Esas No: 2022/3695
Karar No: 2022/5081
Karar Tarihi: 06.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3695 Esas 2022/5081 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, Bağ-Kur sigortalılık tespiti istemine ilişkindir. İlk Derece Mahkemesi davacının 4/b sigortalısı olduğunu tespit etmiş, davalı Kurum vekilinin istinaf başvurusu reddedilmiştir. Ancak, davalı vekilinin temyiz başvurusunu kabul eden Yargıtay, mahkemenin yeterli araştırma yapmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur. Dosyaya göre, ilgili yasaların değişikliklerine rağmen kazanılmış hakların ortadan kalkmaması gerektiği vurgulanmıştır. Mahkemenin, davacının mesleki faaliyeti dikkate alarak daha detaylı bir araştırma yapması gerektiği belirtilmiştir.
1479 sayılı Kanunun 24 ve 25. maddeleri, \"kendi adına ve hesabına çalışanlar olarak nitelendirilen bağımsız çalışanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına yazılı olan gerçek kişiler...\", \"meslek kuruluşuna yazılarak çalışmaya başladıkları tarihten itibaren\" zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılmıştır. 2654 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemede kendi adına ve hesabına çalışma koşuluna ek olarak \"gerçek ve götürü usulde gelir vergisi mükellefi olanlar\" için mükellefiyetin başlangıç tarihinden, \"kendi adına
"İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi
No : 2021/2501-2021/2008
İlk Derece
Mahkemesi : Bakırköy 19. İş Mahkemesi
No : 2020/91-2021/323
Dava, Bağ-Kur sigortalılık tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesince verilen kararın temyizen incelenmesi davalı Kurum vekili tarafından istenmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde, müvekkilinin 14.04.2003 tarihinden itibaren 4/b tescilinin yapıldığını, davacının 02.11.1996 tarihli vergi kaydı ile, 10.10.1997 tarihinde başlayan oda kaydının bulunduğunu, vergide kayıtlı olduğu sürelerde re'sen Bağ-Kurlu sayılması gerektiğini belirterek 02.11.1996 vergi kaydı başlangıç tarihinin sigorta başlangıç tarihi olduğunun tespitini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde; 1479 sayılı Yasada hizmet tespiti şeklinde bir dava bulunmadığını, davacının geçici 18. madde kapsamında borçlanma talebi bulunmadığını, kuruma başvurulmadan dava açıldığını, 4956 sayılı Yasanın 47. maddesiyle Bağ-Kur kanununa eklenen geçici 18. maddesinde öngörülen sürede başvuru, tescili, borçlanma talebinde bulunmayanların sigortalılığının tespitine yasaca olanak bulunmadığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
"Davanın kabulü ile,
-Davacı ... TC kimlik numaralı ...'nun 22/08/1994-31/12/1995 tarihleri ve 02/11/1996-14/04/2003 tarihleri arasında ... sicil numarasına kayden 4/b sigortalısı (bağkur) olduğunun tespitine, Kurum kayıtlarının bu şekliyle düzeltilmesine karar verilmiştir." şeklinde karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Mahkeme kararında hukuka aykırılık bulunmadığından bahisle, istinaf isteminin reddine karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı vekili, eksik inceleme yapıldığını, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava; 22/08/1994-31/12/1995 tarihleri ve 02/11/1996-14/04/2003 tarihleri arasında 1479 sayılı Yasa kapsamında sigortalılığın tespiti istemine ilişkindir.
Dosya kapsamı incelendiğinde, 28.05.2003 tarihinde verilen işe giriş bildirgesine istinaden 14.04.2003 tarihinden itibaren Bağ-Kur tescili yapılan davacının, 22.08.1994-31.12.1995, 02.11.1996-23.11.1998, 14.04.2003-devam şeklinde vergi, 10.10.1997-30.09.2007 tarihleri arasında oda kaydının bulunduğu, mahkemece, söz konusu kayıtlara dayanılarak davanın kabulüne dair karar verildiği anlaşılmış ise de; söz konusu hüküm eksik araştırmaya dayalıdır.
