Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/13015
Karar No: 2022/5074
Karar Tarihi: 06.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/13015 Esas 2022/5074 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2021/13015 E.  ,  2022/5074 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi
    No : 2021/87-2021/223
    İlk Derece
    Mahkemesi : Gebze 4. İş Mahkemesi
    No : 2017/22-2019/279

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davacı ve davalılar tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince; davacı Kurum ve davalılar ... ile ... San. Mak. Otom. İnş. Tic. Ltd. Şti. vekillerinin istinaf başvurularının esastan reddine; davalılar ... ve ... vekillerinin istinaf başvurlarının ayrı ayrı kabulüne, davanın kısmen kabulüne dair karar verilmiştir.
    Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı ve davalı... San. Mak. Otom. İnş. Tic. Ltd. Şti. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, 16.02.2014 tarihinde geçirdiği iş kazası sonucunda vefat eden kazalının hak sahiplerine bağlanan gelir ve fiili ödeme masraflarından oluşan kurum zararının müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı şirket vekili cevap dilekçesinde özetle; kazada müvekkilleri şirketin kusurlarının bulunmadığını, kazalı sigortalıya işçi sağlı ve iş güvenliğinin gerektirdiği tüm eğitimlerin verildiğini, yine tüm koruyucu malzemelerin verildiğini, işçi sağlığı ve işgüvenliği kuralların gerektirdiği tüm önlemlerin alındığını belirterek ; tüm bu nedenlerle haksız ve yersiz davanın reddini talep etmiştir.
    Davalılar ... ve ... vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkillerinin mirasbırakan ...'ın mirasçısı olup mirası reddettiklerini, reddi miras kararının kesinleştiğini belirterek; davanın reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan davayı kabul etmediklerini müvekkilinin ...'ın mirasçısı olduğunu belirterek; davanın reddine dair karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    İlk Derece Mahkemesince, davalı alt işveren ...’ın olayda % 50 (yüzde elli) oranında kusuru olduğu, davalı üst işveren ... Sanayi Makina Oto. İnş. Tic. Ltd. Şti.’nin olayda % 10 (yüzde on) oranında kusuru olduğu, sigortalı müteveffa işçi ...’in olayda % 40 (yüzde kırk) oranında kusurlu bulunduğu belirlenmiş olup; taleple bağlı kalınarak 20.174,37-TL gelirlerin onay masraf ve ödemelerin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacı kuruma verilmesine; dair karar tesis edilmiştir.
    B-BAM KARARI
    Davacı SGK ile davalılar ... ve ... San. Mak. Oto. İnş. Tic. Ltd. Şti. vekillerinin istinaf başvurularının HMK 353/1-b.1 maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine; davalılar ... ve ... vekilinin istinaf başvurularının ayrı ayrı kabulüne; ilk derece mahkemesi kararının HMK'nın 353/1-b.2 maddesi gereğince kaldırılmasına ve davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; taleple bağlı kalınarak toplam 20.174,37 TL gelirlerin onay masraf ve ödemelerin ödeme tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte, davalılar ... ve ... San. Mak. Oto. İnş. Tic. Ltd. Şti.'den müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine; açılan davanın davalılar ... ve ... yönünden reddine; dair karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı Kurum ve davalı şirket kusur raporuna itirazla; kararın bozulmasını istemişlerdir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağı, olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 21. maddesidir.
    5510 sayılı Kanun'un 21. maddesinin 1. fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir davranışı sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği belirtilmiştir.
    Rücu davaları, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusuru olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığında sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller taktir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeni ile daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza davaları varsa, bu davalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir.
