Esas No: 2020/2068
Karar No: 2022/912
Karar Tarihi: 23.03.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2020/2068 Esas 2022/912 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2020/2068 E. , 2022/912 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/2068
Karar No : 2022/912
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 05/03/2020 tarih ve E:2017/3424, K:2020/1783 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin zımnen reddine ilişkin kararının iptaline karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 05/03/2020 tarih ve E:2017/3424, K:2020/1783 sayılı kararıyla;
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş;
Dava konusu … tarih ve … sayılı karara yönelik iptal istemi yönünden:
"Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, … Ağır Ceza Mahkemesinin E:… (sehven "… Ağır Ceza Mahkemesinin E:… " yazıldığı görülmüştür.) sayılı dosyasında silahlı terör örgütüne üyelik suçundan yargılamasının devam ettiğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"nın incelenmesinden; davacı tarafından … GSM numarasından, … IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiğinin anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde aktif olarak yer aldığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin dava konusu … tarih ve … sayılı kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu … tarih ve … sayılı karara karşı yapılan yeniden inceleme talebine 60 gün içerisinde cevap verilmemesine yönelik iptal istemi yönünden:
Davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin … tarih ve … sayılı karara ilişkin yeniden inceleme talebine davalı idarece 60 gün içerisinde cevap verilmemesi suretiyle oluştuğu öne sürülen zımni ret işlemine ilişkin iptal istemi yönünden ise, yeniden inceleme talebinin … tarih ve … sayılı HSK Genel Kurulu kararı ile reddedildiğinden ortada oluşmuş bir zımni ret işleminden bahsedilemeyeceğinden bu istemin incelenmeksizin reddi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle,
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararının iptali istemi yönünden davanın reddine, Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararına karşı yapılan yeniden inceleme talebine 60 gün içerisinde cevap verilmemesinin iptali istemi yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 667 sayılı KHK'nın (6479 sayılı Kanun) 3. maddesinin 1. fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğu, Anayasa Mahkemesi'ne başvurulması talebinin Dairece karşılanmadığı; hakkında verilmiş bir mahkumiyet kararı bulunmadığı hâlde masumiyet karinesi ve adil yargılanma hakkı ihlal edilerek tesis edilen süresiz hak yoksunluğuna sebep olan işlemin iptalinin gerektiği; dava ve cevap dilekçelerinde ileri sürdükleri görüşler, deliller ve taleplerin niçin kabul görmediğine dair hukuka uygun gerekçeli bir karar verilmediği; olayda anayasal, kanuni ve içtihadi güvencelere aykırı olacak şekilde savunma imkânı verilmeksizin bir daha kamuda çalışamayacak şekilde mesleğinden çıkarılmasının davalı idarenin ön yargı ile hareket ettiğini gösterdiği; makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği; kişiselleştirme yapılmadan şahsi kusur ortaya konulmadan, nasıl ve ne şekilde sadakat yükümlülüğüne aykırı davranıldığı gösterilmeden karar verilmesinin hukuka ve gerekçeli karar hakkına aykırı olduğu; idari işlemden sonra ihracı haklı kılmaya yönelik dosyaya giren iddialar ve sunulan bilgi, belge ve beyanlar, peşinen doğruluğu ispatlanmış deliller olarak Dairece kabul gördüğünden, davada ilanihaye idareye delil sunma hakkı tanınarak hak arama hürriyetinin ihlal edildiği, Dairece bağımsız ve tarafsız yargılama gerçekleştirilmediği; ByLock kullanıcısı olmadığı hâlde verilerin hukuka aykırı olarak yapılan inceleme sonucunda ortaya çıkarılmış olması sebebiyle, temelde bu iddiaya dayanan Daire kararının bozulması gerektiği; kullandığı cep telefonundaki dijital veriler ile elkonulan diğer dijital verilerin çözümünü içeren rapor beklenmesi, kullandığı telefon üzerinde programın telefona ne zaman, nasıl ve ne şekilde yüklendiği ve yüklenmiş olabileceğinin tespit edilmesi, bu konuda ByLock Tespit Tutanağı ile internet trafik bilgileri, bu programı yüklediği cep telefonundan yaptığı görüşmeler ile görüşme içerikleri elde edilip dosyaya konulması, ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı olmadığı durumlarda ise teknik olarak bu programı kullandığının tespiti açısından HIS (CGNAT) ve HTS kayıtları üzerinden uzman bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekirken bunlardan hiçbirinin gerçekleştirilmediği; doğrulamaya muhtaç, soyut ve "bilmiyorum, duydum" kaynaklı ve ifadede adı geçenlerce doğrulanmayan tanık beyanlarının FETÖ/PDY ile irtibat ve iltisakını şüpheye yer bırakmayacak şekilde kanıtlamadığı, itirafçı kişilerin vaatlerle, maddi gerçeklerle ilgisi olmayan beyanlarda bulunmaya zorlandıklarından hukuka aykırı yasak delil niteliğinde oldukları, bunların delil olarak dikkate alınmasının mümkün olmadığı; Dairenin, meslekten çıkarılması suretiyle özel hayata saygı hakkına yapılan müdahalenin durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir olduğu yönündeki görüşünün isabetsiz olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek işin esası incelendi, gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, her ne kadar davacı tarafından Anayasa'ya aykırılık iddiasının Dairece karşılanmadığı ileri sürülmüş ise de, Kurulumuzca davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmediğinden, bu husus bozma sebebi olarak görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 05/03/2020 tarih ve E:2017/3424, K:2020/1783 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 23/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.