12. Ceza Dairesi 2020/2216 E. , 2021/4074 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanık ..."in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/3 delaletiyle 179/2, 62/1, 50/1-a ve 52/2-4. maddeleri uyarınca 3.000,00 Türk lirası adlî para cezası ile cezalandırılmasına dair ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/12/2015 tarihli ve 2015/360 esas, 2015/1083 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Dosya kapsamına göre, ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 2015/446 esas, 2015/864 karar sayılı dosyasında suç tarihinin 21/03/2015, iddianame düzenleme tarihinin ise 06/04/2015 olduğu, hükmedilen 2.500,00 Türk lirası adli para cezasının temyiz edilmeksizin kesinleştiği, aynı (tarihli) eylem sebebiyle ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/12/2015 tarihli ve 2015/360 esas sayılı dosyasında ise, iddianame düzenleme tarihinin 13/04/2015 olduğu ve söz konusu karara karşı Yargıtay 12. Ceza Dairesinin 01/04/2019 tarihli ve 2018/7777 esas, 2019/4352 karar sayılı ilamıyla kanun yararına bozma ihbarında bulunulduğu anlaşılmakla, sanığın olay tarihinde alkollü şekilde kullandığı aracıyla kaza yapması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazasına sebebiyet verdiğinden bahisle trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan cezalandırılmasına karar verilmiş ise de, 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun "Trafik güvenliğini tehlikeye sokma" başlıklı 179. maddesinin 3. fıkrasında alkol veya uyuşturucu madde etkisiyle emniyetli bir şekilde araç sevk ve idare edemeyecek olan kişinin araç kullanma halinin suç olarak düzenlendiği, maddede belirtilen suçun tehlike suçu olduğu, aynı eylem nedeniyle trafik güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan sanığın aleyhine olacak şekilde ikinci kez cezalandırılamayacağı, keza 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48/5. maddesinde alkollü araç kullanma eyleminin düzenlendiği ve bu kabahatten dolayı idari para cezasının tayin edilebileceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmediğinden bahisle, CMK"nın 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu Adalet Bakanlığının 25/06/2020 gün ve 94660652-105-01-2648-2020-Kyb sayılı kanun yararına bozma talebine atfen, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 02.07.2020 gün ve 2020/55943 sayılı tebliğnamesi ile Daireye ihbar ve dava evrakı tevdi kılınmakla;
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
İncelenen dosyaların içeriğine göre; Dosya kapsamına göre: sanığın idaresindeki araç ile seyir halinde iken, yaptığı tek taraflı trafik kazası sonrası yapılan ölçümde 2.68 promil alkollü olduğunun tespit edilmesi üzerine, aynı olay ile ilgili olarak ... Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 06/04/2015 tarihli ve 2015/2159 sayılı iddianamesiyle sanık hakkında trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan dolayı açılan dava sonunda, ... 5. Asliye Ceza Mahkemesinin 06/07/2015 tarihli ve 2015/446 esas, 2015/864 sayılı kararı ile yüklenen suçun sübuta erdiği kabul edilerek, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 179/3-2. maddeleri uyarınca 2500 TL adli prar cezası ile cezalandırılmasına ilişkin kararın temyiz edilmeksizin 09/09/2015 tarihinde kesinleştiği, ancak aynı eylem nedeniyle ... Cumhuriyet Başsavcılığının bu kez 13/04/2015 tarihli ve 2015/2128 soruşturma, sayılı iddianamesiyle açılan davada, ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/12/2015 tarihli ve 2015/360 esas, 2015/1083 sayılı kararı ile sanığın 179/3-62, 50/1-a, 52/2-4 maddeleri uyarınca 3000 TL adli parası cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, söz konusu kararın temyiz edilmeksizin 21/01/2016 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından; CMK"nın 223/7. maddesinde yer alan, “Aynı fiil nedeniyle, aynı sanık için önceden verilmiş bir hüküm veya açılmış bir dava varsa davanın reddine kararı verilir” şeklindeki düzenleme karşısında, aynı fiil nedeniyle aynı sanık hakkında ikinci kez ceza verilemeyeceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiş olup,
Kanun yararına bozma talebine dayanılarak düzenlenen tebliğnamedeki bozma isteği incelenen dosya kapsamına nazaran yerinde görüldüğünden, ... 4. Asliye Ceza Mahkemesinin 22/12/2015 tarihli ve 2015/360 esas, 2015/1083 sayılı kararının CMK"nın 309. maddesi uyarınca isteme uygun olarak BOZULMASINA; CMK"nın 309/4-d maddesindeki “Hükümlünün cezasının kaldırılmasını gerektiriyorsa cezanın kaldırılmasına, daha hafif bir cezanın verilmesini gerektiriyorsa bu hafif cezaya Yargıtay Ceza Dairesi doğrudan hükmeder.” şeklindeki düzenleme gereği bozma nedenine göre uygulama yapılarak, sanık ... hakkındaki kararın, hüküm fıkrasının, “1-Sanık hakkında aynı fiili nedeniyle daha önceden açılmış bir dava ve verilmiş bir karar bulunduğu anlaşıldığından, ikinci defa açılan davanın, CMK"nın 223/7. maddesi gereğince REDDİNE, 2-Yargılama giderlerinin kamu üzerinde bırakılmasına” şeklinde DÜZELTİLMESİNE; müteakip işlemlerin mahallinde buna göre yapılmasına, dosyanın mahalline gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 28.04.2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.