    Kusur raporlarının, 5510 sayılı Kanun'un 21. maddesi, iş kazası tarihinde yürürlükte bulunan 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanununa uygun olarak düzenlenmesi gerekir. Anılan kanunlarda; İşverenler işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için gerekli her türlü önlemi almak, araç ve gereçleri noksansız bulundurmak, işçiler de iş sağlığı ve güvenliği konusunda alınan her türlü önleme uymakla yükümlüdürler. İşverenler, işyerinde alınan iş sağlığı ve güvenliği önlemlerine uyulup uyulmadığını denetlemek, işçileri karşı karşıya bulundukları mesleki riskler, alınması gerekli tedbirler, yasal hak ve sorumlulukları konusunda bilgilendirmek ve gerekli iş sağlığı ve güvenliği eğitimini vermek zorundadırlar, denilmekte, böylece, işçiyi gözetim ödevi ve insan yaşamının üstün değer olarak korunması gereğinden hareketle; salt mevzuatta öngörülen önlemlerle yetinilmeyip, bilimsel ve teknolojik gelişimin ulaştığı aşama uyarınca alınması gereken önlemlerin de işveren tarafından alınmasını zorunlu kılmaktadır;
    6331 sayılı Kanunun "Risklerden korunma ilkeleri" başlıklı 5. maddesinde, İşverenin yükümlülüklerinin yerine getirilmesinde; "a)Risklerden kaçınmak. b)Kaçınılması mümkün olmayan riskleri analiz etmek. c)Risklerle kaynağında mücadele etmek. ç)İşin kişilere uygun hale getirilmesi için işyerlerinin tasarımı ile iş ekipmanı, çalışma şekli ve üretim metotlarının seçiminde özen göstermek, özellikle tekdüze çalışma ve üretim temposunun sağlık ve güvenliğe olumsuz etkilerini önlemek, önlenemiyor ise en aza indirmek. d)Teknik gelişmelere uyum sağlamak. e)Tehlikeli olanı, tehlikesiz veya daha az tehlikeli olanla değiştirmek. f)Teknoloji, iş organizasyonu, çalışma şartları, sosyal ilişkiler ve çalışma ortamı ile ilgili faktörlerin etkilerini kapsayan tutarlı ve genel bir önleme politikası geliştirmek. g)Toplu korunma tedbirlerine, kişisel korunma tedbirlerine göre öncelik vermek. ğ)Çalışanlara uygun talimatlar vermek." ilkelerinin göz önünde bulundurulması gerektiği belirtilirken, Anılan Kanunun "Çalışanların yükümlülükleri" başlıklı 19. maddesinde, "Çalışanların, iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili aldıkları eğitim ve işverenin bu konudaki talimatları doğrultusunda, kendilerinin ve hareketlerinden veya yaptıkları işten etkilenen diğer çalışanların sağlık ve güvenliklerini tehlikeye düşürmemekle yükümlü oldukları ve çalışanların işveren tarafından verilen eğitim ve talimatlar doğrultusunda; a)İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tehlikeli madde, taşıma ekipmanı ve diğer üretim araçlarını kurallara uygun şekilde kullanmak, bunların güvenlik donanımlarını doğru olarak kullanmak, keyfi olarak çıkarmamak ve değiştirmemek. b)Kendilerine sağlanan kişisel koruyucu donanımı doğru kullanmak ve korumak. c)İşyerindeki makine, cihaz, araç, gereç, tesis ve binalarda sağlık ve güvenlik yönünden ciddi ve yakın bir tehlike ile karşılaştıklarında ve koruma tedbirlerinde bir eksiklik gördüklerinde, işverene veya çalışan temsilcisine derhal haber vermek. ç)Teftişe yetkili makam tarafından işyerinde tespit edilen noksanlık ve mevzuata aykırılıkların giderilmesi konusunda, işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak. d)Kendi görev alanında, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması için işveren ve çalışan temsilcisi ile iş birliği yapmak" yükümlülüğü bulunduğu belirtilmiştir.
    Eldeki davada; davalıların murisi alt işveren ...’a %50, asıl işveren ... San. Mak. Otom. İnş. Tic. Ltd. Şti.’ne %10 kusur verilerek; kazalı sigortalıya da %40 kusurlu olduğu tespiti yapılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup ; ceza mahkemesince hükme esas alınan raporda ise; kazalı sigortalının tali kusurlu, alt işveren ...’ın asli kusurlu, asıl işveren ...’ın tali kusurlu, şantiye şefi ...’ın tali kusurlu olduğuna dair belirleme yapılmış olup; her iki kusur raporunda çelişki oldığu anlaşılmaktadır.
    Dosyanın tetkikinde, ... San. Mak. Otom. İnş. Tic. Ltd. Şti. ve müteveffa ... arasında 07.01.2014 tarihinde imzalanan yüklenici sözleşmesi ile fabrika projesi kapsamında yapılacak olan, kaplama, sundurma işlerinin yapımının ...’a verildiği anlaşılmakla; 20.10.2013 tarihinden kazanın meydana geldiği 16.02.2014 tarihine kadar davalı ... nezdinde çatı koplama montaj işinde çalışmakta olan kazalının, üzerine bastığı sac malzemesinin kayması sonucu yaklaşık 14 metre yükseklikten düşerek yaralandığı iş kazasında, kusur oran ve aidiyeti konusunda; yukarıda değinilen ceza dosyası ile varsa tazminat dosyası da değerlendirilerek; çelişkiler giderilmek suretiyle; yeniden rapor alınarak; iş bu raporda 6331 Sayılı Kanun’un işaret etmiş olduğu hususlar da değerlendirilmek suretiyle; hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, temyiz eden taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
    SONUÇ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/2 maddesi gereği BOZULMASINA, dosyanın kararı veren Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine, 06.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi