11. Hukuk Dairesi 2016/7663 E. , 2018/1089 K.
"İçtihat Metni"
...
Taraflar arasında görülen davada ... 6. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce bozmaya uyularak verilen 13/04/2016 tarih ve 2014/295-2016/274 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş olup, duruşma için belirlenen 13/02/2018 günü hazır bulunan davacı vekili .... ile davalı vekili .... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, ..... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/133 Esas 2006/118 Karar sayılı dava dosyasında davacı .. .... Müdürlüğünce ... ve ..... aleyhine izinsiz orman alanından enerji nakil hattı tesisi nedeniyle açılan alacak davasında davanın kısmen kabulüne karar verildiğini, kararın kesinleşmesi üzerine davacının mahkeme ilamına dayalı olarak toplam 646.650,85 TL ödeme yaptığını, taraflar arasında yapılan sözleşme hükümleri uyarınca işletme hakkı devir sözleşmesi öncesi dönemden kaynaklanan sorumlulukların davalı ..."a ait olduğunu ileri sürerek; davacı tarafından ... .... Müdürlüğüne ödenmek zorunda kalınan, fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydı ile 646.650,85 TL"nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def"inde bulunmuş, özelleştirme modeli gereği hisse devri aşamasında bilanço çalışmaları yapıldığını, devre esas bilanço düzenlemesinden önce bitmiş ve neticelenmiş her türlü işlemin sorumluluğunun şirkete ait olduğunu, hisse satış sözleşmesinin “alıcının taahhütleri” başlıklı 9. maddesinin 3. ve 4. bentlerine göre davacı şirketin hak talep edemeyeceğini, İHD sözleşmesi ve ihale şartnamesi hükümlerine göre davacının talep hakkının bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, uyulan bozma ilamı ve dosya kapsamına göre; davanın kısmen kabulüne, 578.983,56 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
-/-
2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; dava, rücuen tazminat istemine ilişkin olup, rücu hakkı başkasına ait bir borcu yerine getiren kişinin malvarlığında meydana gelen kaybı gidermeye yönelen tazminat niteliğinde bir talep hakkıdır. Davacının mal varlığındaki eksilme, ödeme tarihinde gerçekleştiğinden ödeme gününden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken, dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmekteyse de söz konusu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının hüküm fıkrasının 2. paragrafındaki “dava tarihinden” ibaresinin çıkartılarak, yerine “ödeme tarihi olan 30/04/2008 tarihinden” ibareleri yazılmak suretiyle kararın davacı yararına DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 1.630 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 29.662,78 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 15/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....