11. Hukuk Dairesi 2016/8276 E. , 2018/1094 K.
"İçtihat Metni"....
Taraflar arasında görülen davada .... Anadolu Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi’nce verilen 09/12/2014 gün ve 2011/131-2014/281 sayılı kararı bozan Daire’nin 19.04.2016 gün ve 2015/9058 - 2016/4345 sayılı kararı aleyhinde asıl davada davalılar-birleşen davada davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
Asıl davada davacı vekili, taraflar arasında “.....” markasının kullanılması ve aynı markalı ürünlerin satımı konusunda 1997 yılından itibaren başlayan bir ticari ilişkinin bulunduğunu, bu kapsamda müvekkili tarafça işletilen toplam 3 iş yerinin olduğunu, davalı ... Dondurma Gıda Mad. A.Ş"nin 18.06.2009 tarihli ihtarnamesi ile bu ilişkinin tek taraflı olarak feshedildiğini, ayrıca müvekkili hakkında asılsız şikayetlerde bulunduğunu, bu nedenle müvekkiline ait iş yerlerinde aramalar yapılıp mallarına el konulduğunu, bedeli ödenmek suretiyle iş yerlerinden birinin devralındığı diğer davalı .... Dondurma ve Gıda San. A.Ş"nin de kira alacağına dayalı olarak müvekkili hakkında icra takibi başlattığını, bu takibin usulden iptali üzerine bu kez de eski tarihli faturalar düzenleyerek icra takibine konu ettiğini, anılan davalının kötü niyetli bu eylemleri ile müvekkilinin ticari hayatını çekilmez hale getirdiğini ve müvekkilini maddi, manevi zarara uğrattığını, taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinin davalılar tarafından ağır bir şekilde ihlal edildiğini ileri sürerek, davalıların haksız fesih ve fiillerinden dolayı 300.000 TL maddi, 100.000 TL manevi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, asıl davanın reddini istemiş, birleşen davada ise davacı ... Dondurma A.Ş. vekili, asıl davacı birleşen davalı şirketin, taraflar arasındaki franchising sözleşmesine aykırı davranarak sözleşmenin feshine neden olduğunu ileri sürerek, müspet zararı ve mahrum kalınan kârı karşılığı 100.000 TL ile sözleşmede belirlenen 100.000 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
./..
Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleşen davanın kısmen kabulü ile 59.083,48 TL"nin birleşen davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen kararın asıl davada davacılar vekili ile birleşen davada taraf vekillerince temyizi üzerine asıl davada verilen karar Dairemizce davacılar yararına bozulmuş, birleşen davada kurulan hükme yönelik taraf vekillerinin temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
Asıl davada davalılar-birleşen davada davacı vekili, bu kez birleşen dava bakımından karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1- Mahkemece, asıl davanın açılmamış sayılmasına, birleşen davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Asıl ve birleşen davaların hukuki niteliği gereği taraflar arasındaki franchise sözleşmesinin feshinin haklı olup olmadığı hususu asıl ve birleşen davadaki uyuşmazlığın esasını oluşturmaktadır. Her iki davada talep edilen müspet-menfi zararın da buna göre tespit ve taktiri gerekeceğinden asıl ve birleşen davaların birlikte görülmesi ve feshin haklı-haksız olup olmadığının birlikte değerlendirilmesinde zaruret bulunmaktadır. Mahkemece, asıl davanın açılmamış sayılmasına ilişkin verilen karar Dairemizce uyuşmazlığın esasının incelenmesi gerektiğinden bahisle bozulmuştur. Bu durumda, birleşen davanın da asıl davada yapılacak incelemeyle irtibatlı olarak karara bağlanması gerekeceğinden, birleşen davaya yönelik taraf temyizlerinin açıklanan gerekçeyle incelenmesi gerekmektedir. Bu nedenle, asıl davada davalılar-birleşen davada davacı vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 19.04.2016 tarih 2015/9058 E. 2016/4345 K. sayılı ilamının (3) nolu bendinin kaldırılarak taraf vekillerinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Tarafların birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince, yukarıda (1) nolu bentte belirtildiği üzere asıl ve birleşen davada feshin haklı olup olmadığı hususunun birlikte incelenmesi gerektiğinden, asıl davada bu hususa yönelik bir değerlendirme yapılmaksızın birleşen davanın kısmen kabulü doğru görülmeyip birleşen davada verilen kararın bu gerekçe itibariyle taraflar yararına bozulmasına ve tarafların sair hususlara yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekmiştir. Bu nedenlerle, asıl davada davalılar-birleşen davada davacı vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemiz ilamının (3) nolu bendinin kaldırılarak kararın taraflar yararına bozulmasına, sair hususlara yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ :Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle asıl davada davalılar-birleşen davada davacı vekilinin karar düzeltme istemlerinin kabulü ile Dairemizin 19.04.2016 tarih 2015/9058 E. 2016/4345 K. sayılı ilamının (3) nolu bendinin kaldırılarak taraf vekillerinin birleşen davaya yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine, (2) nolu bentte açıklanan nedenlerle birleşen davada verilen kararın taraflar yararına bozulmasına, bu hususun Dairemiz temyiz ilamına (3) nolu bent olarak yazılmasına, tarafların birleşen davada sair hususlara yönelik temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, anılan hususun da Dairemiz temyiz ilamına (4) nolu bent olarak yazılmasına, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen asıl davada davalılar-birleşen davada davacıya iadesine, 15/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....