5. Hukuk Dairesi Esas No: 2016/3544 Karar No: 2016/11113 Karar Tarihi: 02.06.2016
Yargıtay 5. Hukuk Dairesi 2016/3544 Esas 2016/11113 Karar Sayılı İlamı
5. Hukuk Dairesi 2016/3544 E. , 2016/11113 K. "İçtihat Metni"
TARİHİ : 06/11/2014
Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü:
- K A R A R –
Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki taşınmaza emsal karşılaştırması yapılarak bedel tespit edilmişse de, alınan rapor geçerli değildir. Şöyle ki; 1- Hükme esas alınan bilirkişi raporunda somut emsal olarak alınan taşınmaz da, dava konusu taşınmaz gibi satış tarihi itibari ile imar planına dahil olmakla birlikte olduğu gibi bırakılan kadastro parseli olduğundan, emsal karşılaştırması yapılarak bulunan bedelden düzenleme ortaklık payı indirimi yapılmaması gerektiği gözetilmeden, % 40 oranında indirim yapılarak bedel tespit edildiğinden bilirkişi kurulu raporu geçerli değildir. Bu durumda; taraflara dava konusu taşınmaza yakın bölgelerden ve yakın zaman içinde satışı yapılan benzer yüzölçümlü satışları bildirmeleri için imkan tanınması, lüzumu halinde resen emsal celbi yoluna gidilmesi, dava konusu taşınmazın, değerlendirme tarihi itibariyle, emsal alınacak taşınmazın ise satış tarihi itibariyle imar ya da kadastro parselleri olup olmadığı ilgili Belediye Başkanlığı ve Tapu Müdürlüğünden sorulması, ayrıca dava konusu taşınmazın; imar planındaki konumu, emsallere olan mesafesini de gösterir krokisi fen bilirkişisine işaretlettirilip, dava
konusu taşınmaz ile emsal taşınmazların resen belirlenen vergi değerleri ve emsal taşınmazların satış akit tablosu getirtilerek, dava konusu taşınmazın değerlendirmeye esas alınacak emsallere göre ayrı ayrı üstün ve eksik yönleri ve oranları açıklanmak suretiyle yapılacak karşılaştırma sonucu değerinin belirlenmesi bakımından, yeniden oluşturulacak bilirkişi kurulu ile mahallinde keşif yapılarak alınacak rapor sonucuna göre hüküm kurulması gerektiğinin düşünülmemesi, 2-Bedeline hükmedilen taşınmazın hazine yerine, davacı idare adına tapuya tescil edilmesi, Doğru görülmemiştir. Taraf vekillerinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davalıdan peşin alınan temyiz harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 02/06/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.