Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/13359 Esas 2019/15409 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
8. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/13359
Karar No: 2019/15409
Karar Tarihi: 19.12.2019

Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması - Yargıtay 8. Ceza Dairesi 2017/13359 Esas 2019/15409 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın başkalarına ait kimlik bilgilerini kullanarak suçlamasıyla ilgili olarak TCK'nın 268/1. maddesinde düzenlenen suçun unsurlarının oluşmadığına karar vermiştir. Bunun yerine, sanığın Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesinde yer alan kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak kabahatini oluşturduğu ve bu nedenle idari para cezası verilmesine gerek olmadığına hükmetmiştir. Kararda belirtilen kanun maddeleri şunlardır: TCK'nın 268/1. maddesi, 206. maddesi ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 40/1. maddesi.
8. Ceza Dairesi         2017/13359 E.  ,  2019/15409 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılması
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    Gereği görüşülüp düşünüldü:
    5237 sayılı TCK.nın 268/1. maddesinde düzenlenen başkalarına ait kimlik veya kimlik bilgilerini kullanma suçunun oluşabilmesi için işlediği suç nedeniyle kendisi hakkında soruşturma ve kovuşturma yapılmasını engellemek amacıyla, başkasına ait kimlik veya kimlik bilgilerinin kullanılarak soruşturma ve kovuşturma işlemlerinin kimlik bilgileri verilen mağdur hakkında yapılmasına neden olunması gerekir. Bir adli soruşturma ya da kovuşturma işlemi olmaksızın kimlik bilgilerinin gizlenmesi amacıyla başkalarına ait kimlik bilgilerinin kullanılması ve verilen kimlik bilgilerine göre resmi belge düzenlenmesi halinde TCK.nın 206. maddesinde düzenlenen resmi belgenin düzenlenmesinde yalan beyanda bulunma suçu, bir resmi belge düzenlenmemiş olması halinde 5326 sayılı Kabahatler Kanunu"nun 40/1. maddesinde düzenlenen kimliği bildirmeme kabahati oluşur.
    Somut olayda, iddianamedeki anlatıma göre “14.04.2014 günü saat 18:30 sıralarında Armada AVM içesinde şüpheli ..."in şüphe üzerine emniyet görevlileri tarafından kimlik bilgisinin sorgulanması istendiğinde şüpheli kardeşi ...."in TC kimlik numarasını emniyet görevlilerine verdiği”, kolluk görevlilerince yapılan araştırmada gerçek adının ... olduğunun tespit edildiği olayda, TCK.nın 268. maddesinde tanımı yapılan suçun unsurlarının oluşmadığı, sanığın eyleminin 5326 sayılı Kabahatler Kanununun 40/1. madde ve fıkrasında düzenlenen "kimliği hakkında gerçeğe aykırı beyanda bulunmak" kabahatini oluşturduğunun gözetilmeyerek yazılı şekilde hüküm kurulması;
    Yasaya aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak sanığın lehine bulunan ve eylemine uyan 5326 sayılı Yasanın 40/1. maddesinde öngörülen idari para cezasının miktarına göre aynı Yasanın 20/2-c maddesinde yazılı soruşturma zamanaşımının eylemin gerçekleştiği tarihten temyiz inceleme tarihine kadar gerçekleştiği anlaşıldığından yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususta 1412 sayılı CMUK.nın 322. ve Kabahatler Kanununun 24. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak karar verilmesi mümkün bulunduğundan Kabahatler Kanununun 20/1. maddesi uyarınca sanık hakkında İDARİ PARA CEZASI VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, 19.12.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.













    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.