![Abaküs Yazılım](/6.png)
Esas No: 2021/4844
Karar No: 2022/1370
Karar Tarihi: 23.03.2022
Danıştay 12. Daire 2021/4844 Esas 2022/1370 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2021/4844 E. , 2022/1370 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONİKİNCİ DAİRE
Esas No : 2021/4844
Karar No : 2022/1370
TEMYİZ İSTEMİNDE BULUNAN TARAFLAR :
1-(DAVACI) …
2-(DAVALI) … Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhe olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Vergi denetmeni olarak görev yapmakta iken emekliye ayrılması sonucu kendisine makam/görev tazminatı uygulanmaksızın +2200 ek gösterge üzerinden aylık bağlanan davacının, 646 sayılı KHK ile ihdas edilen vergi müfettişi unvanı için öngörülen +3600 ek gösterge ile +2000 makam ve +8000 görev tazminatından yararlandırılması talebiyle yaptığı başvurunun reddine ilişkin … tarihli ve … sayılı işlemin iptali ile işlem nedeniyle yoksun kaldığı parasal hakların 646 sayılı KHK' nın yürürlüğe girdiği 10/07/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … İdare Mahkemesince, Mahkeme kararının makam ve görev tazminatına ilişkin kısmının kesinleşmesi ve ek göstergeye ilişkin kısmının Danıştay Onikinci Dairesinin 10/10/2019 tarih ve E:2018/5755, K:2019/7328 sayılı kararı ile bozulması üzerine, bozma kararına uyularak, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na ekli (I) sayılı Cetvelin I/g bendinde, en az üç yıllık yükseköğrenim mezunu olan ve yeterlik sınavı sonunda vergi müfettişliğine atananların (3600) ek göstergeden yararlanmalarının öngörüldüğü; diğer taraftan, 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameyle, 178 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Geçici 12. maddesinde yapılan değişiklikle de, vergi müfettişi kadrolarına atanmış sayılanlardan halen bu kadrolarda bulunanların, 657 sayılı Kanun'a ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I- Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (g) bendinde öngörülen ek göstergelerden, anılan bentte belirtilen şartlar aranmaksızın yararlanacağı öngörülmek suretiyle, 15/11/2011 tarihinden sonra halen bu kadrolarda bulunanlar yönünden istisnai bir düzenleme yapıldığı; bu düzenlemenin 15/11/2011 tarihinden önce emekliye ayrılanları kapsamadığı açık olup, bu tarihten önce emekliye ayrılanların, 28/02/2012 tarihli (XXXI) sayılı Eşitlik Cetvelinin 34. sırası ile yapılan eşitlik işlemi uyarınca, 657 sayılı Kanun'a ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin “I-Genel İdare Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (g) bendinde yer alan şartları taşımaları gerektiği hususunda kuşku bulunmadığı; bu durumda, 657 sayılı Kanun'a ekli (I) sayılı Ek Gösterge Cetvelinin I/g bendindeki "yeterlik sınavında başarılı olma" koşulunu taşımayan davacının; anılan bentteki ek göstergeden yararlandırılmamasına ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık görülmediği; nitekim, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 23/01/2017 tarih ve E:2016/3467, K:2017/182 sayılı kararının da bu yönde olduğu gerekçesiyle, ek gösterge yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
TARAFLARIN İDDİALARININ ÖZETİ :
Davacı tarafından, 5345 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihte vergi denetmeni olarak görev yaptığı, anılan Kanun uyarınca yeterlik sınavını vermiş sayılarak vergi müfettişliği için öngörülen ek göstergeden yararlandırılması gerektiği belirtilerek İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idare tarafından, kurumun sözleşmeli avukatının vekillikten çekilmiş olmasına karşın kurumu temsilen kurum avukatları tarafından dosyanın takip edildiği belirtilerek İdare Mahkemesi kararının vekâlet ücreti ve yargılama giderleri yönünden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
TARAFLARIN SAVUNMASININ ÖZETİ :
Davacı tarafından savunma verilmemiştir.
