7. Hukuk Dairesi 2014/16353 E. , 2015/12637 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :İş Mahkemesi
Dava Türü : Alacak
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Davacı, davalılara ait işyerinde tır şoförü olarak çalışırken iş akdinin işveren tarafından haksız olarak feshedildiğinden bahisle kıdem ve ihbar tazminatı ile bazı işçilik alacaklarının tahsilini istemiştir.
Davalılar, davacının iş akdinin fabrikadan aldığı araçları bayiye götürürken üst geçide sürterek 3 araca zarar verdiği için haklı nedenle sonlandırıldığını, tüm haklarının ödendiğini hiçbir alacağı olmadığını savunarak, zarar miktarı olan 9,500,00 TL"nın mahsubuna davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davalı .. aleyhine açılan davayı bu dava ile birleştirerek, davacının kusurlu davranışı ile 30 günlük maaşının brüt tutarını aşar şekilde işverene zarar vermesi nedeniyle haklı nedenle feshedildiği gerekçesiyle kıdem ve ihbar tazminatı taleplerinin reddine, davalıların mahsup talebinin kabulüyle mahsup yapılarak diğer alacakların kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Davacının işverene verdiği zararın feshi haklı kılacak tutarda olup olmadığı konusu taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun 25 inci maddesinin (II) numaralı bendinin (ı) alt bendinde, işverenin malı olan veya eli altında bulunan makine, tesisat, eşya ya da maddelere otuz günlük ücreti tutarını aşacak şekilde zarar vermesi halinde, işverenin haklı fesih imkânının bulunduğu belirtilmiştir.
İşçinin kusursuz olduğunun ortaya çıkması durumunda, işverenin haklı fesih imkânı olmadığı gibi işçinin kusuru belli bir yüzde ya da belli bir oran olarak saptanmışsa; zararın miktarının bu kusur nispetinde azaltıldıktan sonra otuz günlük ücreti aşıp aşmadığına bakılmalıdır. Zararın işçinin kasıtlı davranışından ya da taksirli eyleminden kaynaklanmasının hukukî sonuca etkisi bulunmamaktadır. Örneğin işverene ait iş makinesi paletlerine kasten metal cisim sokmak suretiyle zarar veren veya trafik kazası sonucu işvereni zarara uğratan işçinin aynı şekilde iş sözleşmeleri haklı nedenle sona erdirilebilir. İşçinin kusuru ve zararı, ayrı ayrı uzman kişilerce belirlenmelidir. Zarar tutarı ile karşılaştırılacak olan işçinin otuz günlük ücretinin brüt ya da net olarak dikkate alınması gerektiği noktasında Yasada herhangi bir açıklık bulunmamakla birlikte, işçi lehine yorum ilkesi uyarınca brüt ücretin esas alınması gerekir. Otuz gün, bir aydan farklı bir kavramdır. Bu noktada işçiye aylık olarak ödenen ücret yerine, günlük yevmiyesinin otuz katı tutarı dikkate alınmalıdır.
Maddede sözü edilen ücret dar anlamda ücrettir. İkramiye, prim, fazla çalışma ücreti ve benzeri ödemeler bu maddede yer alan otuz günlük ücret içersinde değerlendirilmemelidir. Ancak, ücretin garanti ücret üzerine yapılan işe göre ilave ücret veya satış pirimi olarak belirlendiği hallerde, gerçek ücretin bu ödemelerin toplamı olarak değerlendirilmesi yerinde olur. Örneğin uygulamada uluslararası yük taşıyan tır şoförleri asgarî ücret ve sefer pirimi karşılığı çalışmaktadır. Sefer pirimi olarak adlandırılan kısım da dar anlamda ücrettir. Bu durumda maddenin uygulanması anlamında otuz günlük ücret, tır şoförleri yönünden her iki ödemenin toplamına göre belirlenmelidir .
Zararın otuz günlük ücreti aşması durumunda işverenin fesih hakkı doğar. İşçinin zararı derhal ödemiş ya da ödeyecek olması, işverenin bu hakkını ortadan kaldırmaz. İşverence zarar tutarının işçiden talep edilmemiş olması fesih hakkını ortadan kaldırmaz.
4857 sayılı İş Kanununun 26" ncı maddesi yönünden bir yıllık hak düşürücü süre, zarara neden olan olayın oluşumu tarihinden itibaren başlar. Ancak altı işgünlük ikinci süre, zarar miktarının belirlenmesinin ardından, bu durumun feshe yetkili makama iletilmesiyle işlemeye başlayacaktır. Zarar miktarının belirlenmesi bazen uzun zaman alabilir ve fesih hakkının kullanılması bakımından zarar miktarının belirlenmesi ve işçinin ücreti ile kıyaslanması zorunluluğu vardır.
Somut olayda, davacının fabrikadan aldığı araçları bayiye teslim için götürürken yanlış yola girerek üst geçide sürtmek suretiyle 3 adet aracın hasar görmesine sebep olduğu dosya içeriği ile sabittir. İşverence davacının ücretinin 30 günlük brüt tutarını aşar şekilde zarar verdiğinden bahisle iş akdini haklı nedenle feshedildiği iddia edilmiş, mahkemece de bu gerekçe kabul edilerek kıdem ve ihbar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir. Ancak hasarın miktarı konusunda alınan bilirkişi raporları hükme esas alınmak için yeterli değildir. Çünkü alınan ilk hasar raporu, sadece davalı iddialarının rapora yazımı suretiyle düzenlenmiş ve hasar konusunda dosyayı aydınlatma hususunda hiçbir açıklama getirilmemiştir. İkinci hasar raporu ise, davalıların hasarlı araçları satması nedeniyle yoksun kalınan kârı zarar olarak kabul etmemiş ve davalıların zararının tam olarak ne kadar olduğunu tespitte yetersiz kalmıştır. Yapılacak iş, makine mühendisi bilirkişiden yeni bir rapor alınarak, kaza nedeniyle alınan tüm faturalar ve diğer belgeler getirtildikten sonra, hasar gören aracın maliyeti, kaza sebebiyle oluşan zarar, araçlarda bu hasar nedeniyle meydana gelen kâr kaybı dahil işverenin uğradığı toplam zarar belirlenerek davacının sorumlu olduğu miktar belirlenerek, çıkacak rakama göre fesih hususunun yeniden değerlendirilerek bir karar vermektir.
Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup karar bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenlerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde taraflara iadesine, 22.06.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.