8. Ceza Dairesi 2019/2039 E. , 2019/15425 K.
"İçtihat Metni" Başkasına ait banka veya kredi kartının izinsiz kullanılması suçundan şüpheli ... hakkında yapılan soruşturma evresi sonucunda Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca verilen 22/02/2018 tarihli ve 2017/182053 soruşturma, 2018/22299 sayılı kovuşturmaya yer olmadığına dair karara yönelik itirazın reddine dair mercii Ankara 1. Sulh Ceza Hâkimliğinin 30/04/2018 tarihli ve 2018/1842 değişik iş sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu"nun 160. maddesinde yer alan “Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar. Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.” şeklindeki düzenleme karşısında, Cumhuriyet savcısının soruşturma yapmak zorunda olduğu,
Dosya kapsamına göre, müştekinin Ankara ilindeki ikâmetgahında ... ve şüpheli ... ile bir müddet birlikte kaldıktan sonra beraberce İstanbul iline gittikleri, bu sırada şüphelinin Halkbank tarafından kendisine verilen .... numaralı kartını yerine koymak suretiyle müştekiye ait cüzdandan .... numaralı İş Bankası kartını izinsiz olarak aldığı, yine anılan karta ilişkin cüzdanda bulunan şifrenin yazılı bulunduğu kağıttan şifreyi öğrenmesini müteakip banka hesabından para çektiğinin iddia edildiği somut olayda, şüphelinin kolluk tarafından alınan ifadesinde müşteki ile beraber kaldıklarını ve banka hesabından müştekinin rızası dahilinde maaşını çektiğini beyan etmesi ancak Halkbank tarafından kendisine verilen .... numaralı kartın müştekide neden bulunduğu hakkında bir açıklamada bulunamaması karşısında, iddia edilen olayların tanığı olması muhtemel ... isimli şahsın açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak beyanının alınmasını müteakip şüphelinin hukukî durumun tayin ve takdiri gerekirken eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle 5271 sayılı CMK.nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Yüksek Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğünün 23.01.2019 gün ve 12832 sayılı kanun yararına bozma istemine atfen Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 30.01.2019 gün ve KYB/2019-9491 sayılı ihbarnamesi ile dairemize tevdii kılınmakla incelendi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Şikayetçi ..."in Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmek üzere, Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığına hitaben sunduğu 31.03.2017 tarihli dilekçesi, 04.05.2017 tarihinde Emniyet Müdürlüğünde ve 26.10.2017 tarihinde Ankara Siber Suçlarla Şube Müdürlüğünde alınan beyanlarında özetle; ... ve ... ile birlikte Ankara"daki kendisine ait olan ikametgahta Ocak ayında 9-10 gün kaldığını, daha sonra üçü birlikte İstanbul iline gittiğini, ..."in kendisine ait olan Halkbank bankasına ait .... hesap nolu kredi kartı ile şikayetçiye ait olan İşbankası.... numaralı kartını değiştirip, şifreyi de yine cüzdanında yazılı olduğu için öğrenerek hesabından üç seferde olmak üzere toplam 7750 TL para çektiğini beyanla şikayetçi olması üzerine başlatılan soruşturmada, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca “soyut iddia dışında delil bulunmadığı ve uyuşmazlığın hukuki nitelikte olduğu” gerekçesi ile 22.02.2018 tarih ve 2017/182053 soruşturma, 2018/22299 sayılı karar ile kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verildiği, verilen bu karara karşı şikayetçi tarafından süresinde yapılan itirazın, mercii tarafından reddedilmesi üzerine kararın kesinleştiği anlaşılmıştır.
Ceza Muhakemeleri Kanununda;
“Madde 160 - (1) Cumhuriyet savcısı, ihbar veya başka bir suretle bir suçun işlendiği izlenimini veren bir hâli öğrenir öğrenmez kamu davasını açmaya yer olup olmadığına karar vermek üzere hemen işin gerçeğini araştırmaya başlar.
(2) Cumhuriyet Savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür.
Madde 170 - (1) Kamu davasını açma görevi, Cumhuriyet Savcısı tarafından yerine getirilir.
(2) Soruşturma evresi sonunda toplanan deliller, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturuyorsa; Cumhuriyet Savcısı, bir iddianame düzenler.
Madde 172 - (1) Cumhuriyet Savcısı, soruşturma evresi sonunda, kamu davasının açılması için yeterli şüphe oluşturacak delil elde edilememesi veya kovuşturma olanağının bulunmaması hâllerinde kovuşturmaya yer olmadığına karar verir. Bu karar, suçtan zarar gören ile önceden ifadesi alınmış veya sorguya çekilmiş şüpheliye bildirilir. Kararda itiraz hakkı, süresi ve mercii gösterilir.
