23. Hukuk Dairesi 2016/4119 E. , 2018/5327 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davada tapu iptali ve tescil, tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın asıl ve birleşen davanın kısmen kabulüne yönelik verilen hükmün asıl ve birleşen davada davacı vekilince duruşmalı olarak, asıl ve birleşen davada davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde asıl ve birleşen davada davacı vekili Av. ... ile şirket temsilcisi Mehmet Karadal ile asıl ve birleşen davada davalı koperatif vekili Av. ... katılmış olup davalılardan ... adına çıkartılan tebligatın vefat ettiği bahisle bila tebliğ edildiği anlaşılmakla taraf vekillerinin duruşma talebinden vazgeçmesi üzerine temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Asıl davada davacı vekili, müvekkili şirket ile davalı kooperatif arasında düzenlenen 13.06.1995 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinde ve 04.04.2005 tarihli ek sözleşmede 248 adet daire ve 1 adet havuz inşa edileceğinin, bunlardan 118 daire ve havuzun müvekkili şirkete, kalan dairelerin ise arsa sahibi kooperatife ait olacağının, müvekkiline düşen dairelerden 59 adetinin tapusunun ek sözleşmeden hemen sonra, kalan 59 adet daireden 29 adetinin tapusunun iş bitiminde, 30 adetinin ise iskân ruhsatı alınınca devredileceğinin kararlaştırıldığını, yine taraflar arasında düzenlenen 08.02.2006 tarihli ek sözleşmede ise müvekkiline düşen 30 adet dairenin rayiç değerleri üzerinden satılarak eksik ve ayıplı imalatların müvekkili namına davalı kooperatifçe tamamlanacağının, değerlendirilmeyen daire olursa müvekkiline iade edileceğinin belirlendiğini, davalı kooperatifin bu ek sözleşmeye dayalı olarak söz konusu daireleri sattığını ve müvekkili namına tüm işleri tamamladığını, fakat dairelerin rayiç değerlerinin çok altında satıldığını ve eksik işler için fahiş masraf yapıldığını, yaptırdıkları delil tespti üzerine alınan bilirkişi raporunda, satılan dairelerin rayiç tutarının 2.050.000,00 TL, müvekkili namına tamamlanan eksik ve ayıplı işlerin bedelinin ise 664.981,59 TL olarak tespit edildiğini, davalının bu kapsamda bakiye 1.385.018,41 TL’yi müvekkiline iade etmesi gerektiğini, ayrıca, tüm işler tamamlandığından müvekkilince iskân ruhsatı başvurusunun yapıldığını, fakat davalının tüm fatura ve belgeleri
gönderilen ihtara rağmen vermemesi nedeniyle, ilgili kurumlardan ilişik kesme belgesi alamadıklarını ve buna bağlı olarak iskân ruhsatının da alınamadığını, davalının buna rağmen sözleşmeyi haksız olarak feshettiğine dair ihtarname gönderdiğini ve sözleşmede iskân şartına bağlanan 29 adet dairenin tapusunu da müvekkiline devretmediğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla bakiye alacağı için şimdilik 10.000,00 TL’nin davalıdan tahsilini, 8. bloktaki 10 adet, 11. bloktaki 4 adet, 12. bloktaki 4 adet, 13. bloktaki 4 adet, 14. bloktaki 4 adet, 15. bloktaki 2 adet daire ve 2. bloktaki (A1) no.lu daire olmak üzere toplam 29 adet dairenin tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescilini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili, asıl davadaki iddalarını tekrarla, işbu davada asıl davada dava konusu yapmadıkları 675.000,00 TL’yi talep ettiklerini, davalı kooperatifin yöneticisi olan davalılar Mehmet Aydın Çelik, ... ve ...’