7. Hukuk Dairesi 2014/18232 E. , 2015/12650 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi : Asliye Hukuk Mahkemesi
(İş Mahkemesi Sıfatıyla)
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
1-Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine.
2-Davacı, davalı işyerinde itfaiye şoförü olarak çalıştığını bildirerek eksik ödenen bazı işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalı, davacının tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının ulusal bayram ve genel tatil alacağı olup olmadığı hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Davacı işçinin ulusal bayram ve genel tatillerde çalışma karşılığı ücretlere hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
4857 sayılı İş Kanununun 47 nci maddesinde, Kanunun kapsamındaki işyerleri bakımından, ulusal bayram ve genel tatil günü olarak kabul edilen günlerde çalışma karşılığı olmaksızın o günün ücretinin ödeneceği, tatil yapılmayarak çalışıldığında ise, ayrıca çalışılan her gün için bir günlük ücretin ödenmesi gerektiği hükme bağlanmıştır. 2429 sayılı Ulusal Bayram ve Genel Tatiller Hakkında Kanunun 2 nci maddesinde ise, resmi ve dini bayram günleriyle yılbaşı gününün genel tatil günleri olduğu açıklanmıştır.
Buna göre; genel tatil günleri, 1 Ocak, 23 Nisan, 19 Mayıs, 30 Ağustos günleri ile Arife günü saat 13.00’da başlanan üçbuçuk günlük Ramazan Bayramı ve Arife günü saat 13.00’de başlayan dörtbuçuk günlük Kurban Bayramı günlerinden oluşur. Ulusal bayram günü 28 Ekim saat 13.00 ten itibaren başlayan 29 Ekim günü de devam eden birbuçuk gündür. 2429 sayılı Yasanın, 5892 sayılı Yasayla değişik 2 nci maddesi uyarınca da, 1 Mayıs genel tatil günüdür. İşçinin ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalışıp çalışmayacağı toplu iş sözleşmesi veya iş sözleşmesiyle kararlaştırabilir
Ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını iddia eden işçi, bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda yer alan bayram ve genel tatil ücreti ödemesinin yapıldığı varsayılır. Bordroda ilgili bölümünün boş olması ya da bordronun imza taşımaması halinde işçi, ulusal bayram ve genel tatil günlerinde çalıştığını her türlü delille ispat edebilir.
Ulusal bayram ve genel tatillerde çalışıldığının ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, yazılı delil niteliğindedir. Ancak, sözü edilen çalışmanın bu tür yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda, tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bununla birlikte, işyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, davacı itfaiye şoförü olup 2009 yılından beri 24 saat çalışıp 48 saat dinlenme usulü ile çalışmaktadır. Bu durumda davacının hangi ulusal bayram ve genel tatil günü çalışmasının tespiti için çalışma düzenini gösterir nöbet çizelgelerinin getirtilmesi zorunludur. Davalı işyeri bir kamu kurumu olduğuna göre bu belgeler getirtilmeden varsayıma dayalı olarak hesaplama yapılması isabetli değildir.
3- Davacının fazla mesai ücreti alacağının miktarı taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Hükme esas alınan bilirkişi raporunda davacının 2008-2009 yılları arasında 12 saati aşan çalışmalar için ara dinlenmeler 2 saat kabul edilerek davacı 2009 yılı 10. ayından önce haftalık toplam 7,5 saat fazla mesai yaptığı kabulü ile hesaplama yapılmış, hesap tablosu sunulmuştur. Tablonun incelenmesinde ilk sütunda, saatlik %50 zamlı ücreti olan 5,43 TL ile haftalık fazla mesai saati olan 7,5 saatin hesaplanan dönemdeki hafta sayısı olan 8 ile çarpılması sonucu 325,80 TL olmasına rağmen bilirkişi tarafından 521,73 TL olarak hesaplanmış olduğu, sonuç rakamların diğer bilgilerle uyuşmadığı görülmüştür. Bu haliyle rapor hükme esas alınmaya yeterli ve elverişli değildir. Yapılacak iş, yeniden denetime elverişli bir rapor alarak çıkacak sonuca göre bir karar vermektir.
O halde davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.