10. Hukuk Dairesi 2019/6774 E. , 2020/1349 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Davacı, davalı iş yerinde 2005 yılı Mart ayından 01/08/2010 tarihine kadar çalıştığını, sigorta başlangıcının Mart ayının 2010 yılında yapıldığını daha sonra öğrendiğini, davalının kendisini 40 ay sigortasız çalıştırdığını, sigorta başlangıç tarihinin Mart 2005 olarak tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, ilamında belirtilen gerekçelerle davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafıdan temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-Hizmet tespiti davalarında, Sosyal Sigortalar Kurumu yasal hasım konumunda olup, elde edilecek hükmün sigortalılık hakları yönünden uygulayıcısı konumundadır. Husumet konusu öncelikle halledilmesi gereken bir konu olup; Sosyal sigortalar Kurumu yanında, tespiti istenen sürede; işyerinde, işveren olarak bulunanların tümü kendi hak alanını da ilgilendirdiğinden zorunlu dava arkadaşıdır. Zira, davanın niteliği itibariyle alınacak ilam, sonuçta SSK tarafından infaza ve böylece sigortalının bu hakkının tesciliyle sigorta primlerinin işverenden tahsiline yol açacağından sigortalıyı çalıştıran gerçek veya tüzel kişilere karşı da açılması gerekir.
Eldeki dosyada, davacının hizmetlerinin geçtiğini iddia ettiği villanın 6 daireden oluşan bina-site olduğunun anlaşılması karşısında öncelikle davacıya talebini açıklattırarak çalışmalarının ilgili sitede mi yoksa siteyi oluşturan daire maliklerinden birinde ya da birkaçında mı geçtiği sorulup belirlenmeli; buna göre, şayet davacının talebi siteye yönelik ise yönetim kurulu oluşturulup oluşturulmadığı ve iddia edilen sitede yönetim kurulu oluşturulmuş ise bu yönetim kurulunun başkanları, yönetim kurulu oluşturulmamış ise de; dava konusu döneme ilişkin olarak tapu kayıtları getirtilip tüm site malikleri belirlenerek davaya HMK 124. maddesi gereği dahil edilmeli ve davalıların delilleri toplanarak bir karar verilmelidir.
2-Dava, 506 sayılı Kanun"un 79/10. ve 5510 sayılı Kanun’un 86/9. maddesi uyarınca açılmış hizmet tespiti davasıdır.
506 sayılı Kanun"un 6. maddesinde ifade edildiği üzere “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve feragat edilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi karşısında, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davaların, kamu düzenine ilişkin olduğu, bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğunun gözetilmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, mahkemece, 01.10.2011 günü yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri de esas alınmak suretiyle kendiliğinden araştırma ilkesi benimsenmeli, sigortalılığın kabulü ve hüküm altına alınabilmesi için mutlak koşul niteliğindeki hizmet akdinin ve eylemli çalışmanın varlığı özel bir duyarlılık ve özenle ortaya konulmalıdır.
Eldeki dosyada; davacının kocası ..."un 03.06.2014 tarihli kolluk tutanağındaki imzalı beyanında, kendisinin davalı villada 1996 dan beri kapıcı olarak çalıştığını beyan etmesi karşısında; Mahkemece, kocanın çalışma kayıtları celbedilip iddia ve tanık beyanları kapsamında irdelenmeli, dosya kapsamında var olan delillerle, mahkemece yapılacak yargılama sonunda toplanacak deliller hep birlikte değerlendirilerek elde edilecek sonuca göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece, açıklanan maddi ve hukuki olgular üzerinde durulmadan, yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 19.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.