ün de müvekkilinin uğradığı zarardan sorumlu olduklarını, ayrıca asıl davaya konu 11. bloktaki 4 adet, 12. bloktaki 4 adet, 13. bloktaki 4 adet daire ile 2. bloktaki (A1) no.lu dairenin rayiç değerlerinin çok altında davalı ...’ye satıldığını, kötü niyetli olan bu davalının da taşınmazların rayiç değeri (305.000,00 TL) kadar diğer davalılarla birlikte müvekkiline karşı sorumlu olduğunu ileri sürerek, 675.000,00 TL’nin, kooperatif tarafından inşaatın tamamlandığının bildirildiği 23.01.2007 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı kooperatif ile davalılar ..., ... ve ...’ten, 305.000,00 TL’nin ise yine 23.01.2007 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Asıl ve birleşen davada davalı kooperatifi vekili, davacı yüklenicinin edimlerini süresinde yerine getirmediğini, 30 adet dairenin eksik ve ayıplı imalâtlar karşılığı müvekkili kooperatife devredildiğini, eksik imalatların bu daireler satılarak yüklenici namına tamamlanması gibi bir durum olmadığını, öte yandan 30 adet dairenin satış bedellerinin eksik imalatları için yeterli olmadığını, yüklenici iskân ruhsatını almadığından, sözleşme uyarınca iskâna bırakılan dairelerin müvekkili kooperatife terk edilmiş sayılması gerektiğini savunarak asıl ve birleşen davaların reddini istemiştir.
Asıl ve birleşen davalarda diğer davalılar, davaların reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, benimsenen bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davalı kooperatifin taraflar arasında düzelenen 08.02.2006 tarihli ek sözleşme uyarınca, inşaatı tamamlama yükümlülüğünü üzerine aldığı ve bu kapsamda yüklenici şirkete isabet eden 30 adet daireyi satarak, eksik ve ayıplı imalâtları tamamladığı, daha sonra yükleniciye 23.01.2017 tarihinde ihtarname göndererek iskân ruhsatının alınmasını istediği, bu aşamadan sonra sözleşmenin feshini istemenin dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı, yüklenici şirketin yargılama sırasında 82.630,00 TL tutarındaki iskân masraflarını depo ettiği ve böylelikle iskâna bırakılan son 29 adet dairenin tapusuna hak kazandığı, bunlardan 13 tanesi 3. kişilere satılmış olması nedeniyle, asıl davada 16 adet dairenin tapusunun talep edilebileceği, ayrıca, eksik ve ayıplı imalâtların giderilmesi için satılan 30 adet dairenin toplam bedelinin 1.650.000,00 TL, kooperatif tarafından bu kapsamda yapılan imalâtın tutarının ise 815.464,77 TL olarak tespit edildiği, bu durumda davacı yüklenici şirketin bakiye alacağının 834.464,77 TL olduğu, birleşen davanın konusu teşkil eden ve davalı ...’ye satılan 13 adet daire yönünden, davacının 305.000,00 TL tutarındaki bedel talebinin yerinde olduğu, bu borçtan davalı arsa sahibi kooperatifin sorumlu olduğu, Kooperatifler Kanunu’nun 59/3, 62/1. ve 3. maddesi hükümleri uyarınca kooperatif yöneticisi olan diğer davalıların ve kötü niyetli olduğu ispat edilemeyen kayıt maliki davalı ...’nin dava konusu alacaktan sorumlu tutulmalarının mümkün olmadığı gerekçesiyle, asıl davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL’nin dava tarihi olan 14.12.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsili ile davacıya ödenmesine, dava konusu 8. bloktaki 10 adet, 14. bloktaki 4 adet, 15. bloktaki 2 adet dairenin (toplam 16 adet) tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline, birleşen davanın davalı kooperatif yönünden kabulü ile 980.000,00 TL’nin temerrüt tarihi olan 14.12.2007 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kooperatiften tahsili ile davacıya ödenmesine, diğer davalılara karşı açılan davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, asıl ve birleşen davalarda davalı kooperatif vekili ile birleşen davada davacı şirket vekili vekili temyiz etmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin tüm, davalı kooperatif vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2) Asıl ve birleşen davalarda davalı kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazları yönünden yapılan incelemede;
