışma iddiasıyla çelişkili bulunduğu..’gerekçeleriyle davanın esastan reddine dair karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davacı vekili; dava ispatlandığı gibi Bölge Adliye Mahkeme kararının yerinde olmadığı belirtilerek kararın bozulması istenmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, davacının 07/09/1998- 17/09/2000 tarihleri arasında davalı iş yerindeki çalışmalarına ilişkin hizmet tespiti davasıdır.
Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacı hizmet döküm cetvelinin incelenmesinden, ... iş yeri sicil numaralı davalı iş yerinden 2000/3. dönemde 103 gün, 07/02/2001- 13/02/2001 tarihleri arasında ... iş yeri sicil numaralı iş yerinden, 2001/1-2-3.dönemlerde ... sicil no’lu ... Akaryakıt Turizm İnş.Tah.Ltd.Şti iş yerinden 18/09/2000 tarihli işe giriş bildirgesinin 15/09/2000 tarih/ 94456 varide numarası ile Kurum kayıtlarına intikal ettiği, davacının 28/09/2000 tarihli ticaret sicil gazetesi ile şirket müdürü olarak atandığı, 2000-2006 tarihleri arasında da davalı iş yerinden kısmi bildirimlerinin yapıldığı anlaşılmaktadır.
Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar, kamu düzeni ile ilgili olduğundan, özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde, kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Somut olayda, davacının, hac ve umre organizasyon işinde çalıştığını belirterek dava dilekçesi ekinde sunduğu pasaport tercümesinde; 24.12.1998 hacı girişi, 30.03.1999 hacı çıkışı, 15.02.2000 tarihinde hacı girişi 23.03.2000 tarihinde hacı çıkışının bulunduğu aynı zamanda İl Emniyet Müdürlüğü’nden gelen kayıtlarda da anılan tarihlerde davacının, yurt dışına giriş çıkış kaydının yer aldığı aynı zamanda bu dönemlerin ... İl Müftülüğü’nden gelen cevabı yazıya göre hac ve umre zamanına denk geldiği belirgin olmakla davalı işverenin davacının çalışmalarını doğruladığı gibi davalı işveren ... Akaryakıt Turizm İnşaat Nak. Taah. Tic. ve San. Ltd. Şti.’nin 01.10.1998-31.12.1998 ve 22.11.1999-31.10.2007 tarihleri arasında ... şube iş yerinin bulunduğu, dinlenen bordrolu tanıklar, komşu iş yeri tanıkları, ayrıca hac ve umre ziyaretini davacı ile gerçekleştiren tanık beyanlarından davacının talep konusu dönemde çalıştığı anlaşılmaktadır.
Bölge Adliye Mahkemesince; davanın reddi yönünde hüküm tesis edilmiş ise de, verilen hüküm isabetsiz bulunmuştur. Bölge Adliye Mahkemesince, davacının çalışmalarının varlığı kabul edilmeli, tanık beyanları arasında çelişkili beyanlar giderilmek suretiyle davacının çalıştığı süreler ve tarihi tam olarak belirlenmeli ve elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Bölge Adliye Mahkemesince esastan davanın reddine karar verilmişse de, yukarıda açıklanan nedenlerle kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı HMK'nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgilisine iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 06.04.2022tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.