Madde 173 - (1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet Savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.
(2) İtiraz dilekçesinde, kamu davasının açılmasını gerektirebilecek olaylar ve deliller belirtilir.
(3) (Değişik fıkra: 18/06/2014-6545 S.K./71. md) Sulh ceza hâkimliği, kararını vermek için soruşturmanın genişletilmesine gerek görür ise bu hususu açıkça belirtmek suretiyle, o yer Cumhuriyet Başsavcılığından talepte bulunabilir; kamu davasının açılması için yeterli nedenler bulunmazsa, istemi gerekçeli olarak reddeder; itiraz edeni giderlere mahkûm eder ve dosyayı Cumhuriyet Savcısına gönderir. Cumhuriyet Savcısı, kararı itiraz edene ve şüpheliye bildirir.
(4) (Değişik fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./26.mad) Sulh Ceza hâkimliği istemi yerinde bulursa, Cumhuriyet Savcısı iddianame düzenleyerek mahkemeye verir.
(5) Cumhuriyet Savcısının kamu davasının açılmaması hususunda takdir yetkisini kullandığı hâllerde bu madde hükmü uygulanmaz." şeklinde yer verilen düzenlemelerden de anlaşılacağı üzere; Cumhuriyet Savcısı kendisine yapılan suç duyurusu veya şikayet üzerine suçun gerçekten işlenip işlenmediğinin tespiti için hemen işin gerçeğini araştırmaya başlamalı ve maddi gerçeğin ortaya çıkmasına yarayan tüm yasal yöntemlere başvurmalıdır. Toplanan delillerin suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturduğu kanısına ulaştığında iddianame düzenleyerek kamu davası açması, aksi halde ise anılan Kanun’un 172. maddesi gereği kovuşturma yapılmasına yer olmadığına dair karar vermesi gerekmektedir.
Şikayetçi ..."in Ankara ilindeki ikâmetgahında ... ve şüpheli ... ile bir müddet birlikte kaldıktan sonra beraber İstanbul iline gittikleri, bu sırada şüphelinin Halkbank tarafından kendisine verilen 4475058049086594 numaralı kartını şikayetçinin cüzdanındaki yerine koymak suretiyle şikayetçiye ait cüzdandan 5892830075262311 numaralı İş Bankası kartını izinsiz olarak aldığı, yine anılan karta ilişkin cüzdanda bulunan şifrenin yazılı bulunduğu kağıttan şifreyi öğrenmesini müteakip banka hesabından para çektiğinin iddia edildiği somut olayda, şüphelinin kolluk tarafından alınan ifadesinde şikayetçi ile beraber kaldıklarını ve banka hesabından şikayetçinin rızası dahilinde maaşını çektiğini beyan etmesi ancak Halkbank tarafından kendisine verilen .... numaralı kartın şikayetçide neden bulunduğu hakkında bir açıklamada bulunamaması karşısında, iddia edilen olayların tanığı olması nedeniyle ... isimli şahsın açık kimlik ve adres bilgilerinin tespiti ile tanık olarak beyanının alınması ve ayrıca Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Bilişim Suçları Bürosunun 11.10.2017 tarihli İş bankası Anonim Şirketi ne hitaben yazılan müzekkereye; İş bankası Anonim Şirketi Genel Müdürlüğünce 20.10.2017 tarihli cevabi yazısında kredi kartının açık numarasının bildirilmesi neticesinde bilgi verileceği bildirildiğinden, söz konusu kredi kartı numarası ve bilgileri ile İş bankası anonim şirketi genel müdürlüğüne başvurularak 11.10.2017 tarihli müzekkere cevaplarının araştırılarak sonuçlarına göre şüphelinin hukukî durumun tayin ve takdiri gerekirken eksik soruşturma sonucu verilen kovuşturmaya yer olmadığına dair karara karşı yapılan itirazın kabulü yerine yazılı şekilde reddine karar verilmesi yazılı şekilde reddine karar verilmesi ,
Yasaya aykırı ve Adalet Bakanlığı"nın Kanun Yararına Bozma istemine dayalı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın ihbarname içeriği bu itibarla yerinde görüldüğünden, Ankara 1. Sulh Ceza Hakimliği"nin 30.04.2018 gün, 2018/1842 değişik iş
sayılı itirazın reddine ilişkin kararının CMK.nın 309/4-a. maddesi gereğince BOZULMASINA, müteakip işlemlerin mahallinde yapılmasına, dosyanın Adalet Bakanlığı"na gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na tevdiine, 19.12.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.