Asıl davada, dava dilekçesinde, dava konusu bağımsız bölümlerin değeri 123.250,00 TL olarak gösterilmiş, yargılama sırasında taşınmazların dava tarihi itibariyle gerçek değerleri tespit edilerek nispi harç tamamlanmamıştır. Bu tür davalar, 492 Sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddesi uyarınca nispi harca tabidir. Harçlar Kanunu’nun 32. maddesi gereğince eksik harç tamamlanmadan müteakip işlemler yapılamayacağından, mahkemece keşif yapılarak, asıl dava konusu 16 adet bağımsız bölümün, dava tarihi itibariyle belirlenecek değerleri üzerinden hesaplanacak harcın ikmal ettirilmesi zorunludur. Mahkemece, harcın ikmali için aynı Kanun"un 30. maddesi uyarınca süre verilerek, re"sen eksik harcın tamamlatılması, harç ikmal edildiğinde, yargılamaya devam edilmesi, aksi halde dosyanın işlemden kaldırılması, üç ay içinde davanın yenilenmemesi halinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik nispi harçla davanın yürütülüp karar verilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, inşaatla ilgili olarak SGK"ya olan borçlar hakkında, ilgili kurum tarafından dosyaya gönderilen yazılarda çelişkiler mevcut olup, bu kapsamdaki borcun miktarı kesin olarak tespit edilmemiştir. Kısmi iskân ruhsatının alınabileceği de belirlenmiş olmasına göre, davalı arsa sahibi kooperatife ait 130 adet dairenin iskân ruhsatının alınabilmesi için SGK"ya ne kadar ödeme yapılması gerektiği kesin olarak saptanmadan depo kararı verilmesi hatalı olmuştur.
Taraflar arasındaki 04.04.2005 tarihli ek sözleşmede, yükleniciye isabet eden son 30 adet dairenin tapu ferağının iskân ruhsatı alınınca verileceği kararlaştırılmıştır. Davacı yüklenici şirket asıl davada iskâna bırakılan 29 adet dairenin tapularının devrini talep etmiş, dairelerin 13 tanesinin birleşen davada davalı ..."ye devri üzerine, birleşen davayı
açarak, devredilen bu 13 adet dairenin rayiç değeri olarak bildirdiği 305.000,00 TL"nin tahsilini istemiştir. Yargılama sırasında, davacı yüklenici şirketin iskân için gerekli olduğu tespit edilen masrafları depo etmesi üzerine, mahkemece, asıl davada 16 adet dairenin tapusunun iptaline ve davacı şirket adına tesciline, birleşen davada ise 13 adet dairenin rayiç değeri olan 305.000,00 TL"nin davalı kooperatiften tahsiline hükmedilmiştir. Görüldüğü üzere, asıl ve birleşen davalarda yüklenici şirket, iskân için gerekli olduğu belirlenen masrafları depo etmesi üzerine, asıl davada dairelerin tapularına ve birleşen davada rayiç değerlerine hak kazanmıştır. Bu durumda, davalı arsa sahibi kooperatifin iskâna bırakılan bu daireler yönünden asıl ve birleşen davaya karşı koymakta haklı olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle asıl davada iskâna bırakılan dairelerin tapularının iptali ve tescili, birleşen davada rayiç değerlerinin tahsili istemleri yönünden, davalı arsa sahibi kooperatifin yargılama giderleri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerekirken bu istemler yönünden aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi de bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin tüm, davalı kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı kooperatif vekilinin diğer temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün, asıl ve birleşen davalarda davalı kooperatif yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı temyiz peşin harcının asıl ve birleşen davada davacıdan alınarak hazineye irat kaydına, asıl ve birleşen davada davalı tarafından yatırılan temyiz peşin harcının talep halinde iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15.11.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.