01.04.1972 tarihinde yürürlüğe giren 1479 sayılı Kanunun 24 ve 25. maddelerinde “...kendi adına ve hesabına çalışanlar olarak nitelendirilen bağımsız çalışanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına yazılı olan gerçek kişiler...”, “meslek kuruluşuna yazılarak çalışmaya başladıkları tarihten itibaren” zorunlu Bağ-Kur sigortalısı sayılmışken, anılan maddelerde 19.04.1979 gün ve 2229 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile meslek kuruluş kaydı zorunluluğu kaldırılarak, “kendi adına ve hesabına” çalışma koşulu ve belirtilen nitelikte çalışmaya başlama tarihi sigortalılık niteliğini kazanmak için yeterli kabul edilmiştir. 20.04.1982 tarihinde yürürlüğe giren 2654 sayılı Kanun ile yapılan düzenlemede, kendi adına ve hesabına çalışma koşuluna ek olarak “gerçek ve götürü usulde gelir vergisi mükellefi olanlar” için mükellefiyetin başlangıç tarihinden, “kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmakla beraber gelir vergisinden muaf olanlardan kanunla kurulu meslek kuruluşlarına usulüne uygun olarak kayıtlı olanlar” kayıtlı oldukları tarihten itibaren sigortalı sayılmaktadır.
22.03.1985 tarihinde yürürlüğe giren 3165 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikte ise, bu kez, kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; “gerçek ve götürü usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar, Esnaf ve Sanatkarlar Siciline kayıtlı bulunanlar veya kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun kayıtlı bulunanlardan” gelir vergisi mükellefi olanlar, mükellefiyetin başlangıç tarihinden, gelir vergisinden muaf olanlar ile vergi kaydı bulunmayanlar da Esnaf ve Sanatkarlar Siciline veya kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt oldukları tarihten itibaren kendiliğinden sigortalı sayılmışlardır.
02.08.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4956 sayılı Kanun ile getirilen düzenlemede de; kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; “gelir vergisi mükellefi olanlar ile, gelir vergisinden muaf olanlardan Esnaf ve Sanatkar Sicili ile birlikte kanunla kurulu meslek kuruluşuna usulüne uygun olarak kayıt olanlar” sigortalı sayılmışlardır.
Yukarıda açıklanan tüm bu Kanunlarla yapılan değişiklikler; önceki mevzuatın öngördüğü koşullara sahip olan sigortalıların, sigortalılık niteliklerine son vermemekte, değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten sonra Bağ-Kur sigortalılık niteliğini kazananlar yönünden yeni düzenlemeler içermektedir. Tersinin kabulü, kazanılmış hakları ortadan kaldırmak olur ki, bu durumun kabulüne yasaca ve hukukça olanak olmadığı açıktır.
Belirtilen açıklamalar ışığında davacının kendi nam ve hesabına çalışma olgusunu kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlemesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkemece, davacının vergi kaydı dışında kalan süreler yönünden, davacının mesleki faaliyeti dikkate alınmak suretiyle, zabıta araştırması yapılmalı, ilgili dönemde aynı işi yapan kamu tanıkları re’sen tespit edilmeye çalışılarak beyanlarına başvurulmalı, oda kaydına dayanak bilgi ve belgeler getirtilmeli, davacı adına ticari araba, sürücü belgesi vs. olup olmadığı yöntemince araştırılmalı, tarafların bu yöndeki kanıtları sorulmalı ve 1479 sayılı Kanunun 26. maddesinde düzenlenen, “sosyal güvenliğin vazgeçilmez ve kaçınılamaz” kamusal yapısı gereği yöntemince araştırma yapılıp elde edilecek sonuca göre karar verilmesi gerekmektedir.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 33. Hukuk Dairesi kararının, HMK'nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine ve kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine oy birliğiyle, 23/03/2022 gününde karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.