Davalı idare tarafından, istemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ: …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onikinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacının temyiz istemi yönünden;
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararda; ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Kararın, davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine ilişkin kısmı yönünden ise;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde, kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararın düzeltilerek onanacağı hükmüne yer verilmiştir.
Dosyanın incelenmesinden; … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, dava konusu işlemle ilgili kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen ret, kısmen iptal; tazminat istemi ile ilgili kısmen karar verilmesine yer olmadığına, kısmen ret, kısmen kabulüne ve davalı idare lehine 600.00-TL avukatlık ücretine hükmedildiği, anılan kararın taraflarca temyizi üzerine Danıştay Onbirinci Dairesinin 27/12/2013 tarih ve E:2013/2185, K:2013/14622 sayılı kararıyla, makam ve görev tazminatının kabulüne ilişkin hüküm fıkrası ile ek göstergeye ilişkin davanın reddi yolundaki hüküm fıkrasının bozulması üzerine, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, bozulan kısım hakkında yeniden yapılan yargılama üzerine, davacının ek gösterge rakamından yararlandırılmamasına ilişkin dava konusu işlemin iptaline; yoksun kaldığı makam ve görev tazminatının ödenmesi isteminin ise süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği ve davalı idare lehine 750.00-TL vekâlet ücretine hükmedildiği; anılan kararın iptale ilişkin kısmının davalı idare tarafından temyizi üzerine Danıştay Onbirinci Dairesince onama kararı verildiği, bu karara karşı davalı idarenin karar düzeltme istemi üzerine Danıştay Onikinci Dairesinin 10/10/2019 tarih ve E:2018/5755, K:2019/7328 sayılı kararıyla, karar düzeltme istemi kabul edilerek mahkeme kararının temyiz edilen (iptale ilişkin) kısmının bozulmasına karar verildiği, davalı idare vekilinin bu aşamada 21/05/2019 tarihli dilekçe ile vekillikten çekilme beyanında bulunduğu, … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararıyla, bozma kararına uyularak ek gösterge yönünden davanın reddine, davalı vekilinin 21/05/2019 tarihli dilekçesi ile vekillikten çekildiği görüldüğünden davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla, davalı vekilinin 21/05/2019 tarihli dilekçesi ile vekillikten çekilmesi nedeniyle davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmiş ise de; davalı idare bu aşamaya kadar vekille temsil edildiğinden ve vekille temsil edilen taraf vekalet ücretinden yoksun bırakılamayacağından, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerekmektedir. Başka bir ifadeyle, vekillikten çekilme, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesinin nedeni olamayacaktır.
Bununla birlikte, … İdare Mahkemesinin daha önce verdiği … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; bozma kararı üzerine yapılan yargılama neticesinde, davacının yoksun kaldığı makam ve görev tazminatının ödenmesi istemi hakkında süre aşımı yönünden ret kararı verilerek davalı idare lehine 750.00-TL vekâlet ücretine hükmedilmiş olması ve kararın bu kısmının kesinleşmesi nedeniyle, davalı idare lehine yeniden vekalet ücretine hükmedilmesine olanak bulunmamaktadır.
Ancak, bu husus 2577 sayılı Kanun'un 49. maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca, yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan eksiklik ve yanlışlık kapsamında olduğundan, temyize konu Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan "...davalı vekilinin 21/05/2019 tarihli dilekçesi ile vekillikten çekildiği görüldüğünden davalı idare lehine vekâlet ücretine hükmedilmemesine..." ibaresinin, "davalı idare lehine yeniden vekâlet ücretine hükmedilmemesine" şeklinde düzeltilmesi gerekmektedir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki … İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı temyize konu kararının hüküm fıkrasında yer alan "davalı vekilinin 21/05/2019 tarihli dilekçesi ile vekillikten çekildiği görüldüğünden davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmemesine" ibaresinin, "davalı idare lehine yeniden vekâlet ücretine hükmedilmemesine" şeklinde düzeltilerek ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunanlar üzerinde bırakılmasına,
4. Posta gideri avansından artan tutarın istemleri halinde taraflara iadesine,
5. Dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
6. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.