
Esas No: 2020/811
Karar No: 2020/1488
Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2020/811 Esas 2020/1488 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Taraflar arasındaki, 03.07.2015 tarihli toplantının ve alınan kararların hükümsüzlüğünün tespiti davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairenin 25/11/2019 gün ve 2019/3762 E. - 2019/6900 K. sayılı kararıyla bozulmasına karar verilmiş, davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, davacının 9928 ada 3 sayılı parselinde bulunan anataşınmazda 2/12 arsa paylı 1 numaralı bağımsız bölümün maliki olduğunu ve davalının da diğer bağımsız bölümlerin maliki olduğunu, ana taşımazın yıkılarak arsaya dönmesi ile kat irtifakının sona erdiğini ve müşterek mülkiyetli taşınmaz haline dönüştüğünü, 10/12 paya sahip davalı tarafın hukuka aykırı şekilde kullanarak davacının mülkiyet hakkını ortadan kaldırmaya çalıştığını belirterek 03.07.2015 tarihinde yapılan arsa payı sahipleri ortak toplantısının ve alınan kararların hükümsüzlüğüne karar verilmesi istenilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama neticesi 03/11/2015 tarih 2015/317 E. - 2015/383 K. sayılı karar ile, 6306 sayılı Kanunun 9. maddesi gereği idari yargı görevli olduğundan dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın reddine karar verildiği, taraf vekilleri tarafından kararın temyiz edilmesi üzerine, Dairemizin 11.04.2017 tarih 2017/787 E. - 2017/3123 K. sayılı ilamı ile “İdari yargıda, idarenin eylem ve işlemlerinden zarar gören kişilerin açtığı iptal ya da tam yargı davalarına bakılmaktadır. Bu iki dava türü dışında, başka bir davanın açılması mümkün değildir. Dosya içeriğindeki bilgi ve belgelerden; 9928 ada 3 parsel sayılı taşınmazda davacının 1/6, davalının ise 5/6 arsa payı sahibi olduğu, üzerindeki taşınmazın yıkılması sonucu kat mülkiyetinin sona erdiği, davacının, kat mülkiyetinin sona ermesi sonrasında yapılan arsa payı sahipleri toplantısının iptalini talep ettiği anlaşılmış olup, buna göre bu açıklamalar ışığında davacının talebi gözetildiğinde, talebin 634 sayılı KMK ve TMK hükümlerine yönelik olup davanın adli yargı yerinde görülmesi gerektiği kuşkusuzdur. Mahkemece hukuki nitelendirmede yanılgıya düşülerek yazılı biçimde karar verilmesi doğru görülmediği” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılamada, davacının davasının kabulüne.......caddesinde bulunan tapunun 246-DY3c1 pafta 9928 ada 3 sayılı parseldeki taşınmaza ait 03.07.2015 tarihinde yapılan arsa payı sahipleri ortak toplantısının ve bu toplantıda alınan kararların hükümsüz olduğunun tespitine karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dairemizin 25/11/2019 gün ve 2019/3762 E. - 2019/6900 K. sayılı kararıyla “Mahkemece, ortaklar toplantısının 6306 sayılı......Hakkındaki Kanunun ve uygulama yönetmeliğine uygunluğunun denetlenmesi, toplantının gereken çoğunluk ve şartlarla yapılıp yapılmadığının
taraf delilleri toplanarak oluşucak sonuca göre karar verilmesi gerektiği” gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacı vekili kararın düzeltilmesini istemiştir.
Yargıtay ilamının davacı vekiline 23.12.2019 tarihinde tebliğ edildiği, kararın düzeltilmesi dilekçesinin ise 08.01.2020 tarihinde verildiği anlaşılmakla, HUMK"nın 440/I. fıkrasına göre; kararın düzeltilmesi süresi geçmiş olduğundan, süre bakımından dilekçenin REDDİNE, temyiz harcının istek halinde iadesine 02/06/2020 günü oy birliğiyle karar verildi.